Translate.vc / Espagnol → Turc / Ins
Ins traduction Turc
140 traduction parallèle
- Se perdió mucho dinero, pero el oro deberá viajar... de un país a otro.
"Durch die Beforderung von Gold mit der Postkutsche" "Von einem Land ins andere geht viel Geld verloren."
Todas los noticiarios están aquí pero no se sabe nada.
Bütün haber ajansları, AP, UP, INS burada, ama hiçbir bilgi alınamadı.
Ins-Inspector de Campos de Trabajo.
Ç-Çalışma kampı müfettişi.
Tuve una semana muy ocupada. Yo personalmente cerró dos obras de teatro... poner seis bailarinas del vientre fuera del negocio... y asistió personalmente a varios de amor-ins.
Bu hafta meşguldüm. 2 oyun kapattım, altı dansözü işinden ettim ve şahsen birkaç zina davasına uğradım.
No tenéis ni idea del amor, con vuestro love y vuestros love-ins,
Değer vermek ve sevmek hakkında en ufak fikrin yok senin
Tenemos que registrar toda la llamada-ins.
Telefon konuşmalarını kaydetmemiz zorunlu.
Me llamo Gorsky y trabajo para INS.
- Evet. Benim adım Gorski. lMS'in araştırma bölümünden geliyorum.
- Boxing's Greatest Weigh-Ins e Yentl.
"Boxing's Greatest Weigh-Ins" ve "Yentl."
Señores aca!
Olumsuz INS. Biz üst derecede Milli Güvenlik operasyonu yapmaktayız. Size derhâl burayı terk etmeniz emrediliyor.
Rafael, prometí que tu nombre saldría primero cuando lo reporte al Departamento de Migraciones.
Raphael, senin isminin başta olacağına söz verdim INS * ye onu şikayet ederken.
División 6.
INS, 6.
Fraude a Inmigraciones es delito federal.
Haklarımı biliyorum. INS'ye karşı gelmek federal bir suçtur.
Llama a Inmigraciones revisa el estado de Samir.
- Hayır. - Hayır mı? INS'yi ara.
- Llama a Inmigraciones, Frank.
- INS'yi ara Frank.
- ¿ Qué dijo Inmigraciones?
- INS'yi aramamı söylediler.
Si va a ocultar esto tendré que pasar por encima suyo y decirle al ins pector... Chalmers.
Madem bu olayı örtbas edeceksin ben de senin üstün olan Müfettiş Chalmers'a -... giderim!
Ocúpense de que el INS trabaje con la Cruz Roja y el CDC
INS ( Göçmen Bürosu ) Kızılhaç ve CDC ( Hastalık Kontrol Merkezi ) ile koordineli çalışıyor.
Para ins cribir nuestros nombres en la Copa, no importa dónde jugamos.
Kupada adımız olduğu sürece nerede oynayacağımız fark etmez.
Soy amoroso, sin ropa el PHOTOMIC INS...
Ben çok eğlenceli bir aşığım, elbiselerim olmadan FOTOMİK HIZ... o büyük şeyi... aptallar!
Un Sebaceo... un Luxano y un... otro Sebaceo
Bir Sebasyalı, bir Luxan ve bir ins.. ... diğer bir Sebasyalı
El examen de ciudadanía es en dos días. Javier Clemente Quintana va a la biblioteca con su mentor Benjamin Covington.
INS testine iki gün kaldı Javier Clemente Quintara, akıl hocası Benjamin Convington'la kütüphaneye doğru yürü- -
Esto es 1010 ins.
Burası 1010 Wins.
Una vez que elije, los fotografiamos juntos para el INS y nos ocupamos de los papeles.
Seçimlerini yaparlarsa beraber resimlerini çekip göçmen bürosundaki işleri hallediyoruz.
A menos que ella se vaya por abuso del marido. En ese caso, el INS otorga una excepción.
Kocasının kendisini istismar ettiğini belgeleyebilirse göçmen bürosu vizeyi iptal etmez.
El INS apeló la decisión.
Göçmen Bürosu karara karşı çıktı.
- He llamado a INS para ver si podemos caer sobre ella mientras sus papeles de extradición vienen en camino
Onu tutuklamak için göçmen bürosunu aradım. İade dosyası gelene kadar...
Soy Dean Caldwell, del Servicio de Inmigraciones.
ben Ins'den dean caldwell.
¿ Has tenido noticias del INS? [Servicio Nacional de Inmigración]
INS'den bir haber aldın mı?
Necesito también el informe de la INS a las 4 : 30.
4 : 30'daki davam için Göçmen Bürosu'nun raporu lazım
Puedo hablar con Inmigración o FBI, CIA.
INS, FBI veya CIA'e konuşabilirim.
Y como asistente social para Migraciones ( INS ), veo cosas terribles todos los días
Ben, INS'te çalışan bir sosyal görevliyim. Her gün korkunç şeylerle karşılaşıyorum.
Estás en el caso de Migraciones ( INS ).
Bu olay INS'in sorumluluğunda.
Debemos hablar con Huggins, es de migraciones ( INS ).
Huggins ile konuşmamız lazım, o INS'in içinde.
Huggins, de Migraciones ( INS ).
Huggins, INS'ten.
Quien es mi amigo, en el INS?
Kimlerle arkadaş olduğumu biliyorsun?
Había más de 500...
- Vakit kaybı bu, 500 den fazla ins...
Ahora dígame el origen de su pequeño cóctel de plaquetas o veré que Inmigración le reserve un asiento en el siguiente vuelo a Pyongyang.
Bana bu küçük kan hücresi kokteylinin kaynağını söylemeni öneririm....... yoksa INS'in seni bir sonraki uçakla pencere kenarında Pyongyang'a göndermesini sağlarım.
Inmigración no me permitirá traer a Marta... a menos que tenga empleo.
Tamam mı? Bir işim olmadıkça INS sınırı geçmeme izin vermeyecektir.
Es suficiente para Inmigración y es básicamente Los Ángeles, ¿ cierto?
INS için yeterli ve Los Angeles'ta kalmış olursun değil mi?
"John Raymond Legrasse, ins - pector de policía, Nueva Orleans."
"John Raymond Legrasse, polis müfettişi, New Orleans."
Hola, ¿ INS? ¿ Eres Nick?
Merhaba, göçmen bürosu mu?
Emparejándolo con la fotografía del INS, pueden ver lo parecido que son...
Fotoğrafla eşleştir, bakalım ne kadarı doğru.
Acto...
Film ins...
Jugosa y gordita.
Büyük, sulu, 3 inş kalinliğinda.
- Que llame al Estado.
- INS ne söyledi?
- ¿ Cómo está?
- Howard Kaplan, INS.
Si viene de lnmigración, tengo visa de trabajo.
Sen de INS'den gelmiş olsaydın, Benim green card'ım var.
FBI, CIA, INS...
FBI, CIA, vergi dairesi?
FBI, con INS.
FBl ve lNS.
¡ Ahora!
- Burası INS mi?
Ok, la INS llamó.
Tamam, Göçmen bürosundan aradılar.