English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Hizó

Hizó traduction Turc

88 traduction parallèle
- Entonces, ¿ quién hizó la película?
- Peki filmi kim çekti?
Pero no lo hizó. Y me sentenciaron a 15 años.
Tüm salonu bir mırıldanma aldı.
Primero, me hizó mucha historia... pero cuando encontró una en construcción en Porto Verde... comenzó a venir un día sí, un día no.
İlk önce tasarım işine başladım. Sonra, Porto Verde de işini bilen bir usta bulduk. O her gün, buraya gelip gitti.
Pembroke hizó la bandera blanca y nosotros entramos sin pegar un solo tiro.
Onları Yankees hepsi aynıdır. Onlar bir flaş benzeri dönüyor.
- Sí Tío, Así como usted lo hizó.
- Evet, amca, senin emin olduğun gibi.
Pero usted, señor, me hizó sentir bien recibido.
Fakat, siz, efendim, beni rahatlattınız ve iyi hissettirdiniz.
Puede pensar en algun motivo por el que no hizó contacto con usted?
Seninle bağlantı kurmaması konusunda herhangi bir neden düşünebiliyor musun?
Hizó su trabajo muy bien.
İşini çok iyi yapmış.
Como hizó para venir aquí?
Buraya nasıl gelmiş?
Ya se hizó tarde.
Telefonu yüzüne kapattım.
Y tuve que preguntarme porque hizó eso, y le encargo a todos, cuando usted sabía que llovería.
Ve ben yağmur yağacağını bildiğiniz halde, bunu niçin yaptığınızı ve bu ve her şey için niçin para ödediğinizi kendi kendime sormam gerekiyordu.
Escuche decir que se hizó una cirugía.
işittim, uzun yüzü vardı.
Porque Frasier dice que no lo hizó, y Frasier nunca remueve alrededor de mis cosas.
Frasier yapmadığını söylüyor Frasier asla eşyalarımla oynamaz.
Ud. hizó más que la mayoría de hombres en su lugar.
Kimsenin yapamayacağından fazlasını yapmışsınız.
Unix era de libre acceso y se hizó muy popular en el medio universitario
ilk başta akademik çevrelerce kullanılan bedava bir işletim sistemiydi
El dijo que al final de este siglo Bukowski sería reconocido como el tipo que liberó a la poesía de los clichés académicos y que hizó lo mismo, que Woodsworth intentó, y lo que consiguió hacer Rimbaud.
Çok haklı çıktı. Şunu demişti. "Yüzyılın sonlarında Bukowski, şiiri akademisyenlerin pençelerinden kurtaran adam olarak anılacaktır." Wordsworth da bunu yapmaya kalkışıp sonunda başarılı oldu.
Dimelo, Como lo hizó?
Anlat, nasıl becerdi seni?
Para ser honesto, cuando nos dijiste que eres tú el que va a elegir con quien quedarse, - Me tranquilizó. - ¿ Lo hizó?
Dürüst olmak gerekirse, kiminle kalacağını senin seçeceğini söylediğinde biraz rahatladım.
Llegarás a creer en tí, en tus poderes, como Pandora lo hizó.
Kendine inanmak gelecek, güçlerini. Pandora yaptığı gibi.
viste lo que hizó?
Az önce yaptığını gördün mü?
buenas noticias para el Señor del Fuego la más grande amenaza de la nación es solo un pequeño niño ese chico, tío solo hizó esto no lo subestimaré otra vez desentierren este barco y siganlos
Ateş Kralı için iyi haber. Ateş Ulusu'na en büyük tehdit, sadece bir çocuk. O çocuk, Amca, bunu yapmayı başardı.
Lo hizó tu esposo.
Senin kocan yaptı.
Bueno, No cotillearía sobre eso, perosi fuese la persona. ¿ Quién hizó algo que hirió a alguién? Espero que sea lo suficientemente grande como para decirles la verdad yo mismo.
Dedikodusunu yapmam ama eğer birisine zarar verecek olan şeyi yapan kişi ben olsaydım, onlara doğruyu kendim söyleyebilecek kadar büyük olmayı umardım.
De hecho, ya lo hizó.
Aslında, hallettim bile.
No, Sólo pensaba que eso que hizó en el baño mi amigo Eugene me costaría al otra semana.
Hayır, ben de arkadaşım Eugene'nin banyo lavabosuna yaptıkları bana 1 haftaya daha patlar diye düşünmüştüm.
Su corte de pelo parece una oveja que se hizó un brushing!
Şunun haline baksanıza, kırpılmaya giden koyun gibi duruyor.
Si le pasa algo, quiero que todos sepan que el director no hizó nada
Ona bir şey olursa herkesin bilmesini istiyorum ki, müdür hiçbir şey yapmadı.
Que el inspector no hizó nada!
Müfettişler hiçbir şey yapmadı!
Fui a decirlo al director, no se lo que hizó pero ayer, le pegaron fuerte a Memet
Bunu müdüre söylemeye gelmiştim. Müdür ne yaptı bilemiyorum ama dün Mehmet'in ağzı burnu dağılmıştı.
Una de mis profes hizó declaraciones falsas
Öğretmenlerimden biri son derece mesnetsiz iddialarda bulunmuş.
Oprah lo hizó parecer como un completo pendejo.
Oprah onu bir mal gibi göstermişti.
¿ Alguna vez te habló sobre lo que hizó cuando regresó a Israel?
İsrail'den döndüğünde ne yaptığını anlattı mı hiç?
Lo supó antes que yo, pero no hizó nada para impedirlo.
Benden önce biliyordu ama bunu durdurmak için birşey yapmadı.
Hizó una foto de vosotros con él cuando se marchó.
Sizlerin bir resmini çekip sonra ayrıldı.
Lo hizó con un coche bomba.
Arabasına bomba koymuş.
Quiero decir, ella fue alzada por su madre. Hijo único, un verdadero buen estudiante Hizó muchas obras de caridad.
Yani, annesi yetişirmiş tek çocuk, çok iyi bir öğrenci bir sürü hayır işi yapmış.
- No lo sé. Lo hizó y me pidió que me deshiciese de Sal. ¿ Qué?
- Aradı ve Sal'i defetmemi istedi.
Quien hizó ese carro?
Arabanın mucidi kim?
Mi tío Glen lo hizó hasta que los servicios del niño cerraron su campamento. Um...
Amcam Glen, sosyal hizmetler kampını kapatana kadar yaptı.
Si, lo hizó.
Evet, aldı.
¡ El hizó esto! Espero que haya aprendido la lección, general.
Lanet Titan! O yaptı! Umarım dersinizi almışsınızdır, General.
Tal vez si lo hizó, ellos no querían conseguir el divorcio?
Belki yapsaydı, ayrılmış olmayacaklardı.
¿ Él hizó tal amenaza?
Böyle mi tehdit ediyor?
Pero cuando sepa que Lord Grantham sabe lo que hizó..
Ama yaptığı şeyi Lord Grantham'ın bildiğini duyarsa- - O ne yapacak?
El hizó esto, Blake.
Bunu o yaptı Blake.
- ¿ Que? ¿ Qué le hizó, lustrarle las patas?
Ne yaptın sen patilerine mücevher mi taktın?
No hizó nada!
Polis! - O hiçbir şey yapmadı!
¿ lo hizó?
Öyle mi?
Oh, lo hizó bien.
O çok iyi.
Lo hizó.
Başardı.
Entonces, ¿ qué hizó después?
Peki orada ne yapıyormuş öyle?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]