Translate.vc / Espagnol → Turc / Ginger
Ginger traduction Turc
1,397 traduction parallèle
Fred y Ginger. ¡ Ellos eran dioses!
Fred ve Ginger. Onlar ilahtı!
Tengo que decir, que en esta nueva versión, fue incluso mas dificil escoger entre Ginger y Maryanne.
Bu yeni versiyonda Ginger ve Maryanne arasında seçim yapmanın daha zor olduğunu söylemeliyim.
Ginger Rogers estaba disponible para recibirles, y también Bob Hope.
Ginger Rogers ve coşkulu Bob Hope konukları karşılamaya hazırdı.
Pretzels y ginger ale.
Bisküvi ve bira.
- Gracias, Ginger.
- Teşekkürler, Ginger.
Nuestra primera ponente esta noche es Ginger.
Bu gece ilk konuşmacımız Ginger.
Puedo decirles, y Ginger puede decirles, que lo que ustedes esperan y ruegan no es un sueño imposible.
Ben anlatabilirim ve Ginger da anlatabilir Tüm umutlarınız ve dualarınızın imkansız birşey için olmadığını.
Ahora, puedes servirte ginger ale y una galleta de soda.
Şimdi bir bira içebilirsin, bir de kraker.
- Claro. Y, Ginger, a propósito, fue una jugada muy sutil ir corriendo donde tu mami.
- Ve, bu arada kızıl annene koşup gitmen, çok şık bir hareket.
Parada aquí tratando de escoger entre gaseosa de cereza y, ginger ale, ¿ y sabes qué? Es un empate.
Vişneli soda mı zencefilli gazoz mu alsam diye karar vermeye çalışıyordum, en iyisi yazı tura atmak.
Ok, voy a tomar una ginger ale.
Tamam, zencefilli gazozu alayım.
Fue la sensación de tener ginger-ale en el cerebro.
Beynim fokurduyormuş gibi hissettim.
Todos los bailarines, como Ginger Rogers, tienen cuerpos de niño.
Bütün iyi dasçılar, Ginger Rogers, aklına gelen hepsi... Hepsi oğlan çocuğu gibidir.
Ginger, esto no es asunto tuyo. Fuera.
Ginger, bu seni ilgilendirmez.
Olvidé que Ginger tiene hoy su prueba de manejo.
Ginger'in bugün ehliyet imtihanı olduğunu unuttum.
- ¿ Ginger?
- Ginger?
Probablemente no lo notes, pero Ginger tiene la costumbre de hacer un ruido con la garganta.
Ginger arada boğazından bir ses çıkartır.
Respira profundamente, Gin.
Nefes al Ginger.
Siempre fue más duro con Ginger que con Hannah porque Hannah busca soluciones, mientras que Ginger es artística.
Ginger'la başa çıkmak, Hannah'dan daha zor. Hannah'nin çözüm üreten bir yapısı var. Ginger işe daha sanatçı ruhlu.
¿ El nombre es por Ginger Baker? No.
Ona Ginger adı Ginger Baker'dan mı Geliyor?
Estaba embarazada y se me antojaba el jengibre, que es " "ginger" ".
Hamileydim. Zencefile aş eriyordum, hergün yedim.
Ginger, relaja la garganta cuando comas. Sí, Ginger.
- Yerken boğazını boşaltsan iyi olur.
Es... Ginger.
Bu Ginger.
Hannah y Ginger se enojaron conmigo...
- Hannah ve Ginger kızgındı.
- ¿ Quieres un ginger ale o algo así?
- Zencefilli gazoz falan ister misin?
- Un ginger ale, por favor.
- Zencefilli gazoz lütfen.
¿ Cómo está Ginger?
Ginger nasıl?
¿ A quién prefieres, a Maryann o a Ginger?
Hangisini daha çok seversin? Mary Ann'i mi, Ginger'ı mı?
Ginger le dijo a Rod que Gavin era el chulo de Ruby, pero Rod no sabía que era prostituta.
Dün Ginger, Rod'a Gavin'in Ruby'yi pazarladığını söyledi ama Rod, Ruby'nin fahişe olduğunu bile bilmiyordu.
Lo siento, ¿ puedo tomar un Ginger Ale?
Affedersiniz. Zencefilli bira alabilir miyim?
Entonces, ¿ eso te convierte en Mary Ann o en Ginger?
Ginger mı, Mary Ann mi? - Onunla ne zaman tanışacağız?
Tú no. Ginger, quita el plomo.
- Sen değil, Tarçın, acele et.
Vaya, Ginger, es fantástico que te las hayas ingeniado para encontrarme.
Ginger,.. ... sonunda izimi bulmayı başarmışsın.
Vamos, Ginger.
Hadi Ginger.
Un maniatico se deleita con una cortadora clamando cien mil mentiras
Son zamanlarda yapılan Ginger kazalarının araştırılmasında ölü sayısının bini geçtiği açıklandı.
Ginger Ale.
Zencefilli gazoz.
Tráeme un ginger ale y compra algo para ti.
Bana bir gazoz al, kendine de bir şeyler al.
Suponía que lo haría Ma Ginger.
Sanırım bunlar zencefil olacak.
Ahí te pilló Ginger.
Seni faka bastırdı Ginger.
Que podría ser fácilmente vigilado por la, discúlpeme, entrometida... prima de Ma Ginger que vive sólo a unos metros del desvío.
Ginger'ın meraklı kuzeninin evi sapağın orada. Yolu gözleyebilir.
Ahí viven Ma Ginger y Gloria.
Geriye Ginger'la Gloria kaldı.
Las hojas tiernas de las grosellas de Ma Ginger se habían desplegado... a pesar de las dudas de Tom en cuanto a sus métodos de jardinería.
Ginger'ın asma bahçesinin içinde sonbahar yaprakları vardı. Zeki Tom ona bahçe düzenleme yöntemlerini öğretmişti.
A las cinco en punto, proyecta una sombra en la tienda de Ginger... justo en la "A" de ABIERTO sobre el cartel de la ventana.
Öğleden sonra saat beşte, gölgesi Ginger'ın bakkal dükkanına düşer. Kapıda asılı duran "AÇIK" yazısının "A" harfinin tam üzerine.
No mucho más tarde Grace terminó frente a los arbustos de grosella de Ma Ginger... con un humor que no era particularmente bueno.
Az sonra Grace kendini Ginger'ın bektaşi üzümlerinin orada buldu. Keyfinin pek yerinde olduğu söylenemezdi.
Pero Ginger, no hay nada realmente que necesitemos que se haga.
Ama Ginger, gerçekten de yardıma ihtiyacımız yok.
Y una tarta de Ma Ginger y Gloria.
Ginger ve Gloria kek yapmıştı.
la sombra de la aguja apuntaba a la tienda de Ma Ginger.
Kulenin gölgesi gerçekten de Ginger'ın dükkanına vuruyordu.
Y Grace podía detenerse frente a la ventana de la tienda de Ma Ginger... bastante contenta :
Grace, Ginger'ın dükkanının vitrinine memnunlukla baktı.
- ¿ Qué pasó?
- Ginger, n'oldu? Hiçbir şey!
¡ Barkley, ven acá! ¿ Gin? - Agarra a Barkley.
Ginger, köpeği içeri sok.
Me gustaría un ginger ale.
Bir zencefilli gazoz alayım.