Translate.vc / Espagnol → Turc / Fagin
Fagin traduction Turc
150 traduction parallèle
Aquí lo tienes, Fagin, es mi amigo Oliver Twist.
İşte bu Fagin. Arkadaşım Oliver Twist.
Qué va a decir Fagin?
Fagin ne der?
Es muy probable... que te delate, Fagin.
Olabilir. Başın dertte, Fagin.
Debería ir alguien, Fagin.
Birisi gitmeli, Fagin.
- Que no, Fagin, así que olvídalo.
Bu işe yaramaz, Fagin, boşuna deneme.
- Ni hablar, Fagin.
Gitmeyecek, Fagin.
Nos delatará a todos, Fagin, seguro.
Başımızı kesin belaya sokacak, Fagin.
¡ Fagin!
Dodger!
- Es mío, Fagin.
- O benim, Fagin.
No es verdad, Fagin, de eso nada, no es cierto.
- Kız kafayı yedi. Hayır, Fagin, hayır.
Pronto te quitaremos ese vicio, amiguito.
- Seni yakında adam ederiz. - Hayır, Fagin, yapamazsın!
¡ Quieto, Fagin! Ya tienes al chico, qué más quieres?
Çocuğu buldun daha ne istiyorsun?
- o te llevarás la peor parte, Fagin.
Eğer yaparsam çok daha kötü olursun Fagin, eğer yaparsam.
Estaremos encantados.
Niye bize katılmıyorsunuz, Bay Fagin?
Vamos, Fagin, dile que se trata de Oliver.
Devam et, Fagin. Oliver'dan bahset.
No es asunto mío, Fagin, no tengo nada que ver.
Bu benim hatam olmaz. Düşün, Fagin.
- Uno de los niños de Fagin.
Fagin'in mi?
Fagin te mintió, Bill.
Bill. Fagin yalan söyledi, Bill. Bir şey anlatmadım.
Estamos juntos en esto, Fagin.
Bu işte beraberiz, Fagin.
¡ Fagin!
- Fagin...
¡ Fagin! ¡ Han cogido a Fagin!
Fagin'i yakaladılar!
Fagin, te he traído a mi nuevo amigo.
Fagin, yeni bir arkadaş getirdim.
¡ Sí, Fagin!
Evet Fagin!
¿ Quién es Bill Sikes, Sr. Fagin?
Bill Sikes kimdir Bay Fagin?
Sí, Sr. Fagin. ¡ Mire!
Evet Bay Fagin.
Ve donde Fagin y recoge el dinero.
- Fagin'e gidip parayı al. - Tamam.
Ese pedazo es para mí, Emmett Fagin.
O yemek benim Fagin.
Fagin, estoy esperando.
Fagin, bekliyorum.
Oliver quiere venir a ayudarnos a Charlie y a mí. ¿ Cómo?
Fagin, Oliver da Charlie ve benimle gelmek istiyor.
" ¿ Cómo dejar que se preocupe Nuestro viejo Fagin?
seni hiç merakta bırakır mıyız?
Es muy posible, Fagin.
Her şey olabilir Fagin.
- Irá, Fagin. - ¡ No, no irá!
- Gidecek, Fagin.
¡ Sí, sí irá, Fagin!
- Hayır, gitmeyeceğim! Evet, gideceksin!
Ten cuidado, no sé, pero ten cuidado, Fagin... o soy capaz de delataros a todos, aunque me cuelguen por eso.
Dikkatli olun, yoksa hepinizi ispiyonlarım, anlaşıldı mı? Asılsam da umurumda değil.
Chillan, Fagin, chillan. No emiten un sonido muy bonito.
- Viyaklarlar Fagin, viyaklarlar.
- No, Fagin. - Les ha despertado.
- Hayır değil, Fagin.
- Pasa tú primero, Fagin. - No, tú, Escurridizo.
- Önden buyur Fagin.
Fagin y Oliver Twist.
Fagin ve Oliver Twist gibi duracak.
Deberíamos estar en un asilo o trabajando para Fagin.
Atölyede olmamız veya Fagan için fiyat yükseltmemiz lazım.
Nunca han delatado al viejo Fagin.
İhtiyar Fagin'e hiç havlamadı.
A qué viene esto, Fagin?
Neler oluyor Fagin?
Qué ocurre, Fagin?
Neler oluyor, Fagin?
- Irá, Fagin.
Gidecek, Fagin.
Claro que irá, Fagin.
Evet gidecek, Fagin.
En qué puedo servirle, Sr. Fagin?
Çok memnun olurduk.
SE BUSCA POR RAPTO a un perista llamado FAGIN
Çalıntı mallar bulunduran ve Fagin adıyla tanınan adam çocuk kaçırma suçundan aranmaktadır.
¡ Es Fagin!
Bu Fagin. - Fagin...
"Si no te importa tratar con Fagin ¡ Es una buena vida! " ¡ Es una buena vida! " Aunque ratas enfermas Amenacen con contagiar la peste
Fagin'i göz ardı ederseniz hayat güzeldir... fareler hastalık bulaştırabilir ama hayat güzeldir... komşunun kazı hep daha besili olsa da... bizim de başımız kel değil ya payımızı alırız, hem de gani gani... eğer bunu dert etmezseniz hayat güzeldir... çay ve bisküvimiz olmasa da hayat güzeldir... hayat çok güzeldir...
- Eso es mío, Fagin.
Nedir o? - O benim, Fagin.
Aún no, Fagin.
Daha değil Fagin, daha değil.
Piénsalo, Fagin.
Dediklerimi düşün Fagin.