English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Inocente

Inocente traduction Turc

13,320 traduction parallèle
Ninguno de los prisioneros del Fuerte Rozz, sino un inocente abandonado en este planeta.
Fort Rozz mahkumlarından birisi değildi, ama bu gezegende mahsur kalmış bir masumdu.
Hablamos de lo lucrativa que es la justicia cuando implica matar a un chaval inocente.
Masum bir çocuğu öldürerek adaletin nasıl sağlandığını konuşuruz.
Siempre he sido inocente.
- Ben sürekli masumdum.
¿ Por qué piensas que es inocente?
Sen niye masum olduğunu düşünüyorsun?
Mataste a un hombre inocente
Masum birini öldürdün.
Soy inocente.
Masumum.
Si él dice que eres sospechosa, entonces créeme... estás lejos de ser inocente.
Senin şüpheli olduğunu söylüyorsa, inan bana masum olmaktan çok uzaksın.
Sé que es inocente.
Biliyorum masumsun.
¿ Creía Sam era inocente?
Sam'in masum olduğuna inandım mı?
Delphine es inocente.
Delphine masum.
Quizás sea inocente de asesinato.
Cinayeti o işlememiş olabilir.
¿ Qué tal si Arthur Maciel es inocente?
Ya Arthur Maciel masumsa?
¿ Tienes razones para creer que es inocente?
Masum olduğuna inanmak için bir nedenin var mı?
Si Maciel es inocente, no quiero verlo yendo a prisión más que tú.
Maciel masumsa onun cinayetten suçlanmasını senin kadar ben de istemem.
Sólo si eres inocente.
Yalnızca sen masumsan.
Claire es inocente.
Claire temiz çıktı.
Si cree que nos alegra darle preferencia médica frente a una persona inocente, se equivoca.
Masum insanlar yerine ona tıbbi bakım sağladığımız için mutlu olduğumuzu sanıyorsan yanılıyorsun.
¡ Están operando al terrorista cuando gente inocente está herida!
Masum insanlar acı çekerken siz bombacıyı ameliyat ediyorsunuz!
Sé que crees que es inocente, pero has hecho lo correcto al decírmelo.
Onun masum olduğuna inanıyorsun, fakat doğru olanı yaptın.
¿ Cree que es inocente?
Masum olduğuna inanıyormusun?
Entonces, ¿ cree que es inocente?
Yani masum olduğuna inanıyorsun?
Bórralo, Blaire, antes de que muera más gente inocente.
Daha fazla masum insan ölmeden, kaldır onu Blair.
Mi madre era inocente.
Benim annem masumdu..
Es inocente.
O masum.
Ahora, si eres inocente, eso no será un problema.
Eğer masumsan bir sorun yok.
Estoy seguro que ha sido un error inocente, Sra. Florrick, ¿ no?
Masum bir hatadır eminim. Öyle değil mi Bayan Florrick?
Mamá, eres tan inocente.
Anne, çok safsın.
¡ Está operando al terrorista cuando gente inocente está herida!
Masum insanlar acı çekerken siz bombacıyı ameliyat ediyorsunuz!
Incluso si es inocente, ella podría ayudarnos con
Masum olsa bile bize Bay Sheldon...
Lo sé, pero... Ese chico era inocente.
Biliyorum ama o çocuk masumdu.
Esta actitud tuya, la inocente actitud ante la vida...
Bu tavrın, hayata karşı bu masum tavrın...
Y entre esa gente inocente que será sacrificada... hay una chica que conozco.
Bu masum insanların arasında kurban olacak tanıdığım bir kız var.
Y para encubrir tu propia culpabilidad... no deberías dejar que muera gente inocente sin motivo.
Hatanı örtbas etmek için masum insanların bir hiç için ölmelerine izin veremezsin.
Tal vez en este momento... estás jugando una carta poderosa... e intentando controlar la situación matando gente inocente.
Belki de şu an, sen de güç denen o kartı kullanarak masum insanları öldürüp durumu kontrol altına almak istiyorsun.
Un sociópata, porque eso es lo que es Zoe Mitchell... una intrigante, despiadada... una chica inocente que no se merece ir a la cárcel.
Sosyopat birisi. Zoe Mitchell aynen bu kötü kalpli, merhametsiz hapse gitmeyi hak etmeyen masum bir kız.
Parece una verguenza perseguir a una inocente chica basado en una corazonada.
Önsezinize göre masum bir kıza sıkıntı çektirmeniz ne acı.
Después de todo, la única razón por la que estamos aquí es por lo que le pasó a una chica inocente.
Sonuçta burada olmamızın sebebi masum bir kıza olanlar.
Alguien está intentando matarle, y creo que realmente es inocente esta vez.
Birileri onu öldürmeye çalışıyormuş. Ve bence bu konuda gerçekten masum.
¿ Y qué si es inocente y realmente hay alguien intentando matarle?
Ya masumsa ve birileri onu gerçekten öldürmeye çalışıyorsa?
Mira, este es el transeúnte inocente.
O masum üçüncü kişi.
Si eres inocente, ven.
Eğer masumsan, teslim ol.
Has tenido un poco de mala suerte en el departamento de citas, pero Caleb es inocente, quizás, lo cual lo vuelve totalmente cogible.
Randevularında biraz şanssızlık yaşadın ama Caleb masum olabilir belki, zaten onu çekici yapan da bu.
Él no es inocente.
- Masum falan değil.
Bueno, sabías que Nate era inocente, pero te parecía bien que le inculpara.
Nate'in masum olduğunu bilirken onu suçlamama sesiniz çıkmamıştı.
La gente inocente siempre toma mal los acuerdos.
Masum insanlar kötü savunma tekliflerini her zaman kabul ederler.
Le creíste cuando te dijo que era inocente y te hizo daño.
Masum olduğunu söylediğinde ona inandın ve seni incitti.
Es inocente, pero aceptará el trato con tal de protegerme.
Suçlu değil. Ama beni korumak için anlaşmayı alacaktı.
Soy inocente del asesinato del que he sido acusada.
Suçlandığım cinayetle ilgili masumum.
Salvar una mujer inocente, y que el puto maltratador reciba su merecido, no es un mal día.
Masum bir kadını kurtardın, iyi bir birayı hak ettin. Fena gün değil.
Yo solo era una niña inocente con un equipo militar de espionaje.
Ben sadece askeri düzeyde casus ekiptmanları olan zararsız küçük bir kızım.
- ¡ Soy inocente!
Ben masumum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]