Translate.vc / Espagnol → Turc / Farooq
Farooq traduction Turc
70 traduction parallèle
Zafir y Farooq han encontrado la fuente de un email.
İşin iyi yanı Zafir ve Faruk e-postaları takip etti.
Farooq, vamos a comer. Lo único que sabe hacer es gastarse la herencia de sus antepasados.
O hiçbir zorluk çekmeden bana bana bir şeyler öğretmeye çalışıyor.
Farooq, son gente importante.
Kim onlar? Diğerleri için ne yaptılar ki?
Sr. Chaudhry, pensé que usted no vendría.
Hayır Bay Farooq, 2 gün sonra Ajanta'da bir gösterimiz var, gelmenizi dileriz.
¿ Y perderme todo esto? De ninguna manera. Nuestro espectáculo en Ajanta es en dos días.
Bay Farooq, 2 sonra Ajanta'nın gösterisine gelir misin?
Pero si no, está acabado.
İnsanlar Ajanta'yı istiyor Bay Farooq.
No mezcle los negocios con la política Sr. Farooq.
Bu hiç adil değil. Bırak işle politikayı karıştırayım.
¿ Por 40? No haga que lamente esto.
- Bay Farooq, bana kötü şeyler düşündürtme.
Le han encontrado el precio justo.
Bay Farooq ona 5 milyon verdi.
El Sr. Farooq lo ha comprado por 50 Lakhs.
Ne? Ticaret merkezinin yapılması gerekiyor.
Permítene presentarte a Rahim Farooq.
Size Rahim Farooq'u takdim ederim.
Sé que es extremadamente difícil. Señora Farooq, ¿ reconoce a este hombre?
Bayan Farooq, bu adamı tanıyabildiniz mi?
Señora Farooq, vamos a buscar sus huellas dactilares en nuestro sistema, ¿ de acuerdo?
Bayan Farooq, parmak izinizi alıp sisteme ekleyeceğiz, tamam mı? Bu standart bir işlemdir.
Es la hija de Rahim Farooq. ¿ Su hija?
Onun kızı mı?
No. Señorita Farooq, es tu padre.
Bayan Farooq, sizin babanız.
El Sr. Farooz fue encontrado atrapado en un neumático al que le prendieron fuego.
Bay Farooq bir lastikle sarmalanıp yangının içine bırakılmış.
Cuando nos fuimos, el Sr. Farooq estaba tumbado en el suelo.
Biz oradan giderken Bay Farooq yerde yatıyordu.
¡ Y él no ha asesinado a Rahim Farooq!
- Kyle, Kyle? - Ve Rahim Farooq'u o öldürmedi!
Rahim Farooq intentó arreglar el matrimonio de su hija con otro hombre llamado Ahmad.
Rahim Farooq adı Ahmad olan bir adamla kızını evlendirmeye planlıyordu.
Por favor, señor Farooq, no hubo daño de ningún tipo.
Lütfen Bay Farooq, bunun kötü bir tarafı yok.
¿ Es el móvil de Maya Farooq?
Bu Maya Farooq'un cep telefonu mu?
Usted estuvo allí esta mañana, Sra. Farooq, ¿ no?
Bu sabah oradaydınız değil mi Bayan Farooq?
Comparamos las listas de pasajeros con nuestra lista de terroristas y tenemos un coincidencia, un tío llamado Khalid Farooq.
Yolcu listesiyle, terörist listesini karşılaştırdığımızda bir eşleşme oldu ; Khalid Farooq adlı bir adam.
Nuestro trabajo es localizar y seguir la pista a las actividades de Farooq.
Onu bulmak ve Farooq'un faaliyetlerini izlemek bizim işimiz.
Farooq
Farooq orada.
- Farooq se va.
Faruk gidiyor.
Estamos siguiendo a su hombre, Farooq.
Adamın Farooq'u izliyoruz.
Nos inventamos la amenaza, nos inventamos a Farooq.
Tehdidi ve Farooq'u biz uydurduk.
Jeque Rais Farooq.
Şeyh Rais Faruk.
- Sr. Farooq.
Bay Faruk.
Faroog Shaikh y Deepti Naval.
Farooq Shaikh ve Deepti Naval.
¡ Farooq, quédate dónde estás!
Five-O! Farooq, kıpırdama!
Hasan Farooq.
Hasan Farooq.
Se cree que Farooq ha reclutado a sus amigos Al Safi y Ramzi.
Arkadaşları Al Safi ve Ramzi'yi onun eğittiğini düşünülüyor.
Si Al Safi y Ramzi están aquí en O'ahu, pueden estar seguros que Farooq no estará muy lejos.
- Evet. Al Safi ve Ramzi O'ahu'daysa emin olun, Farooq da fazla uzakta olamaz.
Si Farooq se entera de que sus amigos están muertos, puede que se retire.
Belki Farooq arkadaşlarının öldüğünü öğrenince ortalıktan kaybolur.
En cualquier caso, necesitamos encontrar a Farooq ya mismo.
Her iki durumda da Farooq'u hemen bulmalıyız.
Farooq podría estar conduciendo ahora mismo hacia un objetivo.
Farooq hedefe o arabayla gidiyor olabilir.
Bien, Farooq condujo el auto hasta aquí desde una dirección en Waikiki.
Pekâlâ, Farooq arabayı Waikiki'deki bir adresten getirmiş.
- Farooq se ha ido.
- Farooq gitmiş.
Farooq ha falsificado sus documentos.
Farooq'un sahte evrakları.
Parece que está planeando huir.
Farooq kaçmayı planlıyor gibi.
Farooq no va a ir a ninguna parte sin esto.
Farooq bunlar olmadan bir yere gidemez.
Farooq, ésta es Dia.
Farooq, bu Diya, Bay Srivastav'nın kızı.
Era la palabra del gobierno, Farooq saab.
Eğer Ajanta'nın yerinde ticaret merkezi inşa edilecekse bunu senin şirketin yapacak.
No me detractaré Farooq Saab.
Ben, ne sana ne de ona verdiğim sözden dönmem.
Pertenece a Rahim Farooq.
Rahim Farooq'a ait.
En la foto que había en casa de la víctima.
Rahim Farooq'un kızıdır.
Ese es Farooq.
- Bu o?
¡ Es él!
Bu Farooq.
Sin Farooq.
Farooq yok.