Translate.vc / Espagnol → Turc / Erm
Erm traduction Turc
397 traduction parallèle
Ahem. Y ahora, erm, ¿ dónde estábamos?
Evet, neyse, nerede kalmıştık?
¡ Ah, sí. Ah, bueno, ERM, Puedo explicar su majestad.
Açıklayabilirim majesteleri.
Erm, no, todavía no.
- Henüz dönmediler.
Eh, vamos a ver ahora, ER, Sí lo es que los becarios nombre? Erm, erm, erm...
Bir bakalım, evet arkadaşın adı neydi?
Em... sí... bastante
Erm... evet... sayılır.
Erm, bueno..
Pekala...
- - Erm...
- Şey...
Erm... ¿ Es ese el tiempo?
Aman Allah! Saat kaç olmuş!
Eh...
Erm...
Ehh...
Erm...
Oh, por supuesto.
Oh, tabii ki. Erm.
Mmm.
Erm.
Ehh... Te voy a servir una copa.
Erm... sana bir bardak doldurayım.
Y, ehh...
Pekala. Erm...
Sí, bueno, eso cambia las cosas un poco.
Evet, pekala bu herşeyi biraz değiştirir. Erm...
He cambiado. Erm...
Ben değiştim.
Erm... Estuve a punto de... Casi no lo hago
Neredeyse gelmeyecektim.
Sí, pero hemos admirado su erm...
Evet ama şarkıda şeye bayıldık...
- Oh, ¿ por qué? - Erm...
Neden?
Erm, un momento.
Bir saniye.
Erm, digo, trabajo al lado.
Yani... Hemen yan tarafta çalışıyorum.
Oh, erm... Gracias, adiós.
Teşekkürler, hoşça kal.
- Er... Erm... - ¿ Todavía está lloviendo?
- Yağmur devam ediyor mu hâlâ?
Erm, ¿ qué hiciste?
Neler yaptın?
Erm, calefacción.
Şey, ısıtma.
Erm Lo se estoy hecho un desastre.
Şey... biliyorum korkunç görünüyorum.
Es justo, erm
Sorun şu ki, şey...
Que? Erm Erm
Şey... şey...
Erm... regresaré a Inglaterra para quedarme. indefinidamente
Ben İngiltere'ye gidiyorum. Ve kalmayı planlıyorum. Belirsiz bir süre için.
Bien, si, pero hay un invitado especial llegando
Erm, evet, ama özel bir konuğum var.
Ah, Disculpe
Erm, pardon?
Entonces podría decirnos su opinión sobre el ERM de la UE.
O halde ERM hakkında görüşlerinizi anlatabilirsiniz herhalde?
Erm, me preguntaba si podían buscar un libro por mí.
Benim için bir kitap araştırması yapabilir misiniz acaba?
Erm, erm... Muéstrame esos.
Şunları bir göster bana.
Oh, erm... Bueno, esos son cómodos.
Peki, peki, şunlar biraz daha rahattır.
- Bien. Erm...
- Tamam o zaman.
Ohhh. Erm, tres copas de Merlot, por favor.
Üç bardak şarap lütfen.
Toma esa, oh, erm... ¿ Vitamina C?
Al şunu. Ee... C Vitamini?
Eva, ¿ tú, erm... alguna vez te aburres erm... de sentirte así de bien todo el tiempo?
Eva, sen biraz olsun sıkılmıyor musun her zaman böyle iyi hissetmekten yani?
Obviamente, estoy muy agradecido por el trabajo, erm... y no creo que sea realmente una mala persona...
Her şeyden önce, iş için minnettarım ona tabi ve özünde tamamen kötü bir insan olduğunu da düşünmüyorum.
Erm, disculpa...
Afedersiniz?
Soy, erm - no es que importe - erm, Bernard y...
Selam, ben... Çok da farketmez aslında ben Bernard ve...
Erm, tú... Haz...
Sen...
¿ Alguna vez haz, erm...?
Sen hiç...
Sí, erm, er...
Evet. Peki.
Hola, erm, si.
Merhaba. Evet...
- Este es el Sr, erm... - Ahh.
Bu Bay...
Erm... bueno... un poquitín de bebida.
Eee... peki...
Erm...
Eee...
Erm, si tenemos que hacer esto, te importa seguir con el sombrero puesto?
Eğer devam edeceksek, şapkan başında kalsa olur mu?
- Erm... sí.
- Evet.