Translate.vc / Espagnol → Turc / Gaza
Gaza traduction Turc
2,459 traduction parallèle
Tenía que acelerar a fondo, o Jimmy Buffet en el secador volador bebería la cerveza de la victoria.
Gaza basmalıydım ya da uçan saç kurutma makinesindeki Jimmy Buffett zafer birasını içiyor olurdu.
Un pie en el gas y sube la colina como un hombre.
Gaza bas ve bir insan gibi tepeye tırman.
Y amo ese coche, pero cuando uno pisa el acelerador, escuchas esto...
O arabayı seviyorum ama gaza basınca bunu duyuyorsun...
¡ Y la gente a su alrededor constantemente lo anima a ello sin ninguna razón!
Ve etrafındaki insanlar onu gaza getiriyorlar.
Ya está prendido. Solo dale gas y...
Zaten çalışıyor, sadece gaza bas ve...
Dale, viejo. Dale.
Bas gaza.
¡ Más rápido, chofer!
Gaza bas şoför!
Una fecha de entrega rápida es la patada en los pantalones que necesito para concentrarme y hacer algo de buena redacción.
Sıkı bir gaza gelmem ve ciddi yazı işlerimi tamamlamam için gereken şeydi.
¡ Hazlo!
Yüklen gaza!
Pisa el acelerador, amigo. Lo estoy intentando.
Gaza bas, dostum.
Que manera de alentarme antes de que pase por esa puerta.
O kapıdan çıkmadan önce beni gaza getiriyorsun.
¡ Conduce, conduce!
Bas gaza! Bas gaza!
"Modo'launch control'activado, esperando aceleración" Aquí viene...
Kalkış Kontrol modu aktif, gaza basma bekliyor. Gaza basıyorum.
Go, go, go.
Bas gaza! Bas!
Cuando desperté en el hospital de Tel Aviv, Israel está empezando su ataque masivo contra Gaza a finales del 2008.
Tel Aviv'deki hastanede uyandığımda, İsrail 2008'in sonunda Gazze'ye olan büyük saldırısına başlıyor.
La gente está de luto por Gaza.
İnsanlar Gazze'nin yasını tutuyor.
¡ Gaza y Cisjordania!
Gazze ve Batı Şeria!
Siempre ha sido mi deseo manejar un carro nuevo a toda velocidad... con la mujer que amo.
Hep hızlıca araba sürmeyi ve gaza basmayı hayal ederdim. Sevdiğim kadınla birlikte.
( Vamos ( Raúl
Bas gaza Raoul
Vamos a la iglesia, el reverendo nos llena de Dios juegan y comemos al aire libre.
İlk maçtan bir hafta önce kiliseye gideriz, rahip bizi Tanrı sevgisiyle gaza getirir, çocuklar hazırlık maçı oynar, bütün kasaba da saha kenarında piknik yapar.
Vamos, Terry, apreta el acelerador.
Hadi Terry, bas gaza.
- ¡ Velocidad de atropello!
- Gaza bas.
Ahora, rápido.
Simdi bas gaza.
Por favor, rápido.
lütfen, bas gaza.
Patina duro y atínale a cualquier cosa que se pone en medio del camino - y entonces ve qué ocurre.
Evet. Yine gaza basıp önüne çıkan her şeye çarp ardından olacaklara bakarız.
Ya no necesito que me alientes. Ahora me cuido solo.
Beni gaza getirmene ihtiyacım yok artık, o evreyi geçtim.
¡ Y una polla!
- Boş ver! Bas gaza.
¿ Ayudarte con la maleta?
Toplanmana yardımcı mı olmalı? Senin yerine gaza mı yüklenmeli?
Vamos a la carretera y seguimos su rastro.
Gaza yüklenip peşine düşeceğiz.
Tu dijiste "acelera"
Gaza kökle diyen sendin.
No lo dejes comenzar.
Şunu gaza getirme.
¡ Corred, cerditos!
Gaza yüklenin aynasızlar!
El tercer round va a ser muy interesante. No sé qué le dijeron a Voss, pero está enardecido.
3. raundun çok ilginç olacağını düşünüyorum çünkü Scott Voss'un köşesinde ne konuşuldu bilmiyorum ama tamamen gaza gelmiş durumda.
¡ Adelante!
Bas gaza!
- Mamá, avanza.
- Anne bas gaza.
- ¡ Vamos!
- Bas gaza!
- ¡ Arranca!
- Bas gaza!
- Te estoy motivando.
- Seni gaza getiriyorum.
¡ Acelera!
Baz gaza.
- Entendido.
- Anlaşıldı. - Bas gaza.
No aceleres y frenes al mismo tiempo.
Aynı anda gaza ve frene basma.
- No te dejes llevar.
- Hemen gaza gelme.
Vamos, vamos. Vamos, vamos, vamos -
Hadi, hadi, bas gaza.
( Canturrea ) ¡ Dale, "pirraca"!
Bas gaza, kuş.
Conduciré hasta la entrada de camiones de atrás regateale el precio de las zanahorias, sólo para enervarle.
Onu gaza getirmek için havuçlara indirim yaptırma maksadıyla hipodromun arka girişine gittim.
Ahora nuestro sultán ha abierto un camino a la gloria para ti. ¿ Es por esto la traición?
Şimdi Sultan size gaza yolunu açtı da ondan mı hainlik ediyorsunuz?
Hemos muerto y sufrido por el bien de la gloria.
Gaza uğruna can verip mihnete katlandık.
Luego, él fue a Road Omar por 5 minutos, no a Road Gaza.
Sonra 5 dakikalığına Umar Yolu'na girdi.
¡ Acelera!
Bas gaza.
¡ Enciéndelo!
Gaza bas!
¡ Písale!
Bas gaza!