English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Hehe

Hehe traduction Turc

96 traduction parallèle
Eh, eso no va a poder ser...
Hehe, yok öyle.
Caramba.
Hehe.
¡ O muy satisfecho!
- Ya da toktur, hehe...
- ¿ Por qué te vestiste así? - Wendy es Raggedy Ann.
Hehe, neden Raggedy Andy gibi giyindin ki ahbap?
- Te voy a reventar.
Hehe. Hanım evladı.
Sí.
Hehe.
- Todos los días, Murray, todos los días
- Ooh. Her gün, Murray, her gün. - Hehe.
Jeje, vaya golpazo te diste.
Hehe, siktir ya adamım, harikasın be.
( Mark )'Heh-heh. coño.'
Hehe. Ahmak.
( Jez )'Heh-heh.
Hehe. Evet, işte bu.
Algo ocurrió. ¿ Crees que te hubiera besado a ti?
Ben dünya yanıyo deseler seni öpmem ya. Hehe ne, kızdın mı?
Todos tomamos el compromiso de convertir una persona.
Başka insanları aramıza ekleyerek kendi sorumluluğumuzu almış oluruz.! Hehe güzel!
- Madrastra.
- Hehe, üvey annem!
Hehe.
Hehe.
Me pidieron mi dirección. Hehe.
Adresim istendi.
No ese con LALA escrito. Hehe.
Üstünde Lala olan değil.
- Sí. ¡ Vamos, mi caballo!
Hehe!
Jeje.
Hehe.
( jeje, si jeje )
( Hehe, evet. Hehe )
No te necesitamos, ¿ eh?
- Heh-Hehe! Cesed torbası.
"Presidente del Grupo Hehe : Madame Ding Ya-Ling" *
Hehe Grubu Başkanı Bayan Ding Ya-Ling
Jeje, ¡ Gané de nuevo!
{ C : $ 9C8B7C } Hehe, yine kazandım!
¿ Quién es Hehe?
İşte Hehe.
Cuando Hehe se levante, querrá comer algo.
Hehe uyandığında, bir şeyler yemek ister.
El estado de Hehe... ¿ Es serio?
Hehe'nin durumu çok mu ciddi?
A Hehe le gusta este libro.
Hehe bu kitabı seviyor.
¿ Deberíamos llamar a la escuela y decir que Hehe no va mañana?
Hehe'nin durumunu okula bildirmeliyiz, okulu bırakması gerek.
Sobre todo en frente de Hehe. ¿ Vale?
Özellikle Hehe'nin yanındayken, tamam mı?
Estos son los resultados de Hehe, puedes gestionarlos como lo creas oportuno.
Bu Hehe'nin dosyası, kaydı yapılacak.
Hehe mira lo que te ha traído papá.
Hehe bak, baban sana ne getirdi?
¿ Cómo está la niña?
Hehe nasıl?
Le he oído decir a Mei Zhu que te has portado bien con Hehe.
Mei Zhu, senin Hehe'ye çok iyi davrandığını söyledi.
Hehe, es adorable.
Hehe, çok sevimli.
Hehe...
Hehe...
Piénsalo. Si Hehe tuviese un hermano de sangre, podríamos usar el cordón umbilical para salvarla.
Düşünsene, Hehe'nin aynı kandan kardeşi olursa onun iyileşmesi için kardeşinin göbek bağını kullanabiliriz.
Hehe se salvaría.
Hehe kurtarılacak.
Pero Hehe necesita uno, yo necesito uno.
Ama Hehe'nin buna ihtiyacı var, benim de.
¿ Hehe está preparada?
- Hehe hazır mı?
Ahora, podemos esperar a tener otra solución... La única esperanza está... En darle a Hehe un hermanito o una hermanita.
Şu an başka bir çözüm beklemekten başka bir umudumuz daha var o da Hehe'nin bir kızkardeşi veya oğlan kardeşi olmasında yatıyor.
Pero esto, comparado con salvar a Hehe no tiene comparación.
Hehe'nin hayatıyla kıyasladığımda hiçbir şeyle mukayese edilemez.
Pero por nuestro hija, por Hehe...
Ama çocuğumuz için... Hehe için...
¿ Quién le va a dar más tiempo a Hehe?
Hehe'ye zamanı kim verecek?
Estaré en la habitación de Hehe.
Hehe'nin odasında olacağım.
Hehe, tienes una visita.
Hehe, ziyaretçin var.
Hehe, papá tiene que salir un momento.
Babanın hemen gitmesi gerekiyor.
Hehe, ¿ te sientes bien?
Hehe, nasılsın?
Hehe!
Al bakalım.
- ¡ Ja!
- Hehe.
¡ Stan!
Hehe, ehe. Stan.
, ¡ Stan, espera!
Hehe, ehe. Stan.
Por supuesto.
Hehe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]