Translate.vc / Espagnol → Turc / Fish
Fish traduction Turc
1,089 traduction parallèle
- Filet-O-Fish.
- Balık fileto.
Debo informar a Caza y Pesca, sólo preguntaba.
Bu Fish and Game için rapor hazırlamam lazım. Sadece merak ediyorum, o kadar.
Tengo que entregarlo a Caza y Pesca.
- Bunu Fish and Game'e teslim etmeliyim.
Oye, Fish. Estaba pensando :
Fish, düşünüyordum.
¿ Qué más podría ser, Fish?
Beni yalancı çıkar, Fish.
Fish, ¿ qué está pasando aquí?
Fish, ne oluyor?
- Soy Fish.
- Adım Fish.
- Fish, son mis habitaciones.
Fish, bu oda bana ait.
- No, Fish. ¿ No entiendes, Fish?
- Hayır Fish. Görmüyor musun?
Fish, ¿ tiene ancas poderosas?
Fish, Sailor'un kıçı güçlü mü?
Mírame, Fish.
Bana baksana Fish.
Mi amigo de Inglaterra, Wardley-Fish... dijo que no importaba.
Memleketten arkadaşım, Wardley - Fish... bunun önemsiz olduğunu söyledi.
- Se llama "El Pez Piedra".
Stone Fish adında. Komik bir isim.
- ¿ El Pez Piedra?
Stone Fish?
"El Pez Piedra".
The Stone Fish.
EL PEZ PIEDRA
"The Stone Fish"
No tiene que ceder el púlpito para celebrarlo.
Bu, müvekillimin törene izin vermesini gerektirmez. Richard Fish'in dayısının bağnazlığını onaylamak gibi bir niyeti kesinlikle yok.
Adelante, Sr. Fish. Suba a ese púlpito y hable en su memoria.
Haydi, Bay Fish, Gidip dayınızın savaşını devam ettirin.
¿ El bufete es ético?
Hepimiz Richard Fish'i tanıyoruz. Bu firma...
Y Richard rechaza mis negocios...
Ama sonra Richard Fish'in işi geri çevirdiğini öğreniyorum ve...
Es el ánimo de Richard Fish.
Bu, Richard Fish'in ruhunda var.
Dentro de 20 minutos estarás acariciando al señor Fish en su sillón favorito. ¿ Crees que no te tenemos en la mira?
Bundan yirmi dakika sonra Bay Fish ile, en sevdiği Japon yatağının üzerinde oynaşıyor olursunuz.
No mencionaría a Julie Andrews. Se lo dijiste.
Richard Fish, durup dururken Julie Andrews'dan bahsetmezdi.
- ¿ Dónde está Richard Fish?
Affedersin. Richard Fish'i nerede bulabileceğimi biliyor musun?
Ella va a ese bar apestoso, el Fish Tank.
Fish Tank adında berbat bir bara gider.
Felicita a Bastones de Pescado de la Bahía.
Bay State Fish Sticks'i tebrik et.
Dr. Fish, es mejor sacarlo un poco.
Doktor Fiche, biraz dışarı çeksem mi?
- Es el Dr. Fish.
Ben doktor Fiche.
Entiendo lo que quiere decir. Dr. Fish, tengo un gato muy, muy grande, que está muy, muy enfermo.
Doktor Fiche, elimde, çok, çok hasta ve çok çok büyük bir kedi var.
Hola, Pez. ¿ Una cerveza?
Hey, Fish. Bir biraya ne dersin?
- Sí, Pez, ya lo sé.
- Evet Fish, biliyorum.
Pez, equipo dos en posición cuatro.
Peki Fish, Ekip 2 dördüncü delikte.
Pez, apágalo.
Fish, kapat.
Yo soy de la era del cine, Pez.
Ben filmlerle büyüdüm, Fish.
- Ahora veo las cosas de otra forma. - Eso es bueno.
- Artık hayatı farklı görüyorum Fish.
Pez...
Fish...
¿ Por qué te llaman Pez?
Sana neden Fish diyorlar?
- Pez, ¿ eres tú?
- Fish, sen misin?
Pez, tus hijos están de servicio.
Fish, çocuklarının ikisi de görevdeler.
- Así eran las cosas. - Go fish.
- Her zaman böyleydi.
- oye, Fish.
- Hey, Fish!
Fíjate en esto, Fish.
Herifi duydun mu, Fish?
¡ Fish!
Fish!
- Fish, acércate.
Fish, buraya gel!
Está manchada de sangre, Fish.
Kana bulandı, Fish!
Es toda tuya.
Fish!
¿ Especular, Fish?
- Bahis mi?
Richard Fish y Whipper, ¿ salen en serio?
Richard Fish ve Whipper ciddiler mi?
- Como le dije al Sr...
Bakın, daha önce Bay Fish'ö söz ettiğim gibi... - Evet.
Una de las mejores.
İleri sarmak mı? - Bu Fish tarzı.
- Richard Fish me tocó el cuello.
Geçen gün Richard Fish boynuma dokundu.