Hallie traduction Turc

- Srta. Hallie.

- Bayan Hallie.

Link, ¿ por qué no llevas a Hallie a dar una vuelta por la ciudad?

Link, Hallie'ye biraz kasabayı göstersene?

Caramba, Srta. Hallie.

Yapmayın Bn Hallie.

- ¡ Ransom Stoddard y la Srta. Hallie!

- Ransom Stoddard! Ve Bn. Hallie!

¡ Hallie!

Hallie!

Hallie, nosotros...

Hallie, biz...

Prepararé el desayuno. ¿ Hallie?

Kahvaltı hazırlayacağım. Hallie?

Está bien, Hallie.

Pekala Hallie.

Hallie cree que tiene razón.

Hallie haklı olduğunu düşünüyor.

- Hallie, aún no he comido.

- Hallie, daha yemedim.

Hallie, cariño, ¿ cómo estás?

Hallie, aşkım, neredesin?

Hallie, por favor.

Hallie, lütfen.

- Con muchas alubias, Hallie.

- Her yeri kararsın Hallie.

Hallie, lo encontré.

Hallie, buldum.

"Bajo la ley de este territorio". Hallie, léelo en alto.

"Bu bölgenin yasaları uyarınca." Hallie, sesli oku.

- Hallie...

- Hallie...

Hallie, lo siento.

Hallie, özür dilerim.

- Gracias, Hallie.

- Sağ ol Hallie.

Pues claro, Hallie.

Tabii ki Hallie.

Hallie, ¿ me pones otro filete?

Hallie, bir biftek daha alabilir miyim?

Hallie es muy simpática.

Gerçekten çok güzel kız şu Hallie.

Hallie, estaré fuera de la ciudad algún tiempo.

Hallie, bir süre kasabadan gidiyorum,

Hallie es la encargada de los más pequeños.

Hallie anaokulundan sorumlu.

Hallie, ¿ por que no repasa el abecedario?

Hallie, birlikte alfabeyi okusanıza?

Bueno, la Srta. Hallie dio un argumento muy convincente al dueño del "Lazy J".

Şey, Bayan Hallie, Lazy "J" yin patronu Lazy "J" ile çok akıl dolu bir konuşma yaptı.

Bien, ¿ Hallie?

Pekala, Hallie?

Llévale, Hallie.

Devam et Hallie.

Hallie, es mejor que acabes la clase.

Hallie, dersi bitirsen doğrusu çok iyi olacak.

Hallie, vete a casa.

Hallie, ait olduğun yere git.

Como ya dije, Hallie, eres muy bonita cuando te enfadas.

Dediğim gibi Hallie, kızınca çok güzelleşiyorsun.

Hallie, ve a buscar a Tom y haz las paces con él.

Hallie, Tom'u bul ve barışmaya çalış.

Es mejor dejarle ir, Hallie.

Bırak gitsin Hallie.

Quiero decirte que Hallie es mi chica.

Hallie'nin benim sevgilim olduğunu.

Todos menos Hallie, y tal vez tú.

Hallie hariç herkes, belki sen de.

Nora y Hallie pueden acabar los platos.

Nora ve Hallie bulaşıkları bitirebilir.

- ¿ Srta. Hallie?

- Bayan Hallie?

Oh, no, Hallie.

Hayır, Hallie.

Hallie...

Hallie...

- Hallie.

- Hallie.

Hallie, no, por favor.

Hallie, lütfen yapma.

Hallie.

Hallie.

Siento llegar demasiado tarde, Hallie.

Çok geç geldiğim için üzgünüm Hallie.

Hallie está contenta.

Hallie mutlu.

Hallie es ahora tu chica.

Hallie artık senin sevgilin.

Se hace tarde, Hallie.

Vakit geç oldu Hallie.

Hallie, ¿ te daría mucha pena si después de conseguir aprobar la ley de irrigación, te daría pena si dejáramos Washington?

Hallie, sulama tasarısını meclisten geçirdikten sonra Washington'dan ayrılsak çok üzülür müsün acaba?

Hallie, ¿ quién puso la flor de cactus sobre el ataúd de Tom?

Hallie, Tom'un tabutuna kaktüs güllerini kim koydu?

Miren, tengo una escupidera nueva.

Yeni bir tükürüklük getirdim... Tükürük hokkası, Hallie.

Hallie, no hables así.

Hallie, böyle konuşma.

Tú y yo deberíamos ser amigos.

Sen ve ben dost olabiliriz, Hallie.

- Hallie.

Hallie.