English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Gaño

Gaño traduction Turc

4,119 traduction parallèle
Si gano otra vez, no pueden decir eso.
Yine kazanırsam, bunu söyleyemezler.
Créeme, no va a ser lo mismo si no gano.
- İnan bana, kazanmazsam aynı olmaz.
En el mundo real, yo gano.
Gerçek dünyada ben kazanırım.
No entiendo. ¿ Yo qué gano?
Anlamadım. Benim çıkarım ne bundan?
Hasta pasar el Pantano de Melaza. Y gano.
Molasses Bataklığı'nı geçtim ve ben kazandım.
Gano el partido.
Oyunu ben kazandım. İyi.
Está bien, pero yo gano.
Tamam, sabaha görüşürüz.
¿ Y si gano? ¿ Qué pasará?
Yarın kazanırsam ne olacak?
Gano lo que como, me cuesta lo que me pongo... No le tengo odio a nadie, no envidio la felicidad de nadie.
Karnımı doyurmak için para kazanırım, bulduğumu giyerim kimseye nefret borcum yoktur kimsenin mutluluğunu da kıskanmam.
Pero ¿ lo del acosador? Les gano en esa.
Ama tüm bu taciz olayında size bir şey gösterebilirim.
Porque soy rico, hermano. Gano más que eso al mes.
Çünkü zenginim birader aydan aya da param katlanıyor.
Yo gano.
Kazanacağım.
Es por esto que me gano lo "grande".
Bu yüzden çok para kazanıyorum ben.
¡ Whoo! ¡ Gano Mamá!
Anne kazandı!
Me gano la vida leyendo a la gente.
Çalışanlar hakkındaki her şeyi bilirim ben.
Qué detalle que hayas venido a ver cómo gano.
Kazanmamı izlemek için buraya kadar gelmiş olman ne kadar da hoş.
Solo soy triunfadora si gano.
Ancak seçilirsem birinci olurum.
Si gano en Lisboa vamos a hacer un millón. Tienes que ganar primero.
Lisbon'da kazanırsam bir milyon euromuz olacak.
Me gano la vida conociendo a gente mala.
- Ekmek paramı kötü insanlarla tanışarak kazanıyorum.
¡ Gano el salario mínimo, por favor!
Asgari ücret alıyorum, lütfen!
Yo te ayudo y me gano una comisión.
Sana yardım edeceğim ve payımı alacağım.
Me gano la vida entrenando a la gente.
Sadete gelirsek, benim işim müşterilere göz kulak olmak.
- Seguro te gano.
- Hadi. Bir şey olmaz.
Gano 10.000 al año.
Yılda 10.000'im var.
Si yo gano, debes eliminar a Austen de tu cuarto.
Dediğim gibi olursa, odanı Austen'dan arındıracaksın.
¿ Y qué gano, un auto arenero?
Vay canına. Kumsal arabası mı kazanacağım?
Gano una carrera más, y mi equipo y yo salimos.
Bir yarış daha kazanırsam, ben ve ekibim serbest kalıyoruz.
No lo entiendes. - ¿ Es porque piensas que gano $ 12 la hora, sin beneficios..
- Anlamıyorsunuz. Saatte 12 $ kazanmaktan başka çıkarım yok diye aptal mıyım?
Deja de ser tan ingenuo. No me importa.. ser explotada si gano dinero.
Para kazanıyorsam istismar edilmeyi sorun etmem.
"Te... gano".
Seni... seviyorum.
Si gano, obtenemos a Calculon.
Ben kazanırsam, Calculon'u alırız.
Los naufragios son tan comunes, que me gano la vida con lo que llega a la costa.
O kadar çok kaza oluyor ki kıyıya vuranlardan topladıklarımla gül gibi geçiniyorum.
Gano tan poco que no puedo permitirme devolver el dinero.
O kadar az iş yapıyorum ki, para iadesi yapmaya durumum yok.
Cuanto más dinero gano más cosas caras podría comprar y cuanto más dinero pueda hacer.
Daha fazla para kazanıp daha pahalı şeyler alabilirim. Ki daha fazla para kazanabilirim.
Yo gano!
- Ben kazandim.
Si gano.
Eğer kazanırsam- -
Como la salud del Maestro Berry comenzo a fallar, Ella gano poder en la casa. Eventualmente, me trajeron a la ciudad con el falso pretexto... De que nuestros trabajos seran hechos.
Sahip Berry'nin sağlığı bozulduğunda evin yönetimini ele geçirdi ve en nihayetinde sahte beyan ile şehre getirildim ve özgürlük belgelerimiz iptal edildi.
Si gano, puedo llegar a pulverizar el cerebro de Emma Selznick con todo y su bolso Gucci.
Eğer ben kazanırsam, Emma Selznick'in Gucci cüzdanına beynini püskürteceğim.
Con esto me gano la vida.
Ben geçinmek için şarkı söylüyorum.
Encuentras un solo microbio allá arriba y gano.
Orada bir tane bile mikrop bulursak ben kazanıyorum.
¿ Qué? ¿ Con evidencia de extinción no gano?
Bir zamanlar var olmaları bana iddiayı kazandırmaya yetmiyor mu?
Una universitaria formada que gano todas las competencias atléticas, de la Universidad del Noroeste.
Northwestern'e sporcu olarak tam burs kazanan eski bir üniversite atleti.
Sé que estas coludido pero yo gano ahora deja a mis chicos libres!
Dolap çevirdiğinizi biliyorum ama neticede ben kazandım. Benim çocukları serbest bırakın.
Franck Drevil, gano la ultima carrera en el mismo velero, ahora piloteado por su segundo.
Frank Drevil, son yarışı aynı teknede kazandın, ikincisinde de antrenörlük yaptın.
- Yo gano.
- Ben kazandım!
Después de todo, vivo solo a los 40 y me gano la vida revisando garantías de productos.
Sonuçta 40 yaşında yalnız yaşıyorum ve ürün garanti belgelerini düzelterek geçimimi sağlıyorum.
Si gano, ¿ me dejarás ir?
Kazanırsam beni bırakacak mısın?
Yo gano.
Ben kazandım.
- Sí, pero gano mi propio dinero.
- Evet, ama kendi paramı kazandım.
Gano!
Kazandım!
Lenny Feder se fue de este pueblo a Hollywood, gano mucho dinero quizé més de lo que todos Uds. ganarén juntos en sus vidas.
Lenny Feder kasabadan ayrıldı, Hollywood'a taşındı, sıkı para kazandı siz ineklerin alayının toplamda kazanacağından fazla hem de.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]