Translate.vc / Espagnol → Turc / Führer
Führer traduction Turc
1,729 traduction parallèle
0ur führer
Führer'imiz,
Usted sabe cómo les gusta hablar a las mujeres, mi führer. A pesar de su encanto...
Führer'im, dikkat çekmeye çalıştıklarında kadınların nasıl her şeyi konuştuğunu bilirsiniz.
Nosotros no oímos cualquiera, verdad?
Ama insan her şeyi duymamalı, Führer'im. Değil mi?
Dónde debo sentarme, mi führer?
Nereye oturacaksınız, Führer'im?
Me sentaré cerca del führer.
Yanınıza oturacağım, Führer'im.
No, mi führer, nadie quiere.
Hayır, Führer'im. Kimse istemiyor.
Quizá... una cierta conexión con las características raciales mi führer?
Belki de bunun mensup olunan ırkla bir ilgisi vardır, Führer'im.
No... no, mi führer.
Hayır. Hayır, Führer'im.
El führer está saliendo.
Führer gidiyor.
La plaga, mi führer.
Veba, Führer'im.
Ordenes directas del Führer, no recoger supervivientes.
Berlin'den gelen emirle, hayatta kalanları almayacağız. Emir Führer'den.
AI Führer no le va a gustar que hayáis perdido esta nave.
Geminizi kaybettiğinize göre pek mutlu değilsinizdir, herhalde.
Partiendo de la base que el fuhrer estaba del mismo lado... Satán acaba de perder la guerra de todos los tiempos en la Tierra.
Führer de aynı taraftaydı ama iblis, her zaman yeryüzündeki savaşı kaybetti.
Rudolf Hess, ex subjefe.
Rudolf Hess, Eski Führer Vekili.
Recuerdo estar allí por horas, tomando calor en el resplandor del Führer.
Orada saatlerce Führer'in parlaklığında güneşlendiğimizi hatırlıyorum.
Ahora Führer, ¡ qué orador!
Ama Führer, ne konuşmacıydı.!
¿ Querías asesinar al Comandante?
Führer'i mi öldürecektin?
Había solicitado un crédito a nombre del Fuhrer y eso hacía con Himmler cuando llegaron.
Führer adına bankadan kredi aldım. Geldiklerinde komutanım Himmler... ile kutlama yapıyordum.
Y al igual que la primavera sigue la caída, el Führer reponer sus fuerzas.
Kışı takibeden baharda Führer, kuvvetlerini tazeleyecek.
"Lo siento, mein Führer me alegra que lo haya disfrutado, pero no podemos revelar los secretos"
" Özür dilerim Führer'im, eğlenmenize sevindim ama gerçekten sırlarımızı... açıklama iznim yok.
" Mein Führer, es algo sindical.
" Führer'im, bu bir sendika olayı.
- No, mein Führer.
- Hayır, Fuhrer!
Pero el Führer es persistente.
Ama Führer ısrar ediyor.
Debemos confiar el instinto del Führer.
Führer'in hislerine güvenmeliyiz.
Habla el Führer.
Sessizlik! Adolf Hitler konuşuyor.
Barbie se unió al Servicio Secreto en 1935 donde pronto se convirtió en uno de los oficiales favoritos del Führer...
Barbie SS'e 1935 yılında katıldı. ve burada Fuhrer'in en gözde memurlarından biri oldu.
Para que el Führer tenga otro luchador del gueto con quien lidiar.
Yani Fuhrer bir tane daha getto savaşçısıyla uğraşmak zorunda kalacak.
"El Führer y yo no lo olvidaremos."
"Führer ve ben sizi unutmayacağız."
La película fue el soporte psicológico del plan del Führer para la pureza racial.
Filmin psikolojik mesajı Führer'in ırk temizliği üzerine kuruluydu.
Sin ánimos de ofender al Führer, dediquémonos ahora a nuestros asuntos.
Başbuğ'a saygısızlık etmek istemem ama iş bitene kadar askıya alıyorum.
Comencemos. - ¿ Cómo está el Führer?
- Führerimizin morali nasıl?
Habiéndolo comunicado el Führer a mí y a mis superiores...
Başbuğ'un, bana ve üstlerime bildirdiğine göre...
A menos que llame el Führer.
Führer aramadığı sürece.
Y Martin Bormann, a quien represento tiene plenos poderes conferidos por el Führer.
Martin Bormann'ın adına konuşabilirim. Yetkisini Führer'den alıyor.
Ambos servimos al Führer. El me dio el mando.
İkimiz de Başbuğ'a hizmet ediyoruz.
Nos hemos comunicado con el Jefe de la Cancillería el Sr. Lammers, quien discutió esto con el Führer.
İdari Şef Lammers'la temasa geçilmiş ve bu konuları Başbuğ'la görüşmüş.
En efecto, Lammers discutió este tema con el Führer o con sus subalternos y llegaron a un acuerdo.
Lammers, bu meseleyle ilgili Başbuğ'la mutlaka görüşmüştür. Bir anlaşmaya varmışlardır.
Esa posibilidad me fue negada en persona por el Führer.
Hayır, bu ihtimal Başbuğ tarafından inkar edildi.
Y ambos responden al Führer.
İkisi de Başbuğ'a hesap verir.
Quisiera recordarles que nuestro Führer es quien fija las metas.
Hedefleri Başbuğ'un belirlediğini hepinize hatırlatmak isterim.
El Führer es el capitán.
Kaptanımız Başbuğ.
¡ ein Führer
Mein Führer!
No querer al "Führer" es una gran desgracia Entonces le decimos "Heil, heil" en la cara del "Führer"
Fuhreri sevmemek çok kötü... onun için Fuhrer yüzüne selam veriyoruz.
El calor humano exaltado por nuestro Reichsführer Himmler.
Bu insani sıcaklık Führer Himmler tarafından göklere çıkarıldı.
Le Führer y Himmler también asistieron a un ensayo.
Führer ve Himmler bile bizimle bazı denemelere katıldı.
El Führer quiere acabar en 1948.
Führer 1 948'den önce bitmesini istiyor.
El avión del Führer ha explotado al despegar.
Führer'in uçağı patladı.
¿ Y el Führer estaba en él?
Führer içinde miydi?
Solamente el muro con el retrato del Führer está intacto.
Sadece Führer'in resminin olduğu duvar sağlam kaldı.
No intento cambiar su ley, pero estoy invocando un principio del Führer.
Başbuğ'un prensiplerini söylüyorum.
Su Führer le mintió.
Başbuğ ona yalan söyledi.