English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Haley

Haley traduction Turc

3,182 traduction parallèle
¿ qué pasa si ni Nathan ni yo estamos aquí? ¿ Haley?
Ya hem ben hem de Nathan burada olmazsak? Haley?
Bueno, dios, espero que Hales no se ponga de parto pronto.
O zaman umalım da Haley yakın zamanda doğurmaya kalkmasın.
¿ Chicos? ¿ Estás bien, Haley?
Millet? İyi misin, Haley?
Está bien. ¿ Está bueno? Haley, no.
- Haley, olmaz dedim.
¿ Haley?
Haley?
Acaban de ingresar a Hales.
Haley'i biraz önce içeri aldılar.
No quiero quitarle el protagonismo a Haley.
Haley'nin bu özel gününü mahvetmek istemedim.
Espera, Haley.
Bekle. Haley.
- Haley.
Adın ne bu arada?
Haley...
Haley...
Pero soy yo el que debe ser castigado, no Haley.
Ve cezalandırılması gereken de benim, Haley değil.
Y sé que Keith me salvó en el puente, pero Haley me salvó mucho antes del accidente.
Keith köprüde beni kurtardı biliyorum ama Haley çok daha öncesinde beni kurtarmıştı.
Estoy agradecida. Por ti, por Haley y por mi futura sobrina.
Senin için, Haley için, yakında doğacak yeğenim için.
- ¿ El segundo nombre de Haley es Bob?
Ne? - Haley'nin göbek adı cidden Bob mu? - Evet.
En fin, cuando nació Haley, no paraba de retorcerse, y los doctores se la dieron a la abuela. y ella dijo, "No se quiere dejar tomar. Es fuerte y terca, como Bob".
Neyse, Haley de doğduğunda kıpır kıpır bir bebekmiş ninem onu kucağına aldığında sürekli de kıpırdanınca aynı Bob gibi inatçı ve hırçınmış demiş ve böylece adı Haley Bob kalmış.
Ni siquiera te he contado lo de las bofetadas.
Daha Haley'in tokatının tadına bakanları saymadım bile.
Nombra a algunas personas que Haley haya abofeteado.
Haley'in tokatından nasibini almış birkaç isim söylesene.
- ¿ Cómo, Haley?
Nasıl, Haley?
Bueno, Haley me pidió que ayudara por aquí un par de semanas a partir de que Lidia naciera, lo que es una muy buena noticia para ti.
Lydia da doğduğu için Haley birkaç saatliğine burayı idare etmemi söyledi ki bu senin için müthiş bir şey.
Antes de nada, quiero saludar a mi hermana Haley.
İlk olarak, kardeşim Haley'e merhaba demek istiyorum.
Así que, daros todos la vuelta y decid, ¡ "Hola, Haley"!
Bu yüzden hadi hep birlikte arkamızı dönüp "Merhaba Haley!" diyelim.
Haley no puede ir, pero Brooke y Alex sí.
Haley gelemez. Ama belki Brooke ile Alex.
Hoy estamos en directo en la esquina de Front y Grace donde, hace un tiempo, había un pequeño restaurante llamado Karen's Café, donde Haley James Scott actuaba y servía mesas.
Bugün, Front ve Grace'in köşesinden canlı yayındayız. Bir zamanlar burada Karen'in Kafesi adında küçük bir kafe vardı. Haley James Scott, burada şarkı söyleyip garsonluk yapardı.
Bueno, hoy es la gran reapertura de Karen's Café, donde Haley James Scott volverá a trabajar y actuar.
Karen'in Kafesi'ni bugün burada yeniden açıyoruz. Haley James Scott yeniden burada çalışıp şarkılarını söyleyecek.
Levántate, Haley.
Kalk hadi, Haley.
- Haley, presta atención a los automóviles. Cuidado.
- Haley, arabalara dikkat et.
Hoy voy a salir con Haley unas horas, y le prometí una calabaza.
Bugün, Haley'le dışarı çıkıp balkabağı alacağıma söz verdim.
Mi abogado me sugirió que provisionalmente viva aquí... y deje a Haley con mi madre si tuviera un turno de noche.
Avukatım geçici olarak burada yaşamamızı önerdi. Ben gece vardiyasında iken Haley, burada annemle kalırdı.
Y empecé el proceso para tener a Haley de nuevo en mi vida.
Ve Haley'i tekrar almam için süreç başladı.
Sólo hablo sobre Haley.
Sadece Haley'den konuşuyoruz.
Dijo que mi relación contigo compromete la seguridad de Haley.
Dedi ki seninle ilişkim Haley'in güvenliğini tehlikeye atıyormuş.
Haley está en primer lugar.
Haley önce gelir.
Voy a ver un grupo en Navy Pier.
Ama Haley burada.
Pero Haley está aquí, y cuidará de ti.
Ve sizinle o ilgilenecek. K-street, beni dinleyin.
Llevando el azul... Baronet William Haley François Santiago :
Mavi kol bandını giyen Baronet William Haley Francois Santiago.
Oh, creo que Haley tiene algo que decir.
Sanırım Haley'in söyleyecek şeyleri var.
¡ Tienes que probarlo! Es impresionante lo que está ganado Haley.
Sen de denemelisin! Haley'in bu kadar kazanması çok etkileyici.
¡ ¿ Podemos ir a comer al restaurante de Haley esta noche? !
Bu akşam Haley'in restoranına gidelim mi?
¿ No es raro que Haley es la única aquí que no lleva una placa con su nombre?
Burada çalışanlardan sadece Haley'nin yakasında isim olmaması garip değil mi?
Está bien, Haley, no le va a pasar nada a tu jersey.
Haley, kazağına hiçbir şey olmayacak.
Alex rasgó el jersey favorito de Haley, y ahora estoy recorriendo tienda por tienda, intentando encontrar uno igual antes de que Haley se entere.
Alex Haley'in en sevdiği kazağını yırttı ve ben de mağaza mağaza gezip Haley öğrenmeden önce aynı kazağı bulmaya çalışıyorum.
Explícale lo que ha pasado.
Haley'e olanları anlat yeter.
Haley no lo va a entender.
Haley laftan anlamaz.
Emily y Haley.
Emily'ye ve Haley'ye.
Haley me va a llevar. Quiero llegar más temprano.
Haley bırakacak beni.
No.
Haley.
Hola, soy yo.
Ben Haley.
He cometido muchos errores, Haley.
Bir sürü yanlış yaptım, Haley.
Soy Haley Scott.
Ben Haley Scott.
¡ Hola, Haley!
Merhaba Haley!
¿ Haley?
Haley mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]