Translate.vc / Espagnol → Turc / Evi
Evi traduction Turc
25,098 traduction parallèle
No puedo conseguir el préstamo y voy a perder la casa.
Krediyi alamam ve evi kaybedeceğim.
Vuelve a comprar la casa.
Evi geri al.
El día después del anuncio, a las afueras de Clarence House, el pueblo deseaba verla y darle ánimos.
Bu duyurudan sonra insanlar onları görüp destek vermek için Clarence Evi'nin etrafında toplandı.
"La casa de las historias", la llama.
Buraya, Hikâyeler Evi diyor.
Levantarse y e irse de esta casa vieja.
Kalk ve o eski evi terk et.
Se quedó sentando en la calle mirando la casa.
- Sokakta durmuş evi gözetliyordu.
Sí. Karla se quedó con la casa.
- Evet, evi Karla aldı.
Eso es lo que significa "se quedó con la casa".
"Evi o aldı" o manaya gelmiyor mu?
- No, no siempre, había... a veces había un coche o un minibus y nos llevaban a un hotel o a una casa de huéspedes o a una gran... gran casa privada.
Bazen bir araba ya da minibüs ile bizi otele götürürlerdi. Bir misafir evi ya da... Büyük özel bir eve.
El piso de Danny está aquí.
Danny'nin evi burada bulunuyor.
Me encanta esta casa.
Bu evi seviyorum.
Vamos a necesitar que desalojes tus cosas tan pronto sea posible.
Evi en kısa zamanda boşaltman gerekiyor.
Considerando lo que supongo que hizo para conseguir esta casa.
Bu evi almak için yaptığını tahmin ettiğim şeyi düşünürsek.
Toda la casa, pero lo único que he encontrado fueron esas pastillas.
Tüm evi, ama tek bulduğum bu haplar.
¿ Podríais decirme por dónde se va a la cabaña?
Kır evi ne tarafta kaldı acaba?
Volver a comprar la casa.
Evi geri al.
Yo sólo nos dieron la casa de nuevo.
Evi daha yeni geri aldim.
Tengo para desinfectar toda la casa.
Bütün evi dezenfekte etmem lazim.
La casa de tu madre.
Annenin evi.
Ya sabes, todo el sitio fue limpiado.
Evi bomboştu.
¡ Vamos, la casa de Jay Newman!
Hadi ama, Jay Newman'nın evi!
- Hogar de muchas celebridades.
-... bir çok ünlünün evi buradadır.
También dirigió un refugio clandestino para mujeres Wesen abusadas por sus maridos Wesen.
Aynı zamanda Wesen kocaları tarafından istismar edilen Wesen kadınları için sığınma evi yönetiyor.
Nadie ha estado aquí abajo desde la última vez que mostramos la propiedad y eso fue hace unos seis meses.
Bayağıdır buraya inen olmadı. En son evi gezdirdiğimizde altı ay önce biri inmişti.
Su conexión con otros centros metropolitanos parece indicar que Los Ángeles, el hogar de hecho de Retro Girl, podría vivir una noche muy turbulenta y no hay garantías de que los disturbios hayan acabado por la mañana.
Diğer büyük şehirlerle yazışmalar gösteriyor ki Los Angeles, Retro Girl'ün evi, bu akşam sıkıntılı anlar yaşayabilir, ve bu belanın sabah olduğunda biteceğinin garantisi yok.
Así que este es el nuevo y dulce hogar de Nick.
Demek bu Nick'in yeni tatlı evi.
La esposa de él, sus hijas, su casa.
Herşeye tanıklık ediyoruz... Karısı, çocukları... evi...
Cuando tuvimos la web, tuvimos el sitio, concretamente, el piso franco en el que le teníais retenido.
Site elimize geçince coğrafyayı da çözdük, yani onu tuttuğunuz evi bulduk.
Hace 48 horas, Samantha caminó sobre una calle con adoquines recién fijados, algún sitio entre el restaurante y su apartamento.
48 saat önce Samantha restoranla evi arasında taşları yeni döşenmiş bir sokakta yürüdü.
Los registros de importación muestran que se hizo una entrega en París hará unos nueve meses a la Maison des papillons, que es literalmente la casa de las mariposas.
İthalat kayıtlarına göre 9 ay kadar önce Paris'teki Maison des Papillons'a bir teslimat yapılmış. Anlamı da gerçekten "kelebek evi".
- Despues tomamos lo que queremos... y prendemos fuego la casa de mierda.
İstediğimizi alacağız. Sonra da evi ateşe vereceğiz.
¿ Sabés que la casa de mi viejo estaba llena de libros también?
Eski sevgilimin evi de kitap doluydu.
¿ Y si solamente necesitás plata por qué no vendés esta casa enorme?
Tek derdin paraysa niye bu koca evi satmıyorsun?
Podés vender esta casa si necesitás plata.
Paraya ihtiyacın varsa bu evi sat. Neden bunu yapıyorsun?
Vaya a avisarles que no se asusten.
Endişe etmemelerini söyleyin lütfen. Evi aramamız gerekiyor.
La policía se acaba de ir recién...
Evi aradılar zaten.
La casa de Ragnor está cruzando esos campos.
- Ragnor'ın evi şu tarlaların ilerisinde.
Podría haber... no sé, alquilado la casa a sus auténticos propietarios y fingir que es el casero.
O belki de... Ne bileyim, evi gerçek sahiplerinden kiraladı ve evin bekçisi numarası yaptı.
La casa, sí. No ayuda con los fantasmas.
Evi evet ama hayaletlere yardım edemeyiz.
Me sorprende que no lo haya usado para esta celebración.
- Evi için kullanmamasına şaşırdım.
La casa de sus padres estuvo en juicio hipotecario hasta hace dos días, justo antes de que la atrapásemos.
Ailesinin ipotekli evi iki gün öncesine kadar haczedilecekmiş.
El banco llegó a un acuerdo, supuestamente por un error contable.
Tam da biz onu almadan önce banka evi vermiş, sözde hesaplama hatası olmuş.
Aunque esto podría haberse visto como una prometedora fuente de información, considerando que Huston se especializaba en extorsión y chantaje, resultó que su apartamento estaba tan vacío como él.
Bu Huston'ın zorbalık ve şantajda ustalaştığını düşününce umut vadeden bir bilgi kaynağı gibi görünebilir ama evi de onun kadar mantıksızmış meğer.
Residencia McBride, despejada.
McBride evi, temiz.
Solo preocúpate de vender esta casa.
Bu evi satmaya bak sadece.
¿ Te gusta esta casa?
Evi beğendin mi?
Bueno, empieza a hacerlas de nuevo. ¿ Quién más traerá el pan a la mesa?
Senden başka kim bu evi geçindirecek?
Convirtieron a la casa en un robot.
Evi robota çevirdiler.
Estoy cocinando galletas de jornadas de puertas abiertas y cheques.
Evi açıyorum, kurabiyeleri pişiriyorum ve paralar geliyor.
¿ Cómo llegamos a la casa de nuevo?
- Evi nasil geri aldik?
Nancy tiene que trabajar.
Diğer türlü nasıl ekmeğini çıkartacak ve başını sokacak bir evi olacak? Nancy çalışmalı.