Translate.vc / Espagnol → Turc / Doné
Doné traduction Turc
496 traduction parallèle
Creo que lo que más le dolió, aparte del dinero, fue el hecho de que lo doné todo a una organización llamada Sindicato Americano para las Libertades Civiles.
Onu paradan daha çok yaralayan, bence... parayı bir örgüte bağışlamış olmamdı ; Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği'ne ( ACLU ).
Doné mi ropa a los pobres.
Manastıra girerken dünyevi giysilerimiz fakirlere verilir.
Ayer doné dos millones a los huérfanos.
Dün yetimlere 2 milyon bağışladım.
Yo doné sangre antes y ropa para los pobres.
Daha önce kan verdiğim olmuştu. Ve yoksullara da giysi verdim. Dinle Norman.
La rescaté de su destrucción y la doné al museo.
Bunu parçalanmaktan kurtardım. Ve müzeye bağışladım.
Lo doné a la beneficencia, ¿ recuerdas?
Bütün parayı yardım kuruluşlarına verdim, unuttun mu?
Lo gasté... quiero decir lo doné.
Harcadım... Bağış yaptım.
¡ Y me reembolsas todo lo que doné a tu obra de caridad!
Ve o hayır kurumuna verdiğim tüm parayı bana geri ödeyeceksin.
- Yo doné todo al Ejército de Salvación están viniendo esta tarde así que si quieres algo, ve y llevatelo.
- Her şeyi hayır kurumuna bağışladım. Akşam gelecekler... bir şeye ihtiyacın varsa git al.
- Lo doné para beneficencia.
- Kiliseye bağışladım.
Doné dinero a una obra benéfica que resultó ser fraudulenta.
Dolandırıcı oldukları ortaya çıkan bir yardım derneğine bağışta bulunmuştum.
Dando vueltas y vueltas.
Döne döne.
No deja que las habladurías sobre la muerte de su padre le infecten,... pero él mismo no duda en acusar a nuestra persona.
Babasının ölümüyle ilgili söylentilere, halk neden bulamayınca, ister istemez, söz kulaktan kulağa döne dolaşa, suç bizim sırtımıza yükleniyor sonunda.
Le llevaron en su ataúd - con la cara desnuda.
Döne döne, çağırın yana yana
Recordad que si lucháis contra ellos pueden apresaros en sus enormes brazos y arrojaros contra el fango.
Şunu unutmayın ki, yel değirmenleriyle savaşırsanız o dev kollar çarpıp, döne döne sizi çamura düşürebilir.
Necesitamos que nos done sangre.
Hemen soyunun.
Aun cuando llegue afuera el tendrá el cielo, para hacer remolinos.
Şimdiye dek cennete döne döne gidiyordu.
El resto cuando todo este hecho.
The rest when you're all done.
Pero ahora que me siento tan inseguro. Se que te necesito como nunca antes.
But ev'ry now and then l feel so insecure l know that l just need you like l've never done before
- Hecho, se ha ido.
- That's done it, he's gone.
Así no hay quien haga nada.
No wonder l never get anything done.
Da toda la vuelta y regresa.
İşte gidiyor. Döne döne gider ve her zaman geri gelir.
Tengo el corazón contento, por la manera que han realizado esto.
It's done my heart a world of good the way you guys have shaped up.
♪ Let it all be said and done ♪
# Tüm yaşananlar
"... and still I'll try to tell him all the things I've done... "
"... and still I'll try to tell him all the things I've done... "
Damos vueltas de aniversario en aniversario.
Döne döne sonuçsuz yıl dönümlerimize yol aldık, şifreyi gir "git,"
¶ Soy sólo un joven vaquero, ¶ ¶ y sé que he obrado mal. ¶
I'm just a young cowboy, and I know I done wrong. "
¶ Todo está dicho y hecho ¶
All is said and done...
Dando vueltas sin parar, como yo y el pan, hasta la eternidad.
Döne döne, benim gibi, ekmek gibi, durmaksızın, sonsuza dek.
Está ahí para el caso en que tu coche haya perdido el control a 100 o 120, de frente hacia el camión... ¡ Es para que sepas lo que va a pasar!
Herhalde kontrolü kaybedip 120-130 kilometre hızla döne döne kamyona doğru sürüklendiğiniz sırada sizi neyin beklediğini bilin istiyorlar.
Puedes buscarle y pedirle que done el tesoro por caridad.
Onu bul ve ondan hazineyi... bağış yapmasını rica et!
AYÚDENOS DONE SANGRE
KIZILHAÇ'A KAN BAĞIŞINDA BULUNUN.
"Y cuando acabó inventó esta basura"
"And after he was done He invented this junk"
Cuando lajornada laboral termina las chicas quieren divertirse.
When the working day is done, Oh, girls - they wanna have fun
Cuando lajornada laboral termina las chicas quieren divertirse. Recuerda que nadie entra sin uno de estos. ¿ Entendido?
When the working day is done, Oh, girls - they wanna have fun... unutma kimse bu olmadan giremez.
¿ Done vas?
Nereye gidiyorsun?
- Bien, Mamá me dijo que hacer.
? WELL, MAMA SHE DONE TOLD ME?
- Y papá lo dijo también
? PAPA DONE TOLD ME TOO?
Tal vez la done a los pobres,
Sanırım iyi niyetimden onu saklayacağım.
Vueltas y vueltas la rueda da, en que enigma se detendrá.
"Kız döne döne gider. Nerede duracağını kimse bilmez"
Alrededor y alrededor Y alrededor ella va.
Döne döne gidiyor.
Da vueltas y vueltas.
Böyle döne döne gider.
Done by ( c ) dCd / January 2014
Done by ( c ) dCd / January 2014
Diablos, eso es lo que hago.
Hell, that's what I woulive done.
Quien done 100 dólares o más, recibirá...
100 dolar bağış gönderen herkes..
Le pido que done ¡ Io que pueda!
Sizden gönlünüzden ne koparsa onu vermenizi istiyorum.
Me siento aquí y veo la colada dar vueltas.
Burada oturup döne döne yıkanmasını seyrediyorum.
'" Yhubiéralo hecho si incauta a mi lecho no me hubieras venido a buscar'"
"So would I ha'done, by yonder sun an thou hadst not come to my bed"
'" Yhubiéralo hecho si incauta a mi lecho
" So would I ha'done, by yonder sun
I've really done my best
Elimden gelenin en iyisini yaptım
Gira y gira y Ud. Termina girando con ella.
Döne döne gider ve siz de onunla birlikte dönersiniz.