Elvis traduction Turc

- Llevo aquí 49 años y medio... Tributo a Elvis en Little White Chapel.

Uzun süredir Little White Kilisesi'ndeyim.

Dos semanas atrás llega un fulano me llama : "Elvis, ven".

2 hafta önce buraya geldi. "Elvis, buraya gel" dedi.

Y está obsesionado con Elvis Presley. Un profesor envía una nota a su casa tachándolo de egocéntrico.

Aynı zamanda da Elvis Presley hayranı olan Jim'i öğretmenlerinden biri bencil olduğu için azarlamıştı.

Sinatra es ahora su cantante favorito.

En sevdiği şarkıcı artık Elvis değil, Sinatra'dır.

Para motivar a Morrison, Botnik trae a Jerry Scheff, el bajista de Elvis.

Botnick, Morrison'ın ilgisini kaybetmemesi için stüdyoya Elvis'in basçısı Jerry Scheff'i getirir.

Y tú, ni siquiera se cuál sea tu afiliación, Elvis.

Ve sen... Senin bağlılık durumunu bilmiyorum bile, Elvis.

Es decir, si dos personas pueden casarse en la capilla de Elvis a las 4 : 00 a.m.

Yani, iki kişi sabahın 4 : 00'ünde Elvis Şapeli'nde evlenebiliyor.

La usó en nuestra primera cita y le, subió el cuello como si fuera Elvis.

Onu ilk çıktığımız gün giydi ve zannedersin ki Elvis etrafa caka satıyordu!

Pensé que estaría Elvis.

Elvis'in olabileceğini düşündüm.

Puede ser cualquiera entre Elvis, Sinatra u ópera italiana.

Ya Elvis ya Sinatra ya da Italyan operası.

¡ Maldita sea, Elvis, déjanos en paz!

Lanet olsun Elvis, bizi yalnız bırak!

Hay una mancha en el techo que se ve como Elvis, pero hoy, se parece más a...

Tavanda Elvis'e benzeyen bir leke var.

Elvis ha vuelto.

Elvis geri döndü.

¡ Elvis Gordo!

Sahte Elvis?

¿ Tú, de Elvis Gordo? En realidad, sí.

Sahte Elvis sen misin?

¡ Elvis! ¡ Sabía que aún estabas vivo!

Yaşadığını biliyordum.

Estos son mis colegas, Antonio Rivera Fonseca, Ministro de Fuentes Pequeñas, y Elvis Correja, Administrador de Cercos.

Bunlar meslektaşlarım, Antonio Rivera-Fonseca, Küçük Çeşmeler Bakanı, ve Elvis Correja, Çitler Müdürü.

Elvis...

Elvis.

Veamos. ¿ Elvis fingió su propia muerte?

Elvis'in ölümü sahte miydi?

Ademas de Elvis en el 57, también estuvo Winston Churchill. 3 veces los Beatles, 70 años de hockey profesional.

Bu salondan, Elvis, Winston Churchill Beatles geldi geçti. 70 yıl boyunca hokey sporuna ev sahipliği yapmış.

Bien, ya que hablamos de quejas, muchos dicen que tu imitación de Elvis no vale nada.

Madem şikayetleri söylüyoruz, birçok kişi Elvis taklidini sevmiyor.

Sólo para que conste, yo creo que es fantástica.

Laf aramızda, bence Elvis taklidin çok iyi.

"G'acias", señor "Elpis".

- Teşekküyley Bay Elvis.

Mis amigos me dicen Elvis.

Dostlarım bana Elvis der.

- Elvis?

- Elvis demek?

Elvis Presley dijo una vez :

Elvis Presley demişti ki...

¿ Has conocido a Einstein o a Elvis?

Einstein ya da Elvis'le tanıştın mı?

Elvis está extrañando al edificio.

Şimdi binaya giriyorum.

- Elvis

- Elvis.

Elvis y Priscilla se divorciaron.

Elvis ve Priscilla boşandı.

Si no sale, yo me encargaré de que sólo te puedas acercar a los cuadros de Elvis que venden en la calle.

Sorun çıkarsa bundan sonra yanına yaklaşabileceğin tek sanat eseri Times Meydanı'ndaki kadife Elvis resimleri olacaktır.

Un movimiento puede liberar a toda una generación, como Elvis.

Bir hareket, koca bir nesli başlatabilir, Elvis'in yaptığı gibi.

Músicos como Little Richard, The Beatles y Elvis...

Benimkiler Little Richard, The Beatles ve Elvis'di.

Esos tres.

O, Elvis ve Jerry Lee Lewis buldular. Bu üçü buldular.

Siguió : "Después escuchamos a Elvis y ya no hubo vuelta atrás".

Sonrada, tam kelimesi kelimesine hatırlamıyorum ama "Elvis'i dinledik, bir daha da arkamıza bakmadık." demişti.

The Head Cat empezó cuando me pidieron una canción para un tributo a Elvis.

The Head Cat'in başlangıç noktası birilerinin Elvis'e saygı albümü için bir şarkı çalmamı istemesidir.

A Lemmy le encantan Elvis y Johnny Ramone.

Lemmy'nin Elvis ve Johnny Ramone sevdiğini biliyordum.

¿ Estamos en la mansión de Elvis?

Will, neredeyiz? yoksa Graceland'de miyiz?

Si Elvis fuera un "umpa-lumpa" lo tendría enfrente.

Elvis sanki Oompa-Loompa olmuş, tam karşımda durmuş.

Tiene los pelos de Elvis en la nariz.

Olamaz. Elvis saçları kızın burnuna geliyor.

¿ Es que Elvis Presley?

Şu Elvis Presley mi?

♪ Elvis y Scotty días en que Y no es irregular

# Elvis ve Scotty, kafamın düzgün olduğu günler

Escuchaba más a Elvis.

Daha çok Elvis'ciydim.

El cerdito Elvis viene.

Elvis Domuzcuğu geldi.

¿ Crees que eres Elvis?

Sen kendini Elvis'mi sanıyorsun?

Yo conozco al Elvis de Oriente, pero ¿ quién eres tú?

Doğunun Elvis'ini tanıyorum fakat sen kimsin?

Elvis.

Elvis.

Cielos, no puedo creer que Elvis esté muerto.

Yüce İsa, Elvis'in öldüğüne inanamıyorum.

Maldición, Elvis está muerto.

Lanet olsun, Elvis öldü.

Música, me gusta Elvis Costello, -... Philip Glass, Mahler.

Müzik, Elvis Costello severim Philip Glass, Mahler.

- Sí, con Elvis y Jerry Lee Lewis.

Çok fenaymış bu adam.