Translate.vc / Espagnol → Turc / Ericsson
Ericsson traduction Turc
60 traduction parallèle
¿ Stig Ericsson?
Stig Ericsson mu?
Son Stig Ericsson, que sustituye a Sunkan, quien falleció el pasado verano.
Bu, Stig Ericsson. Geçen yaz ölen Sunkan'ın yerini alıyor.
Stig Ericsson, ¿ quieres a Marta Olsson como esposa?
Stig Ericsson, Marta Olsson'un kanunen eşiniz olmasını kabul ediyor musunuz?
Marta Olsson, ¿ quieres a Stig Ericsson como esposo?
Marta Olsson, Stig Ericsson'un kanunen eşiniz olmasını kabul ediyor musunuz?
" Stig Ericsson debutó prematuramente en el concierto de Mendelssohn.
" İlk kez sahneye çıkan Stig Ericsson, keman konçertosunda acemilik çekti.
Puede que Ericsson tenga talento.
Ericsson'un yetenekli olduğu söyleniyor.
Señora Ericsson, venga conmigo.
Bayan Ericsson, benimle gelin.
Quédese aquí, señor Ericsson.
Lütfen siz burada kalın.
Ericsson.
Ericsson.
- Buenos días, Reverendo Ericsson.
- Merhaba Muhterem Ericsson.
"Esto tengo que comentarlo con el pastor."
Bu konuyu sizinle konuşmam gerektiğini fark ettim Rahip Ericsson.
¿ Ericsson?
Ericsson?
Ericsson, ¿ qué fue eso?
Ericsson, bu neydi?
Mantén la frecuencia abierta.
Ericsson, hat açık kalsın.
Ericsson, hace un momento te decia que te pediria un favor a ti y a la tripulacion.
Ericsson, bir süre önce senden ve mürettebatından büyük bir iyilik isteyebileceğimi söylemiştim.
Casi toda la flota estará ahi cuando se ponga en marcha en tres dias pero, Ericsson, si esta informacion cae en manos de las Sombras lanzarán un ataque contra esa base antes de que se haga operativa.
Üç gün sonra hizmete açıldığında bütün filomuz orada olacak ama Ericsson, bu bilgi Gölgeler'in eline geçerse üs faaliyete geçmeden önce saldırıya geçeceklerdir.
Pero, Ericsson, si la informacion se obtiene fácilmente, no lo creerán.
Ama Ericsson, bu bilgi kucaklarına düşerse inanmayacaklardır.
No eres un hombre casado, ¿ o si?
Evli değilsin, değil mi Ericsson?
Ericsson, millones de vidas dependen de esto.
Ericsson, milyarlarca kişinin hayatı buna bağlı.
Ericsson al resto de la flota Estrella Blanca, ¿ pueden escucharme?
Ericsson'dan Ak Yıldız filosunun geri kalanına. Duyuyor musunuz?
Buenas noches. ¿ Tiene un cargador de teléfono Ericsson? Porque me olvidó la mía en París y tengo que llamar a mi marido.
Affedersiniz, Ericsson adaptörünüz var mı?
Veamos. Es un Ericsson.
Bir bakalım.
Tengo un Samsung.
Ericsson mu?
Si va a una milla de la avenida Ericsson encontrará unos chicos en un auto rojo.
Erikson ekspres yolundan 2 km doğudaki parka giderseniz kırmızı bir arabadaki çocukları bulursunuz.
Hola. Crista Ericsson.
- Selam, Crista Ericsson.
Crista Ericsson.
Crista Ericsson.
- Es un Sony Ericsson.
- Bu bir Sony Ericsson.
A veces pasa la noche allí abajo, limpiando los tanques con la Sra. Ericsson.
Bazen geceyi orada geçiriyor Bayan Ericson'la beraber havuzları temizliyor.
Ericsson debe estar agarrándose de los pelos.
Tanrım, Ericcson saçını başını yoluyordur.
No creo que necesitemos hacer todo eso, Sr. Ericsson.
Bay Ericcson, bunları yapmamız gerektiğini hiç sanmıyorum. Gerekir mi?
¿ Sr. Ericsson?
Ericcson?
Interpretaré el gesto del Sr. Ericsson...
Bay Ericcson'ın, mimiklerinden razı olduğunu varsayıyorum.
Bueno, creo que está bien que se pregunte Sr. Ericsson.
Deliller arasında yok. Bence sorulmasında bir sakınca yok Bay Ericcson.
El Sr. Ericsson tenía razón.
Evet. Bay Ericcson'ın haklılık payı var.
Un Sony Ericsson negro.
Siyah Sony Ericsson.
- ¿ Cómo es eso? - No somos Ericsson ni Nordea pero aun así somos la empresa familiar más grande del país.
- Biz bir Nordea ya da Ericsson değiliz,... fakat şu anda bile ülkenin en büyük aile şirketiyiz.
Skanska, Brisbane, ThecThronic y Ericsson.
Skanska, Brisbane, ThecThronic ve Ericsson.
Una cita con Ernst Ericsson.
Ernst Ericsson ile randevum var.
- Sí. Ernst Ericsson.
Ernst Ericsson.
Ernst Ericsson, con C y dos S.
Ernst Ericsson, c ile ve iki s.
La Comunidad Nobel tiene muchos Ernst Ericsson.
Ernst Ericsson gibi çok kişi var komitede.
- Que es Ernst Ericsson.
- Ernst Ericsson.
¿ Tienes a Ernst Ericsson?
Ernst Ericsson hakkında ne var?
- Ernst Ericsson.
- Ernst Ericsson. Burada.
- ¿ Puedo hablar con Ernst Ericsson?
- Ernst Ericsson'la görüşebilir miyim?
Ernst Ericsson.
Ernst Ericsson.
Ernst Ericsson ordenó el asesinato, ella podría matarlo.
Ernst Ericsson cinayeti emretmiş o da onu öldürmüş olabilir.
El conflicto entre Hammarsten y Ericsson parece muy personal.
Hammarsten ve Ericsson arasındaki anlaşmazlık kişisel görünüyor.
Dos palabras, Bill Ericsson.
İki kelime, Bill Ericsson.
Vemos a Ericsson y lloramos la pérdida del pequeño Ricky.
Ericsson'la tanışırız, küçük Ricky'nin de yasını tutarız.
Sr. Ericsson, ¿ cómo responde?
Bay Ericcson, cevabınız nedir?