English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Eda

Eda traduction Turc

80 traduction parallèle
¡ Use sus encantos femeninos!
Bilirsin, gözler, ses tonu, eda!
Ahí, se encontraron Eda e Itzhak Lichtman.
Ormanda, Eda ve Itzhak Lichtman birbirlerine rastladılar.
Llévala tú, Eda.
Onu sen al Eda.
¿ Quién escribirá el adjetivo? Vamos, Eda.
Kim tahtaya yazacak?
La música, Eda... es sin duda alguna el arma más poderosa.
Evet. Müzik en güçlü silahtır.
Si aprendieses a tocar así, Eda.
Keşke bir gün sen de öyle çalabilsen.
¡ Con cuidado, Eda!
Dikkat et!
Eda no vino a comer a casa.
Eda öğle yemeği için eve gelmedi.
Zoczed, eda Adgo. También se parecía a Argo.
- Biraz Argo'ya da benziyordu.
Vengan, tengo algo para ustedes.
Gelin, size sunulan nimetlerin şükrünü eda edelim
¡ Mírate nada más!
Ben halan Eda, canım.
no haría más que asustar a mis clientes.
Daha kötü bir şey yaparsam, sadece müşterileri korkutup kaçırırım. Hey, Eda!
Eda! ¿ Pero qué haces tú aquí?
Burada ne yapıyorsun?
es una torpede... pero no vas a ver la lancha.
Şaşırma, bir torpido... Kusura bakma Eda, ama botu göremeyeceksin.
imbécil!
Revy, Eda da orada mı?
así es.
Silahlarımız ve Eda'mız var.
Tenemos a Eda y tenemos armas.
İki lüzumsuz ahmağı saymıyorum bile.
Se contonea al caminar y se ríe al hablar.
Onun yürüyüşünde bir eda, konuşmasında hoş bir seda vardır.
 ¿ Dà ² nde diablos qÏ... eda Wooster?
Wooster da neresi?
Y pensá ©'diablos... ... tal vez yo pÏ... eda ayudar.
Düşündüm de belki yardım edebilirdim.
Soy malo con los nombres. La bÏ... ena noticia es... ... que tal vez pÏ... eda aprenderme los suyos.
Normalde isimleri aklımda tutamam, ama iyi haber sizinkileri karıştırmama ihtimalim yüksek.
Mira'hombre. Yo vine aqÏ... à ­ a jugar fà ¹ tbol y voy a ser tan respetÏ... oso como pÏ... eda...... pero yo soy el qÏ... e està jÏ... gando ahora para este eqÏ... ipo.
Bak dostum, ben buraya top oynamaya geldim, olabildiğince saygılı olacağım ama şu an bu takım için ben oynuyorum. 33 numara benim.
Sumergida en colores tu apariencia... se esconde en tu rostro.
Parıldayan bir eda, akar yüzünden.. Koyu siyah buklelerin, büyüleyici bir labirent gibi dökülür!
- ¿ Ahora qué? - Hay que darse las manos... Y pasar noblemente por encima del pájaro.
- Sanırım ellerimizi birleştireceğiz sonra asil bir eda ile kuşu canlandıracağız.
- Bueno, sólo intentaba ayudar. - Lo sé.
Bu hoş bir eda ve gazla onarılacak bir şey değil.
Dígalo sin el... petulante aire despectivo y moralista, y a mí me suena como un avance heroico.
Kendini beğenmiş bir eda,.. ... kibirli gülümsemeyi unuttun ve böylece kulağa cesurca bir gelişim olarak geliyor. Gelişim mi?
Es un vicio repulsivo, pero me relaja.
Yapmacık bir eda ama beni rahatlatıyor.
El ha pasado cada minuto de su vida solo'jodiendo'
Her saniyesini bir şeylerin içine etmeyle eda etti.
Eda, mira.
Edda, bak!
¡ Eda ¡ Por favor!
Edda, lütfen.
- Hola, Eda.
- Merhaba, Edda.
¿ Terminaste de arreglar la cacerola de Eda?
Edda'nın çorba çömleğini tamir ettin mi?
¿ No le prometiste reparar está cacerola a Eda?
Edda'ya bu çorba çömleğini onaracağına söz vermedin mi?
¡ Ellos! ¡ Ellos se llevaron a Eda!
Edda'yı kaçırmışlar!
¡ Ellos tienen a Eda!
Edda ellerinde!
Eda, se que anteriormente metí la pata.
Edda, işleri berbat ettiğimi biliyorum.
Eda lo siento.
Üzgünüm.
De nada Eda.
- Bir şey değil, Edda.
- Eda.
- Eda.
¡ Eda!
Eda!
Eda, ayúdame a recoger.
Gel de ortalığı toparlamama yardım et.
Yo soy tu tía Eda, corazón.
Ben, ben!
Eda. ¿ Te puedo romper la mandíbula?
Hey Eda, çeneni kırabilir miyim?
quieres un...?
Şuna ne dersin Eda, istersen...
me has prometido dinero.
Eda, nakit söz vermiştin.
Eda...
Eda...
¿ está Eda por ahí?
Evet.
¡ Es una pena!
Eda, dinle.
Tu actitud es realmente increíble.
Çok hoş bir eda! "
¡ Eda!
Edda!
¡ Eda mira!
Edda, bak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]