Translate.vc / Espagnol → Turc / Heron
Heron traduction Turc
100 traduction parallèle
Un cartero estaba pedaleando hacia Heron's Hill... en su camino para repartir el correo al hospital.
Bir postacı Heron's Hill'de hastaneye bisikletle posta götürüyordu.
Francamente, me refiero a que esta no será su primera investigación de este tipo en Heron's Park.
Açıkçası bana bunun sizin Heron's Park'ta katıldığınız ilk soruşturma olmadığı söylendi.
Hace unos años en Heron's Park.
Heron's Parkta birkaç yıl önce.
Antes de la guerra tenía una casa en Heron's Park, no es así.
Savaştan önce Heron's Park'ta bir eviniz vardı sanırım.
- ¿ Alguna vez vivió en Heron's Park?
- Heron's Parkta hiç yaşadı mı?
- No lo hice. ¿ La Granja de Horton, a un par de millas del Parque de Heron, significa algo para usted?
Heron's parktan birkaç mil ötedeki Horton çiftliği size bir şey ifade ediyor mu?
Son tan simples de entender, Heron.
Onlar anlaşılması kolay şeyler, Heron.
Una garza? Todavía pretende ir al Crater de las Agujas?
Heron, İğneler Çukuru'na gitmeye hala istekli misin?
Si, Heron.
Haklısın, Heron.
Heron, ¿ podemos confiar en ellos?
Heron, onlara güvenebilir miyiz?
Sí, ellos están más acostumbrados a él que nosotros, Heron.
Evet onlar buna bizim olduğumuzdan daha çok alışmış, Heron.
- VRESTIN : Garza!
Heron!
Heron, no puedo respirar.
Heron, nefes alamıyorum.
VRESTIN : Heron, han roto el muro.
Heron, duvarı kırdılar.
Heron, ¿ qué debemos hacer?
Heron, ne yapmalıyız?
No, Heron, es agua.
Hayır, Heron, bu su.
Heron, déjanos descansar.
Heron, bırak dinlenelim.
Heron, intentalo.
Heron, dene.
Heron, volverás a Vortis?
Heron, Vortis'e geri gelecek misin?
Herón de Alejandría inventó máquinas de vapor y trenes de engranaje. Fue el primero en escribir un libro sobre autómatas.
İskenderiyeli Heron buharlı makineleri ve dişlileri icat etti robotlar üzerine yazılmış ilk kitabın yazarıydı.
Noirtier, en la calle 13 del Coq-Heron en París, creo...
Coq-Heron Caddesi'ydi, sanırım.
Noirtier, calle del Coq-Heron, París
Noirtier, Coq-Heron caddesi, Paris.
- Me llamo Cady Heron.
- Adım Cady Heron.
Se llama Cady.
Adı Caddy. Caddy Heron.
Cady Heron.
Neredesin, Caddy?
Y Cady Heron.
Ve Caddy Heron.
¿ Hay alguna Cady Heron?
Caddy Heron burada mı?
Vi a Cady Heron con pantalones de ejército y sandalias.
- Cady Heron kamuflaj pantolon giydi.
... y Cady Heron.
... Cady Heron.
Cady Heron, desean verte en la oficina del principal.
Cady Heron, müdürün odasına gitmen gerekiyor.
Adelante, Srta. Heron.
İçeri girin, Bayan Heron.
- Tome asiento, Srta. Heron.
- Oturun, Bayan Heron.
Voto por Cady Heron, porque la empujó.
Onu ittiği için oyumu Cady'ye vereceğim.
- Por North Shore, Cady Heron.
- North Shore'dan Caddy Heron.
Si la Srta. Heron responde bien, tendremos a la ganadora.
Bayan Heron doğru yanıt verirse kazanırlar.
Y la Reina de Primavera, futura representante del Centro Estudiantil y ganadora de dos cupones para Panqueques Walker...
Ve yeni Bahar Şenliği Kraliçeniz, Öğrenci Etkinlikleri Kurulunun ortak başkanı Walker Kardeşler Krep Evinden iki adet hediye çeki kazanan... Cady Heron.
Heron Bay, cerca de Marathon
Marathon yakınlarında Heron Sahili'nde oturuyorlar.
Soy Sydney Heron, de 4º año.
Ben Sydney Heron. Dördüncü yılım.
Hola, soy Sydney Heron, la maestra de ellos.
Merhaba, ben Sydney Heron. Bu çocukların öğretmeniyim.
- Doctora Heron.
- Dr. Heron?
- Doctora Heron, ¿ verdad?
- Dr. Heron, değil mi?
Gracias, doctora Heron.
Teşekkürler Dr. Heron.
Dra. Sydney Heron.
Dr. Sydney Heron.
Y lo necesito para no ver la boda de Derek Shepherd y Sydney Heron.
Ve Derek Shepherd'la Sydney Heron'un düğününe de katılmamam gerek.
Héron, ¡ no puedes hacer esto!
Héron! Héron! Buna hakkın yok anladın mı?
- A uno importante.
En önemlisine. - Héron?
- ¿ A Héron?
- Evet olabilir.
Esta policía la dirige un ex criminal llamado Héron que con la excusa y bajo el manto de actividades públicas soluciona rencillas privadas y favorece abiertamente a los tunantes que le rodean.
Ve bu polis... Héron adında eski bir suçlu tarafından yönetilmektedir! Bahaneleri de...
En cuanto Bourdon ha hablado de Héron La Convención ha aprobado la detención de Héron.
Bourdon Héron'dan söz eder etmez ayağa kalktı. Kongre'de Héron'un tutuklanması için kararname çıkartıp oylama yaptılar.
Si le perdemos, perdemos París.
Héron'u kaybedersek Paris'teki kontrolümüzü kaybederiz.
¿ Por qué has lanzado un ataque contra Héron?
Georges Héron'a neden saldırttın?