Translate.vc / Espagnol → Turc / Drago
Drago traduction Turc
309 traduction parallèle
Neto, el medico brujo. Una vez fue mi maestro. Le arranqué sus secretos a través de la tortura.
Drago, kabile büyücüsü bir zamanlar ustamdı bu işin sırrını ondan öğrendim.
No, gracias.
Drago, gitmeden önce olmaz mı?
A ver si puedo convencerme a mí misma. "Prego, grazie".
- Belki kendimi ikna edebilirim. Drago?
- Hola, Drago.
- Nasılsın Drago?
Mis riñones ya no son los de antes... - y mi hígado me tiene mal. - Drago.
Benimde böbreklerim iyi çalışmıyor ve karaciğerim bana küstü.
- Drago, lleva esto a la carreta.
- Drago, bunu at arabasına götür.
¡ Drago!
Drago!
Drago, tengo 1000 cigarros Havana y 12 de esos sombreros para ti.
Drago, Senin için 1.000 adet Havana purosu ve şurada 12 şapkam var.
Mamá, él es el Sr. Drago.
Anne, bu Bay Drago.
- Sí, Drago.
- Evet Drago.
Drago nunca pudo dominar a los caballos.
Drago atlarla asla başa çıkamaz.
- Aún no, Drago, pero me contuve.
- Henüz değil, kendimi zor tutuyorum.
- Drago, ayúdalo con el caballo.
Drago, ata bindir.
¡ Buen viaje, Drago!
İyi yolculuklar Drago!
Drago, ¿ nunca aprenderás a dominar a los caballos?
Drago, takımı idare etmeyi asla öğrenemedin.
Drago.
Drago.
Gracias, Drago.
Teşekkürler Drago.
Tío Drago.
Drago Amca!
Diablos, Drago.
Lanet olsun Drago.
Dev, cuando termines ahí, ve a ayudar a Drago con los barriles de cerveza.
Dev, işini bitirdiğinde Drago'ya fıçıları taşımak için yardıma git.
- Drago, ve a hacerlo que te dije. - Katy.
- Drago, git ve sana söylediğim işi yap.
" Drago, haz esto.
Drago şunu getir...
Drago, haz aquello ".
Drago şunu götür...
- ¡ Drago!
- Drago!
- Buenos días, Drago.
- Günaydın Drago.
- Buenas noches, Drago.
- İyi geceler Drago.
Es una noche hermosa, y seguramente al tío Drago no le importará llevarnos.
Çok güzel bir sabah ve eminim Drago Amca buna hayır demez.
- Dev, trae la carreta.
- Dev at arabasını getir. Drago.
Drago. - Yo iré con ellos.
- Ben de onlarla gidiyorum.
Drago, viejo amigo.
Drago, eski dostum...
Drago, dormiré en el estudio.
Drago, ben oturma odasında uyuyacağım.
Drago, tal vez podamos cambiarlas por medicamentos.
- Drago, tıbbi malzemeyle onları değiş tokuş ederiz belki.
Drago, venga acá para que yo pueda poner un poco de ropa.
Drago, buraya gel de üzerine bir iki kıyafet geçirelim.
Esa es Orión, allí, y Drago.
Şuradaki Orion, üçgen şeklinde.
¿ Has tenido alguna vez a un cliente llamado Ernest Drago?
Ernest Drago diye bir müvekkilin var mıydı?
Drago, sí. ¿ Qué pasa con él?
Vardı. Ne olmuş onu?
Drago estaba loco.
Drago çılgının tekiydi.
Drago era un demente.
Deliydi.
Sabía que era Drago, así que se lo dije a la policía.
Drago olduğunu biliyordum. Ben de polise söyledim.
DRAGO Y SU ESPOSA, CAMPEONES soviéticos DE BOXEO Y natación
BOKS ŞAMPİYONU DRAGO VE OLİMPİK YÜZME ŞAMPİYONU KARlSl
- ¿ Cuándo combates, Drago?
- Dövüş ne zaman, Drago?
Tras largos años de burocracia, Rusia lanzará el guante al ring. Las presentaciones las hizo su esposa, Ludmilla Vobet Drago, medalla de oro de natación. Al ring profesional.
Yıllarca bürokrasiden sonra, Rusya artık ringe çıkıyor - ödül ringine.
Mi marido y gran campeón mundial invicto de los pesos pesados amateur, el capitán Ivan Drago, ha venido a América con sus preparadores a competir como deportista internacional y a ser embajador de buena voluntad.
Kocam ve hiç mağlüp olmamış dünya ağır siklet amatör şampiyonu, Yüzbaşı lvan Drago, antrenörü ile beraberAmerika'ya geldi. Burada uluslararası bir sporcu ve iyi niyet elçisi olarak yarışacak.
- ¿ Ha participado en algún experimento?
- Drago hiç bir deneyde yer aldı mı? - Hayır!
Como pueden ver, Drago promedia 130 kg.
Gördüğünüz gibi, Drago'nun ortalaması 836 kilodur.
Vi boxear a Drago cuando era amateur.
Amatörken Drago'yu dövüşürken gördüm.
¿ Qué le hizo decidirse a hacer un combate de exhibición con Drago?
Drago'ya gösteri maçı ayarlamak nereden geldi aklına?
¿ No tiene poca experiencia para subirse al mismo ring?
Drago seninle ringe çıkmak için tecrübesiz değil mi?
Rocky, ¿ cómo crees que Apollo debería enfrentarse a Drago?
Rocky, sence Apollo Drago'yla nasıl dövüşmeli?
- No, gracias.
- Drago?
- ¿ Drago?
- Drago.