Translate.vc / Espagnol → Turc / Finis
Finis traduction Turc
88 traduction parallèle
- ¿ Una afeitada, monsieur? - ¿ Finis?
Tıraş, monsieur.
Sí, madame, ya terminó.
Evet madam, finis.
Y finalmente, "Finis origine pendet."
Ve son olarak, " Finis origine pendet.'"
Santo cielo, Finis, ¿ qué vamos a hacer?
Tanrım, ne yapacağız, Finis?
Finis, ven a la cama ahora mismo.
Finis, hemen yatağa gel.
Finis, ¿ quién invitó a esta gente?
Finis, bu insanları kim davet etti?
¡ Finis!
Finis.
¡ La luz! "Ces finite".
Doğu ışığına. C'est finis.
Para siempre. Es definitivo.
Bitti, finiş.
- Por un pelo.
Foto-finiş. - Fotoyla kaybettim.
Va a ser un final muy peleado, muy peleado.
Yakın bir finiş olacak, kesinlikle çok yakın.
la vida está guardada, cerrada. Tú estás en la pista.
Hayat bir finiş direğidir, herkes yolun sonundaki bayrağı kapmak için koşar.
- Me besarás cuando llegue a la meta.
- Finiş çizgisinde beni öpüyor olacaksın.
Tienes la meta a la vista.
Finiş görünüyor.
Si, estamos a doce millas de la meta situada en la cumbre del Alpe d'Huez.
Evet, I'Alpe d'Huez'deki finiş çizgisinden 20 kilometre uzaktayız.
Cuando estos dos autos salen a la ultima vuelta, el auto de atras pueden moverse fuera del emparejado, pasa al auto de adelante y apunta hacia la meta.
Her iki araç son dönüşte hızlarını azaltırlar. Arkada kalan araç hava akımından kurtulmaya çalışır. Öndeki aracı bir sapan gibi kenara fırlatır, finiş çizgisinde tokatlar.
Ahi esta la meta, y Cole Trickle gana!
Finiş çizgisi yaklaşıyor, Cole Trickle kazanıyor!
Y siempre tienen esa foto del final.
Ve hep şu foto finiş'i çekerler...
Luchan por la llegada y Carpe Diem no cede.
Finiş için savaşıyorlar. Carpe Diem yol vermiyor.
Perfecto, te veré en la meta.
İyi. Finiş çizgisinde görüşürüz.
Carmichael en la meta.
Hayır. Carmichael finiş çizgisinde.
Yo creo que quiere hacer una entrada espectacular.
- Bana soracak olursan, dramatik finiş istiyor.
Lograrás llegar mucho antes que yo.
Sen benden önce finiş görebilirsin.
Romeo de la Escudería Ferrari Está en la punta...
Romeo, Scuderia Ferrari'nin liderliğinde finiş gördü.
¡ Entran en la recta final! Es Nuvolari, es Nuvolari
Finiş düzlüğüne giriyorlar, Nuvolari, Nuvolari
A menos que podamos evitar que Muirios pueda cruzar la meta el primero.
Eğer finiş çizgisini geçmesini engelleyemezsek.
¡ Increíble!
İnanılmaz! Ne finiş!
Y también dijiste que ese Warrick no estaría en la competición,... y estuvo muy cerca de terminar esta carrera.
Ayrıca Warrick'in mücadeleye dahil olamayacağını söylemenize rağmen finiş çizgisine çok yaklaşmıştı.
Donde cruzaste la línea de meta.
Finiş çizgisini geçtiğin zaman.
- Y luego él se estrella en la línea final.
- Finiş çizgisinde kaza geçiriyor.
¡ Se barre en la base! ¡ Va a ser un final de fotografía en base de meta!
Kazananı foto-finiş belirleyecek!
Y cruza la meta Bahama Mama Henry V y el Perro de Pavlov.
Finiş çizgisinde Bahama Mama V. Henry ve Pavlov'un Köpeği üçüncü.
Los espero allá en la meta.
Finiş çizgisinde görüşürüz.
He visto finales cerrados, pero éste fue el peor.
Daha önce çok foto finiş gördüm, ama seninki gerçekten kıl payı oldu.
Aparentemente, el menos probable ganaba en un final para foto...
Görünüşe göre sonucu foto-finiş belirleyecekmiş
Sí.
- Ve finiş! - Evet!
Un final de foto.
Foto-Finiş.
Hacia la llegada son Rescate del Rey y Ya Quebrado.
Finiş düzlüğünde, King ve Broke kaldı.
¡ Es una final apretada!
Bu gerçek bir foto finiş.
Vamos al centro ecuestre... aguardamos a que terminen de cabalgar, estarán lubricadas.
Binicilik merkezine git... finiş çizgisine kadar dayan, Sonra al onu.
La carrera puede ser a muerte, no solo hasta la meta.
Sadece finiş çizgisine kadar değil, ölümüne yarışabiliriz.
Bueno, una vez que coincida su ADN con el del chicle, será como la bandera a cuadros para nosotros.
Araçta bulduğumuz sakızı karşılaştırdığımızda finiş bayrağı gibi bize el salladı.
Una carrera puede ser hasta la muerte en vez de hasta la meta.
Sadece finiş çizgisine kadar değil, ölümüne yarışabiliriz.
Correrán hasta la cima en el teleférico, y luego harán un descenso Banzai de 900 metros de altura hasta la línea de llegada en el refugio "Little Eagle".
Teleferikle zirveye çıkacaklar sonra 3 dakikalık bir banzai selamı alıp 1000 metrelik dikey inişle küçük kartal pansiyonundaki finiş çizgisine gelecekler.
Y cruza la línea.
Ve finiş çizgisinde. Bilmiyorum...
Buen final cruzando la línea.
Güzel bir finiş çizgisi. Bravo.
¡ No! ¿ Deberíamos decirle que ya ha cruzado la meta?
Hayır! Zaten finiş çizgisini geçtiğini ona söylemeli miyiz?
Cree que la meta es esta.
Onun finiş çizgisi olduğunu sanıyor.
Quería decirtelo, cruzaste la linea de meta ahí.
Sana söylemem gerek, tam orada finiş çizgisini geçtin.
La línea de meta, a 260 km de distancia en Key West, el punto más meridional de los Estados Unidos.
Finiş çizgisi Key West'ten 160 mil ( 256km ) uzakta.. Amerika'nın en güney noktasıdır.
Voy a entrar en este Lotus, y en 260 km, voy a salir en la línea de meta con el confort del aire acondicionado.
Şu Lotus'a binip 160 mil ( 256km ) ile gideceğim. Finiş çizgisinde ortaya çıkacağım, hem de klima rahatlığında.