English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Finito

Finito traduction Turc

204 traduction parallèle
Como me dice a menudo la Sra. Bissonette : "C'est finito".
Bayan Bissonette'nin, bana sık sık "C'est finnay" demesi gibi.
Si. para K finito es válido.
Evet. Son durum için, sanırım.
Se acabó.
Son, finito.
Quiere decir que ella baila una vez, y entonces " finito?
Yani, bir kere dans ediyor ve "finito"
"Sí, no más." Una vez, y entonces "finito"
Sí, o kadar. Bir kere ve "finito."
¡ El caso Brown estará cerrado, kaput, finito...!
Brown dosyası kapandı. Bitti. Son, artık yok.
Porque yo, en Napoli desde hace dos giornos. Y finito el pindonguetto.
Çünkü iki gündür Napoli'deyim ve artık...
Digamos que hay que elegir entre lo finito y lo infinito.
Ona seçim desek? Sonlu ile sonsuz arasında bir seçim yapmak durumundasın.
- ¡ Finito!
- İşte bitti!
Se acabó.
Bitti. Finito.
Y gran parte de la demostración discurre alrededor de los problemas de lo finito y lo infinito, y de las paradojas que el trabajo de Cantor había arrojado.
Ve bu kanıtın büyük bir kısmı sonlu ve sonsuz problemlerinin ve Cantor'un ortaya attığı paradoksların etrafında dolanıyordu.
Nuestro conocimiento, nuestro posible conocimiento de este mundo de ideas sólo puede ser incompleto y finito porque así es como somos nosotros.
Fakat bu fikirler dünyasında muhtemek bilgimiz, sadece eksik ve fani olabilir, çünkü biz insanlar eksik ve faniyiz.
Finito, cariño.
Bitti, sevgilim.
Microláser finito.
Sınırlı mikrolazer.
Al discutir la estructura a gran escala del cosmos a veces, los astrónomos dicen que el espacio es curvo o que el universo es finito pero ilimitado.
Kozmosun geniş ölçekli yapısı sözkonusu olduğunda astronomlar uzayın eğik olduğunu iddia ederler ya da evrenin sınırlı fakat dinamik olduğunu.
El universo puede ser tanto finito como ilimitado.
Hem sınırlı hem de dinamik bir büyüme içinde olabilir.
Por tanto, debe haber un número finito de mundos habitados.
Bu yüzden içinde canlı yaşayan sonlu sayıda dünya olmalıdır.
Cualquier número finito dividido por infinito tanto se aproxima a la nada como carece de importancia. Y si la población de todos los planetas del Universo es cero entonces la población de todo el Universo también es cero.
Herhangi bir sonlu sayıyı sonsuza bölerseniz, sıfıra yakın bir değer çıkar, bu yüzden, eğer evrendeki her gezegenin nüfusu sıfırsa, tüm evrenin toplam nüfusu da sıfır olmalıdır.
Necesito salir de esto.
Finito, Veronica.
Si me lo permiten, voy a acudir primero a usted Carl Sagan, porque este concepto en el libro del Profesor Hawking, este modelo extraordinario de cuatro dimensiones del Universo, sin límites sino finito como la Tierra,
İlk size dönmek istiyorum Carl Sagan. Prof. Hawking'in kitabında evrenin 4 boyutlu modeli var, sınırsız, fakat yine de bir sonu olan.. tıpkı dünya gibi.
"Finito."
Finito.
Se acabó, ¡ finito!
Öldü, bitti!
Se basa en un universo en expansión mas finito.
- Genişleyen ama sonu olan evrene dayanıyor.
Tal vez no, y si no, entonces también el tiempo es finito.
Belki de yok, eğer yoksa, o zaman zaman da sonludur.
Nuestro tiempo en este universo es finito.
Bu evrendeki zamanımız sınırlı.
- Finito, amigo.
Şimdi bitti, sevgili dostum.
Está cerrado.
Finito, maestro.
Finito.
Finito.
Se acabó, terminó, finito.
Artık işin sonuna geldik.
Todo es tan finito.
Her şeyin bir sonu var.
Digo, asunto cerrado, punto final.
Yani bitmiş bir iş, Finito.
Zathras es finito.
Zathras'ın sınırları var.
Desaparece. "Finito." - ¡ Fuera!
- Gider, finito... dışarı!
Se acabó, éste es el final del cuento.
Finito, hikayenin sonu artık.
Sucede cada vez que usas la palabra "finito".
Ne zaman "sınırlı" desen bu oluyor.
Finito, no mas favores.
Yani bitti. Artık iyilik yok.
Mi tiempo es finito, Helen.
Zamanım sınırlı Helen.
- Grazie a Dio è finito! - Non ti è piaciuto?
Tanrım şükürler olsun, sonunda bitti.
¡ Finito!
Finito!
Si los encuentran, finito l'amore. ¿ Está claro?
Sizi bulurlarsa "Finito lamore."
Un vistazo es por definición algo finito, Jack.
Bu hayatın zaten kalıcı değildi Jack.
El amor que tenía resultó ser falso o, al menos, finito.
Kocasına duyduğu aşk yanlış çıktı, ya da en azından sonsuz değildi.
Acabado.
Finito.
Finito. [HABLA EN AMÉRICA]
Nunguam postea.
yo me retiro. "Finito".
İyi bir hayatınız olsun. Bırakıyorum.
ultima fiesta.
Finito. Son parti.
Tiene un bigote finito también
İnce bıyıklı...
Yo, un finito.
Ben bir şarap alacağım.
Ya no se puede remediar. ¡ Finito!
Biter işte.
Finito.
Bitti.
Le hemos dado finiquito al vino.
Finito on the vino.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]