Translate.vc / Espagnol → Turc / Fine
Fine traduction Turc
584 traduction parallèle
- Voy a ver el coche, ¡ despertad a la Fina y a la condesa!
" Arabaya ben bakarım, siz Fine ile Kontesi uyandırın!
- Y Hawasch está muerto... y Fina...
"Hawash öldü... Fine de..."
Eres mío y lo estoy saboreando.
# I've got you and I'm enjoying it fine #
Buenos días, señor Fine, hoy tiene un aspecto muy fino.
Günaydın Bay Fine / İyi. Bugün gayet iyi görünüyorsunuz.
Bien, señor Fine, otro Leo Doolin, lo que nos faltaba en la sala.
- İyiydi, Bay Fine. Bir Leo Doolin daha. Bu koğuşta tüm ihtiyacımız buydu.
Buenos días, señor Fine.
- İyi günler Doktor Fine.
Briggs, Fine y Corrics vigilarán durante el día.
Briggs'i oraya yerleştiriyorum, Fine ve Corrick de günlük takip için.
Querías tener tu licor Napoleón en casa.
Fine Napoléon konyağın evde duruyor.
Nuestro buen amigo De cuatro guardabarros
# # Our fine four-fendered friend
I told her that I loved her I loved her mighty fine
# I told her that I loved her # # I loved her mighty fine #
I loved her mighty fine
# I loved her mighty fine #
Lo siento es todo lo que tengo Mr.
Üzgünüm. Elimde yalnız bu var, Bay Fine.
Buen día, Mr. Fine.
Günaydın, Bay Fine.
Buen día, Mr. Fine.
Günaydın Bay Fine.
¿ Puede leerlo pronto, si es tan amable Mr. Fine?
Bir saniye şunu okur musunuz, Bay Fine?
"... al casamiento de su hija Joyce y del Sr. Harold Fine... "
"... kızları Joyce ile Bay Harold Fine'ın düğün törenlerinde... "
Si, Sr. Fine.
Baş üstüne Bay Fine.
El Sr. Fine los va a recibir a Uds..
Bay Fine sizi bekliyor.
¿ Cúanto dinero, Señor Fine?
Ne kadar para, Senyor Fine?
Registrado a nombre de Harold Fine.
Harold Fine adına kayıtlı.
Harold Fine.
Adım Harold Fine.
Si, tengo 35 años, y soy Harold Fine.
Evet, benim. 35'im, Harold Fine.
No vi más a Harold Fine.
Bir Harold Fine daha istemiyorum.
Sobre todo nada de otro Harold Fine.
İhtiyacım olmayan bu. Yeni bir Harold Fine.
- Tu amas a Harold Fine.
Sen Harold Fine'ı seviyorsun.
Eres muy bello, Harold Fine.
Çok güzelsin Harold Fine.
- Harold Fine, eres muy bello.
- Harold Fine, sen çok güzelsin.
Quedo todo bien, Sra. Fine.
Kaput tamam, Bayan Fine.
Bueno a decir verdad, Sra. Fine, tengo problemas con mi hija.
Doğrusunu söylemek gerekirse Bayan Fine kızımla biraz başım dertte.
- Buen día, Señor Fine.
- Günaydın Senyor Fine.
Vamos a oír a Gator Creek Organization, con Feelin " Fine.
Şimdi Gator Creek Organization'dan Feelin'Fine'ı dinleyeceğiz.
Pero esta vez los Fine se enteraron y ahora... Logan está en estado de pánico.
Fines bu sefer yakalamış ve Logan şu an panikteymiş.
Jude Fine, Verdad o falso?
Jude Fine, doğru mu, yanlış mı?
Verdad, Miss Jude Fine.
Doğru, Bayan Jude Fine.
- Multa. Fine.
- Güzel, güzel.
In Heaven, Everything is fine
Her şey güzeldir cennette
Everything is fine You got your good thing And I've got mine
İyi olan herşeyine sahipsin ve ben de benimkilere
Everything is fine
... cennette
¿ Sabes lo que dice Cynthia Fine?
Cynthia Fine ne dedi biliyor musun?
¿ Quién es Cynthia Fine?
Cynthia Fine kim?
Cynthia Fine dice...
Cynthia Fine diyor ki -
¡ Al diablo Cynthia Fine!
- Bırak şu Cynthia Fine ayaklarını.
Cynthia Fine piensa que usted tiene carisma.
Cynthia Fine karizmatik olduğunu söyledi.
¿ Cynthia Fine, verdad?
Cynthia Fine sensin, değil mi?
Pregunte a Cynthia Fine.
Cynthia Fine'a sor bunu.
- FINE SNOW LAS HERMANAS MAKIOKA
- Güzel Kar Makioka Kardeşler
Prancy Blue toma la delantera, Admiral's Runner va de segundo, Completely Fine les sigue de tercero. Seguidos por Cover the Bet, Heavy Rain, y High Compression.
Çılgın Lou liderliği aldı, Amiral'ın Postası ikinci, Komple Güzel üçüncü peşlerinde Kapalı Bahis, Yoğun Yağış ve Yüksek Basınç.
Prancy Blue sigue a la cabeza, Completely Fine de segundo, en tercer lugar les sigue Admiral's Runner. Luego Heavy Rain, seguido por High Compression, que empieza a acelerar
Çılgın Lou boyun farkıyla önde Komple Güzel ikinci, peşlerinde Amiral'in Postası üçüncü... sonra Yoğun Yağış ve arkasında atağa kalkan Yüksek Basınç...
fine... champagne. "
güzel... şampanya.
"I'm going to take two weeks, going to have a fine vacation."
"I'm going to take two weeks, going to have a fine vacation."
Fine.
Güzel, güzel.