Translate.vc / Espagnol → Turc / Diño
Diño traduction Turc
637 traduction parallèle
Dino es guapo, rico y con uno de los títulos más antiguos de Europa.
Dino yakışıklı, zengin, ve Avrupa'nın en eski eserlerinden birine sahip.
- Le pediré a Dino que te lo coja.
- Dino'dan onu senin için getirmesini rica edeceğim.
- No le importará. ¡ Dino!
- Aldırmaz o. Dino!
Por si ha sido instintivo deberíamos advertir a nuestra amiga sobre Dino.
Yani, her ihtimale karşı, içgüdüsel olabilir belki de Dino ile tanışmadan önce, arkadaşımızı onun hakkında uyarsak iyi ederiz.
- Es la casa del príncipe, Dino Dessi.
- Sahibi kim? - Bir prensin evi, Dino Dessi.
- ¿ Dino?
Dino mu?
- Una cosa : Dino está allí hablando con Shadwell de unos cuadros que va a donar.
Tek bir şey.Prens Dino orada bağışta bulunduğu bazı tablolar için, Mr.Shadwell'le tartışıyor.
Dino, siga el consejo de un viejo amigo :
Arabam var. Dino, eski bir dostunun tavsiyesini tut.
Dino me contó lo de su interferencia en Venecia.
Dino Venedik'te yaptıklarınızı anlattı bana.
- Y Dino es amigo mío.
- Dino da benim arkadaşım.
Dino es aficionado al arte y Maria nació en un museo.
Dino sanata düşkün, Maria ise bir müzede doğmuş.
- Sí. Me han dicho que el príncipe, Dino Dessi, cena aquí a menudo.
Bana Prens Dino Dessi'nin akşam yemeklerini genellikle burada yediği söylendi.
Dino, está en manos de una experta.
Dino, bir uzmanın ellerindesin.
Dino, debe dejar de decir que le gusta lo mismo que a mí.
Dino, benim hoşlandıklarımdan hoşlandığını söylemeyi bırakmalısın.
Dino, tráeme el chal azul.
Dino, mavi şalımı getir.
Vete, Dino.
Sen çık, Dino.
Dino, eres demasiado rápido.
Dino, çok hızlısın.
Dino, trae vino, vamos a brindar.
Dino, bize biraz şarap getir. Kadeh kaldırmalıyız.
- Dino, creo...
- Dino, ben... ben sanırım...
- Dino por favor, no digas nada más.
Dino, lütfen daha fazla birşey söyleme.
Dino.
Oh, Dino.
Dino...
Dino...
Y he de hablar con Dino.
Ve Dino'yla konuşmalıyım.
- Hola, Dino.
- Merhaba, Dino.
Sabe lo que quiere, Dino.
Ne istediğini biliyorsun, Dino. Kendine iyi bak.
El "Capri" a la Familia Corleone y el "Sevilla Biltmore" también pero Eddie Levine de Newport, traerá a los hermanos Pennino Dino y Eddie, quienes participarán y manejarán el casino.
... Capri, Corleone ailesine, Sevilla Biltmore da, fakat Eddie Levine, Pennino kardeşleri, Dino ve Eddie'yi, pay almaları, ve kumarhaneyi işletmeleri için getirtecek.
¿ Cómo te va, Dino?
Nasılsın Dino?
Dáselo a Dino, es mas su estilo.
Onu Dino'ya ver... Tam onun tarzı bir oyuncak.
- Dino, Dino, Dinino...
Dino, Dino, küçük Dino...
Pero ése era el nombre de su tío, con el que lo bautizamos.
Dino onun büyükbabası ve amcasının adıydı.
Pero Dino es un nombre vulgar.
Ama Dino kaba bir isim.
Es Vd. el Sr. Dino, ¿ verdad?
Siz Bay Dino'sunuz değil mi?
Dino, Dino tienes que ver algo. Es una sorpresa.
Sana bir şey göstermeliyim.
Dino, ¿ sabes qué eres muy raro al hacer todas estas preguntas?
Dino, bu sorularla ne kadar garip davrandığının farkında mısın?
¿ Dino?
Dino?
El señor Dino se cambiará los pantalones y tú se los lavarás y después los plancharás.
Bay Dino pantolonunu çıkartacak, sen de onu yıkayıp ütüleyeceksin.
¡ Dino!
Dino!
- Hola, mamá. - ¡ Oh, Dino!
Selam anne.
Eres rico, Dino ; verdaderamente rico. Te lo he dicho ya tantas veces.
Sen zenginsin Dino, çok zengin.
De acuerdo, Dino.
Tamam Dino.
Dino, ¿ por qué te marchaste así la última vez que viniste? Pero, ¿ cómo?
Geçen sefer neden kaçtın?
Te lo he dicho, Dino.
Sana söylemiştim Dino.
¿ Sabes, Dino?
Biliyor musun Dino?
Dino, les he dicho que hoy debías darme una clase. No lo olvides.
Onlara bugün bana ders vereceğini söyledim, unutma sakın.
Mamá, te presento a Dino.
Anne, Dino ile tanış.
Me has presentado como Dino.
Beni Dino diye tanıştırdın?
Me vas a odiar, Dino, pero hoy no puedo ir al estudio.
Bana bozulma Dino. Bugün stüdyona gelemem.
Lo siento, Dino.
Üzgünüm Dino.
- ¿ Qué cosa, Dino?
- Nedir o Dino?
Es una cualquiera, Dino.
O bir sürtük, Dino.
Dino, sabes dónde esta la combinación de la caja fuerte.
Dino, kasa şifresinin yerini biliyorsun.