Translate.vc / Espagnol → Turc / Ezra
Ezra traduction Turc
1,627 traduction parallèle
Ezra Fitz ha hecho una solicitud al distrito de la escuela para ser suplente de profesores.
Ezra Fitz vekil öğretmen olarak Çevre okullarına başvuruda bulunmuş.
¿ Usted actualmente está saliendo con Ezra Fitz?
Şuanda Ezra Fitz'le görüşüyor musun?
Ezra está asumiendo grandes responsabilidades.
Ezra büyük sorumluluklar üstleniyor.
La última vez que vi a Ezra casi ni podía mirarle a la cara.
Biliyorsunuz, Ezra'yı son görüşümde yüzüne zor bakabildim.
¿ Sabías que Ezra había pedido un trabajo de profesor en el instituto de Rosewood?
Ezra'nın Rosewood lisesine öğretmenlik için başvuruda bulunduğunu biliyor muydun?
Escucha, tu madre y yo reconocemos que Ezra necesita encontrar una manera de apoyar a su hijo.
Dinle, annenle, Ezra'nın oğlunu desteklemek için bir yolun bulunması gerektiğinin farkındayız.
Ezra pidió el día para decidir si quiere cogerlo.
Ezra karar vermek için gün istedi.
Necesitas un trabajo, Ezra.
- İş bulman gerek, Ezra. - Evet.
Soy la razón de que Aria y Ezra hayan roto.
Aria ve Ezra'nın ayrılma nedeni benim.
Hoy somos Ezra y yo.
Bugün ben ve Ezra'ydı.
Adiós, Ezra.
Görüşürüz, Ezra.
Iba ir a ver a Ezra.
- Ezra'yı görmeye gidecektim.
Envié una bandeja deli para el servicio de Ezra mañana.
Yarınki anma töreni için Ezra'ya servis tabağı yolladım.
Estás pensando en Ezra.
Ezra'yı mı düşünüyorsun?
Ezra.
Ezra.
Ezra, estás enojado.
Ezra, sen üzgünsün.
Me pediste que viniera, Ezra.
Benden gelmemi istedin, Erza.
¡ Ezra!
Ezra!
¡ Ezra, oye!
Ezra, hop!
Los siguientes fueron Inger Johannsen y Ezra Krane.
Sonra ki kurban, Inger Johannsen ve Ezra Krane.
¿ Está actualmente saliendo con Ezra Fitz?
Ezra Fitz ile hala görüşüyor musun?
Ezra, sabes que es mucho mas fácil no verte cuando realmente no te veo.
Ezra, seninle beraber değilken seni görmemek daha kolay biliyorsun.
Sabes que apoyo que tu Ezra esten juntos. pero tal vez el tenga razón.
Biliyorsun birlikte olmanızı kesinlikle destekliyorum ama belki haklıdır.
Hackett me vio mirando a Ezra,
Hackett, beni Ezra'ya bakarken yakaladı.
Ezra Fitz va a ir a prisión.
Ezra Fitz hapse giriyor.
Ezra,
Ezra,
dime porque, Ezra...
neden, Ezra?
Por las orden de su excelencia Ezra,
Komutan Ezra emirleri göre
Lo siento, Ezra
Özür dilerim, Ezra
¡ Ezra, la pusistes en eso!
Ezra ne yaptığını yap!
Ezra me convenció para manejar el efecto invernadero.
Ezra ikna etmeye çalıştım, Sera yetiştiriciliği halletmeme izin için.
Ezra siempre ha estado de mi lado.
Ezra, her zaman yanımda olmuştur
Por eso escogí a Ezra.
Ezra seçti.
¿ Ezra, donde estás?
Ezra, neredesin?
"El Oceanus".
"Oceanus" adet 01 : 41 : 37, 430- - 01 : 41 : 38, 640 Ezra
En otra ocasión, quizás. disfrutemos del mundo que Nami y Ezra nos dieron.
Bu dünyada namı ve Ezra'nın mirası olduğunu
La fiesta de Ezra es esta noche.
Ezra'nın partisi bu gece.
¿ Qué pasa, Ezra?
- Ne oluyor Ezra?
Escucha, Ezra... creo que deberíamos concertar una cita con un médico.
Dinle Ezra... Bence bir doktordan randevu almalıyız.
Te veré fuera de la fiesta de Ezra.
Ezra'nın partisinde görüşürüz.
¿ Dónde está Ezra?
- Ezra nerede?
Esto es genial, Ezra.
Bu harika Ezra.
Quise decir lo que dije, Ezra.
Ciddiydim.
Mira, Erza, huélele la cabeza.
Ezra, kafasını kokla.
- Sin Ezra, sin Lee, sin Avi, - sin Lena, nada de trabajo.
- Ezra, Lee, Avi, Lena ve iş olmadan sadece bir gün.
El chico de los recados de Ezra Goldman.
Ezra Goldman'ın getir götür işlerini yapan çocuk.
¿ Quieres que llame a Ezra?
- Ezra'yı aramamı ister misin?
¡ Por favor espere! ¡ Su señoria! Retira la flota, Ezra.
Lütfen bekleyin!
Ezra
Ezra
¿ Donde estás Ezra?
Ezra nerede?
¿ Ezra?
- Ezra?