Translate.vc / Espagnol → Turc / Fréderic
Fréderic traduction Turc
526 traduction parallèle
Federico ".
imza Frederic.
Eso ha sido adorable... Federico cariño... No debes preocuparte, cariño no voy a morir.
Bu çok güzeldi Frederic... sevgilim... endişelenmemelisin aşkım.
La compuso Frederic Chopin para la mujer que amaba.
Frederic Chopin... Sevdiği bir kadın için.
El camarero era un mozo llamado Frédéric, muy moreno, muy joven y fuerte como un toro.
Garson Frèdèric ile çalışırlardı. Uzun boylu, esmer ve bir öküz kadar kuvvetliydi.
¡ Frédéric, diez botellas de champagne para el sr. Tourneveau!
Frèdèric, Bay Tourneveau için on şişe şampanya.
¡ Frédéric, más flores por todas partes!
Frèdèric, her taraf çiçeklerle dolsun istiyorum.
El gran y famoso Richard Wagner, el celebre Frédéric Chopin, caen a sus pies.
Harika ve tanınmış Richard Wagner daha da harika ve ünlü olan Frederic Chopin onun önünde diz çöktüler.
- Hola, Frédéric...
- Merhaba. - Frédéric...
Frédéric Anvers.
Nihayet!
Te presento a Frédéric.
Seni Frédéric'le tanıştırayım.
Frederic y Marianne.
- Frederic ve Marianne.
Pero si Frederic dejó a Marianne.
- Ama Frederic, Marianne'den ayrılmıştı.
Pues entonces Frederic sin Marianne.
Tamam o zaman sadece Frederic'i çağırırız.
- ¿ Qué tal?
- Günaydın Frédéric. - Size de.
- Frédéric no sabe de qué va mi tesis.
Daha tezimin başlığını bile bilmez.
Además, mi mujer es médico y la de Frédéric, profesora.
Benim eşim doktordur. Frédéric'in eşiyse öğretmen.
- ¿ Frédéric?
- Frédéric?
Es el único de los antiguos amigos de Frédéric que conozco un poco.
Frédéric'in eski arkadaşları içinden gördüğüm tek kişidir.
Frédéric, es para ti.
Frédéric, sana gelmiş.
Sargento detective Frederic Wilson.
Detektif Çavuş Frederic Wilson.
Está bien, Kitty. ¿ Frederic?
Frederic kamerayı yerleştir, şimdi renkli çekim yapıyoruz.
No canses a tu padre.
Frederic, babanı yoruyorsun.
Frederic perdió una apuesta sobre Cuba.
Frederic'le dün Küba üzerine bahse girmiştik.
Cuando observo a Federico el Grande y pienso en lo que él sufrió, es como una experiencia religiosa.
Frédéric le Grand'ın gözlerine her baktığımda ve çektiği zorlukları düşündüğümde, mistik bir heyecan duyarım.
mi vaso está vacío.
Frederic, bardağım boşalmış.
estoy esperando.
- Frederic, bekliyorum.
Frédéric?
Bu gerçekten gerekli mi Frederic?
Frédéric.
Merhaba, Frederic.
estoy aquí para que no liberes a la mujer que provocó tanto dolor a tu padre y a mí.
Frederic, babana ve bana çok fazla acı vermiş olan... kadını özgür bırakmanı engellemek için buradayım.
Yo me casé porque quería a Frédéric.
Ben Frederic'i sevdiğim için evlendim.
Sentí un flechazo por Frédéric desde el momento en que le vi. Un flechazo.
Frederic'e ilk görüşte aşık oldum.
Al principio Frédéric y yo no pensábamos en casarnos.
Frederic ile başlangıçta evliliği asla düşünmedik.
- ¿ No ha venido Frédéric?
Frederic yok mu?
Frederic Forrest a Chef, y Larry Fishburne, de 14 años, interpretará al Sr. Clean.
Frederic Forrest, Chef'i, ve 14 yaşındaki Larry Fishburne, Mr. Clean'ı oynayacak.
¡ Tatum es el nuevo campeón mundial!
Yeni dünya şampiyonu Frederic Tatum.
¿ Frédéric y Odile no van a bajar hoy?
Frederic ile Odile inmiyor mu bugün?
¿ Te acuerdas, Frédéric, de aquella alemana que tuvimos con Antoine?
Antoine'nin Alman dadısını... hatırlıyor musun Frédéric?
¿ Cómo se llamaba aquella mujer? Frédéric, ¿ cómo se llamaba?
Kadının adı neydi Frédéric?
No. Frédéric!
Frédéric!
El hijo mayor trabaja en el Ministerio de la Defensa... Frédéric.
Büyük olan, Savunma Bakanlığı'nda görevli.
Vive encima de nuestra casa.
Frédéric.
Guy se pasaba el día jugando al tenis.
Frédéric ile Guy bütün gün tenis oynardı.
Ven aquí. Entra. Voy a llamar a Frédéric.
Frédéric'i alıp geleyim.
Quizá es Frédéric.
Frédéric olmalı.
Hemos hablado mucho... sobre esto.. .mamá, Frédéric y yo.
Annem, Frédéric ve ben uzun uzun tartıştık.
Frederic Chopin, carajo.
Öküz Frederic Chopin.
Así que el pobre Frederick tendrá que empezar, una vez más, con otra persona.
Yani zavallı Frederic herşeye başka birisiyle yeniden başlamak zorunda.
Así que pedí a mi amigo Frederic Kimball, actor y escritor y a nuestros colegas Michael Hadge y James Bulleit, que me siguieran.
Ben de oyuncu ve yazar arkadaşım Frederic Kimball'dan ve meslektaşlarımız Michael Hadge'den ve James Bulleit'ten bana katılmalarını istedim.
- Pero el problema, Frederic...
Ama asıl sorun şu ki...
- Me gustaría caminar... ¿ Frederic?
Ben burada yürümek istiyorum.
¿ Te pones al otro lado? Me gustaría... Hola, ¿ cómo estás?
Frederic, öbür ucundan tutar mısın?