Translate.vc / Espagnol → Turc / Hannibal
Hannibal traduction Turc
1,241 traduction parallèle
Hannibal, empieza de nuevo.
Hannibal, yine başlıyor.
Espera un momento, Hannibal.
Dur bakalım Hannibal.
Hannibal, una pregunta.
Hannibal, bir şey soracağım.
- Vacío, Hannibal.
- Cephanem kalmadı Hannibal.
¿ Qué haremos, Hannibal?
Ne yapacağız Hannibal?
Hannibal, ¿ crees que quizás...?
Hannibal, sence bu...
Quizás deberías darle algún tipo de cita, Hannibal.
Belki ona değişik bir şey söylemelisin Hannibal.
A que no te aguantas por conocerlo, ¿ eh, Hannibal?
Bu adamla tanışmak için sabırsızlandığına eminim Hannibal.
- Cnel. Hannibal Smith.
- Albay Hannibal Smith.
- Lo explicaré así los planes de Hannibal son totalmente coherentes.
- Sana şöyle anlatayım. Hannibal'ın plânları kesinlikle tutarlı değildir.
- Gracias, Aníbal.
- Teşekkürler Hannibal.
Aníbal, ¿ cómo lo sacaremos de aquí?
Hannibal, bu adamı buradan nasıl götüreceğiz?
Aníbal, a veces creo que estás más loco que Murdock.
Hannibal, bazen Murdock'tan daha deli olduğunu düşünüyorum.
En serio, Aníbal, en esa gasolinera un sujeto anotó nuestra matrícula.
Sana söylüyorum Hannibal, o benzincideki adam plakamızı yazıyordu.
En serio, Aníbal, ese sujeto vio nuestra matrícula.
Sana söylüyorum Hannibal, o adam plakamızı okuyordu.
- ¿ Qué?
Hannibal.
Aníbal, permítenos a Murdock y a mí.
Hannibal, Murdock ve bana müsaade et.
Aníbal, adivina qué falta.
Hannibal. Bil bakalım ne kayıp?
Aníbal, creo que cometiste un error.
Biliyor musun Hannibal, bence hata yaptın.
Te lo estoy diciendo, Hannibal, nos van a estafar.
Hannibal, bak söylüyorum, kazıklanacağız.
Creo que es justo, ¿ Hannibal?
Bence bu adil olur Hannibal.
- Olvidé traer el sedante de B.A. - ¿ Qué?
- Hannibal, B.A'in uyku ilacını unuttum. - Ne?
¡ Hannibal, déjalo!
Hannibal, bırak gitsin.
Mira, Hannibal, será divertido.
Hey Hannibal, bu eğlenceli olacak.
No, Hannibal.
Olamaz Hannibal.
Hannibal, ese periodista amigo de Amy, fue asesinado, ¿ no?
Hannibal, Amy'nin şu gazeteci arkadaşı öldürülmüştü değil mi?
Oye, Hannibal, yo no voy.
Hey Hannibal, ben uçmam.
No sé cómo vamos a hacer este trabajo.
- Şarj. Hannibal bu işi nasıl halledeceğimizi anlamıyorum.
No sé, Hannibal. Supongo que ustedes saben lo que hacen. Pero parece ser un plan elaborado.
Ne yaptığınızı biliyorsunuz herhalde ama bu çok ayrıntılı bir plâna benziyor.
Creo que debes ir más rápido, Hannibal.
Gaza bassan iyi olur Hannibal.
Hannibal, esto es horrible.
Hannibal, bu berbat bir şey.
Puedo adivinar que el canto del pato de Hannibal no es muy bueno. ¿ Bueno?
Anladığım kadarıyla Hannibal'ın ördek düdüğü pek iyi değil sanırım.
Hannibal, la próxima vez que decidas mudarte, mándanos una tarjeta de aviso.
Birer silah kapın. Hannibal, gelecek sefer taşınmaya karar verdiğinde adres değişikliği kartı gönder.
Contéstame, Hannibal, antes que te arranque la cabeza de los hombros. Hannibal...
Kafanı koparmadan önce cevap ver Hannibal.
- Eclipse.
Hannibal...
Es Hannibal.
Ben Hannibal.
No deben ir, Hannibal.
Oraya gitmemelisiniz Hannibal.
Si no te has dado cuenta nos están vigilando cuidadosamente.
Hannibal, fark etmediysen bir kamyon ldaho patatesinden fazla nöbetçi var burada.
Tiene razón. Algo grande está a punto de pasar aquí.
Face haklı Hannibal, burada büyük bir örgüt var.
Hannibal, se necesita un ejército para entrar en ese lugar.
Hannibal, buraya girmek için ordu lazım.
- Dile a este estúpido que se calle.
Hannibal, şu deliye susmasını söyler misin? Esas ona de.
Hannibal, ¿ de verdad piensas que creerán que somos de la mafia?
Hannibal, dernek üyesi olduğumuzu yutacaklarına gerçekten inanıyor musun?
- Oye, Hannibal.
- Hey, Hannibal.
- Se nos acaba el tiempo, Hannibal.
- Zamanımız azalıyor Hannibal.
No quiero hacer cosas extrañas de nuevo.
Bir daha asla benim tuhaf şeyler yaptığımı söylediğinizi duymayayım Hannibal.
Oye Hannibal, casi nos sacrificas, amigo, te excita el peligro.
Hey Hannibal, eğleneyim derken bizi içeri tıktıracaktın az daha.
Es Aníbal.
Bu Hannibal.
Voy a hablar con Aníbal.
Gidip Hannibal ile konuşacağım.
Hannibal, ese canto no.
Hannibal, düdük olmaz.
Lo cual me recuerda la misma pregunta, Hannibal.
Bu da aynı soruyu akla getiriyor Hannibal.
Hannibal, quiero tu respuesta, ahora mismo.
Hannibal, senden hemen bir cevap istiyorum.