Drum traduction Turc

Anoche, la fortaleza de Corregidor... y los fuertes Hughes, Drum y Frank... bajo el mando... del Tte.

Dün gece, Bitip tükenmek bilmeyen Japon topçu ateşiyle geçen 6 günün sonunda Manila Körfezindeki Corregidor kalesi... Ve yan mevziler, Hughes, Drum, ve Frank...

Caigo de la sartén al fuego.

The Drum'ın olduğu yer.

Lo que Ud. llama "fuego" no es una sala de torturas.

"The Drum" dediğiniz şey işkence odası değil.

¶ Golpea el tambor lentamente ¶ ¶ y sopla la flauta tenue ¶

" Oh, bang the drum slowly and play the fife lowly.

¡ Drum!

Drum!

No me amenaces, Drum Eatenton, o llamaré a la policía.

Beni sakın tehdit etme, Drum Eatenton, yoksa polisi çağırırım.

Drum y yo opinamos que no debe trabajar luego de que se case.

Drum da ben de evlendikten sonra çalışmaması gerektiğini düşünüyoruz.

Drum y yo pensamos que tu marido podría ampliar nuestra casa.

Drum ve ben evimize ilave için kocanla konuşmayı planlıyoruz.

Él jamás apuntaría un arma contra una dama.

Drum, asla ama asla bir bayana silah doğrultmaz.

Hablo en serio, Drum.

Ben ciddiyim, Drum.

Te felicito, Drum.

Tebrikler, Drum.

No le daremos de comer a Drum nunca jamás.

Drum'ı ömür boyu beslemeyeceğiz.

A Drum le gusta el cerdo con habas.

Drum, domuz eti ve fasulyeye bayılır.

¡ Hoy vi a Drum Eatenton en el mercado y le sonreí a ese cabrón antes de que pudiese contenerme!

Az önce Piggly-Wiggly'de Drum Eaton'ı gördüm ve elimde olmadan o lanet herife gülümsedim!

Drum dice que no te apartaste de su lado un segundo.

Drum, yanından bir an bile ayrılmadığını söylüyor.

Drum se fue.

Drum çıktı.

Eso le agradaría a Drum.

Drum buna çok memnun olur.

Ya basta, Drum.

Kes şunu, Drum.

! Grupo musical de tambor y corneta de Norrisville!

Norrisville Drum ve Bugle Corps!

Srta. Drum, ¿ no tienen nada más que mostrar?

Bayan Drum. General'e gösterecekleriniz bu kadar mıydı?

Mira, nos desharemos de estas sillas y nos sentaremos en el piso como esos lindos japoneses en "Flower Drum Song".

Hayır bak. Sandalyeleri kaldıracağız ve yerde oturacağız... Tıpkı Flower Drum Song'daki hoş japonlar gibi

Sergio... Dos micros para la snare drum.

Sergio trampet için iki tane mikrofona ihtiyacımız var.

Tengo muchas en un demo de cuando estaba en el grupo pero tienen unos 10 años, si las presento tendré que poner "drum bass" y algunos "samplers" de mierda.

Grup günlerinden kalma bir demoda pek çok şarkı var, ama 10 yıl kadar eskiler, eğer onları piyasaya çıkaracaksam, Biraz davul ve bas eklemem gerekecek.

Dos paquetes de Drums y algo de pavo.

2 paket Drum ve biraz da sığır salamı.

Redoble de tambor.

Drum rulo, lütfen.

Podemos hacerlo más moderno, actualizarlo, mezclarlo con unos buenos beats - estilo drum'n'bass.

Aslında, daha modern tarzda bir şeyler yapabiliriz. Sert ritimlerle, bas davulları birleştiririz.

Drum'n'bass?

Bas davullar mı?

Qué es drum'n'bass?

O da ne?

# # No hay tambor # #

# There is no drum ( Davul olmadan ) #

Este dinero fue designado para la armadura Adicional de los niños en el "Fuerte Tambor".

O para Fort Drum'daki çocuklara ekstra zırh için kullanılacaktı.

Rory tiró a la basura todo el menú para el evento del "Fuerte Tambor".

Rory, Fort Drum etkinliğinin menüsünü iptal etti.

Si eras como un profesor suplente en una convención de drum'n'bass

Bas ve davulda yedek öğretmen gibiydin.

El hip-hop es la batería, el bajo, los tonos, el poder... Es como un rugido.

- Hip-hop drum, bas, tonlar ve enerji hakkında, bilirsiniz işte, "RAH." gibi

Así que cuando oyes la batería y el bajo, eso te da fuerzas y luego puedo decir lo que quiero y decir palabrotas si me da la gana, no para promoverlas, pero para liberarme y ser como soy.

Drum ve bası duyduğunuzda, bu sizi harekete geçirir, ve işte o zaman ben, ne istersem söyleyebilirim, eğer etmek istersem küfür de edebilirim, buna teşvik eden siz değilsiniz ama, beni, ben olmaya iten sizsiniz.

miles diferentes técnicas para esforzarse por el momento cuando no estas tratando de conquistar el tambor entonces ya estas listo para el Holy Drum

Binlerce farklı tekniği aynı anda uygulamak için çabalıyoruz. Davulu yenmeye çalışmadığın zaman, Kutsal Davul için hazırsın demektir.

"Drum" fue la primera palabra de un instrumento musical encontrado en inscripciones de hueso

"Davul" müzik aletleri için kullanılan ilk sözcüktü.

Tendremos una sesión salvaje de Drum'n'Bass

Çılgınlar gibi eğleneceğiz.

El álbum'Tim Drum'.

Teneke trampet.

Estoy destacado en Fort Drum.

Fort Drum'da görev yaptım.

# I'm beating my drum # ¶ Estoy golpeando mi tambor ¶

* Davulumu çalıyorum *

# I'll beat # ¶ Golpearé ¶ # My Drum # ¶ mi tambor ¶

* Çalıyorum * * davulumu *

Número uno Vicellous Drum, y está sobrevalorado.

Bir numara, Vicellous Drum. Çok abartılıyor.

Es Vicellous Drum.

Adı Vicellous Drum. Hiç tanışmadık.

Así que trabajaron con este hombre vendiendo armas.

Bu Vicellous Drum'la sık mı çalışıyorsunuz? Evet.

- ¿ Quién es Vicellous Drum?

- Vicellous Drum kim?

Vicellous Drum tiene un problema.

Vicellous Drum'ın bir sorunu var.

¿ Dices que todos estamos conectados a esta tal Drum? Si.

Yani diyorsun ki, burada olan herkesin bir şekilde şu bilmem ne Drum'la bağlantısı var.

- ¿ Srta. Drum? .

- Bayan Drum.

( redoblantes )

Drum-Roll!

( redoblantes )

Drum-roll!

- Vicellous Drum.

- Vicellous Drum.