English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Intéres

Intéres traduction Turc

9,304 traduction parallèle
Con una falta de interés generalizado en todo lo que no nos afecte directamente a nosotros, aquí y ahora.
Bize dokunmayan bin yıl yaşasın tarzı şu anda bile gerçekleştirdiğimiz düşüncelerden.
Mi mayor interés es que el Marbella sea un éxito.
Benim en büyük çıkarım Marbella'nın başarılı olması.
PETRA INTERÉS ; 85º PORCENTIL
PETRA'NIN İLGİSİ : YÜZDE 85
Estoy hablando sobre como mi hija va a dar a luz, pero asumiste que no tendría interés en el vuelo a casa para estar allí.
Kızım doğum yapmak üzereyken, sen, onun yanında olmak için eve dönmeyeceğimi düşünüyorsun.
Desinteresado de cualquier interés comercial O cualquiera de ese tipo de cosas.
Ne bir ticaret kurumuna ne de başka bir tür şeye bağlı olacak.
¿ Alguna vez había demostrado algún interés en pruebas forenses antes de este caso?
Bu dosya ile ilgili kanıtlara ilgi duyduğunu herhangi bir şekilde gösterdi mi?
Marlon, en el interés de la justicia y la imparcialidad, ¿ te gustaría tener 30 segundos para defenderte?
Marlon, adalet ve doğruluk için... 30 saniyeliğine kendini savunur musun?
¿ Y qué me dices del interés que Wade Weller tuvo en mí?
Tamam, peki ya Wade Weller'ın benimle ilgilenmesine ne demeli? - Kim?
Las personas actúan por su propio interés, así es la vida, la verdadera y simple.
İnsanlar çıkarları doğrultusunda hareket eder, hayat budur, gerçek ve basit.
Nunca he entendido tu falta de interés.
Buna ilgi duymamama sebebini bir türlü anlayamadım.
Estaba en la ciudad y como que usted captó mi interés.
Kasabadaydım ve ilgimi çektin diyelim.
Está tomando mucho interés en la escuela últimamente.
Son günlerde okula epey ilgi gösteriyor.
Particularmente, a la luz del hecho que el Sr. McLeod y el Sr. Sood... tienen negocios juntos... y el Sr. McLeod ha manifestado interés en ver al Sr. Sood... libre. - ¿ Qué?
Özellikle Bay McLeod ve Bay Sood'un birlikte iş yaptıkları bilgisi ışığında Bay Sood'un serbest kalmasını Bay McLeod'un menfaatine olur.
De si tu interés por Jessica es realmente genuino.
Jessica'yla ilgili niyetin gerçek niyetinse sıkıntı yok.
No tengo interés en que me use otra vez.
Tekrar beni kullanmasına izin vermeye niyetim yok.
Al contrario de lo que creen, vemos interés real y extendido.
Sandığının tersine gerçek ve geniş çapta bir ilgi görüyoruz.
Albergar su festival nos ayudará con algunos impedimentos financieros, pero hasta ahí se extiende nuestro interés.
Şenliklerinize ev sahipliği yapmak finansal yüklerimizi azaltıyor ama dahası yok.
Hemos escuchado historias, de brujerías, dragones, pero aún no sé porqué la iglesia muestra tanto interés.
Birkaç rivayet duydum. Cadılıkmış, edjerhaymış. Ancak kilisenin neden bu kadar ilgilendiğinden haberim yok.
Por suerte, puedo sinceramente decirle que no tengo ningún interés.
Ne yazık ki, ona ilgilenmediğimi söyleyeceğim.
Señoría, en el interés de la justicia...
Sayın Hakim, adalet namına...
Es una persona de interés por un acto delictivo peligroso.
Tehlikeli şeyler yapan ilgi çekici bir insan.
China no es de interés para mí.
- Porselenlerle ilgilenmiyorum.
¿ Y qué es de interés para usted?
- Seni ilgilendiren neymis peki?
Estoy seguro de que encontrará algo de su interés por aquí.
Eminim burada ilgini ceken bir seyler bulacaksindir.
Sacamos suficiente tario de la tierra para sobrevivir, pero nunca hemos sido del interés de ninguna gran multicorporación.
Yerin altından çıkarabildiğimiz kadar tarium çıkarıyoruz ama hiçbir zaman çok uluslu şirketlerin dikkatini çekmedik.
Espero con interés trabajar con todos ustedes.
Şu an sizlerle çalışmak için can atmaktayım.
Solo quiero decir que es por el interés de ambos evitar... nada parecido al problema de Ferguson, Missouri, aquí en Los Ángeles.
Sadece Ferguson, Missouri'de yaşananların bir benzerinin de Los Angeles'ta yaşanmasını önlemenin, ikimizin de yararına olacağını söylemeye çalışıyordum.
¿ Además del interés del detective Hank Dunn en ti?
Dedektif Hank Dunn'ın sana olan ilgisi hariç mi?
Pedí dinero a un gran interés.
Büyük faizlerle borçlar aldım.
Servir como subsecretario de Defensa no es un conflicto de intereses. Es el mismo interés.
Savunma Müsteşarı olarak görev yapmak çıkar çatışması değil, aynı çıkara sahip olmaktır.
Mira, acepto que... Molly es una mujer fascinante... pero mi interés en ella es estrictamente profesional.
Molly'nin büyüleyici bir kadın olduğu konusunda sana katılıyorum ama ona olan ilgim sıkıca profesyonel.
Es de considerable interés forense porque se puede precisar la coincidencia de la herida con el instrumento de impacto.
Yara, darbe enstürmanıyla eşleştirilebileceği için adli tıbbın önemli bir ilgi alanıdır.
Bueno, no quiero presionarte, pero varios de los hombres con los que me he acostado han expresado su interés.
Şimdi acele ettirmek istemem seni ama yattığım başka bir kaç adam da bu evi tutmayı düşünüyor.
- de diez personas de interés, - ¿ Es eso posible?
Hayır! Olamaz! Böyle bir şey mümkün değil!
El futuro de Markridge en biotecnología es de gran interés para nosotros.
Markridge'in gelecek biyoteknolojisinde, bizlere güzel çıkarlar sağlayacaktır.
Estoy seguro que leí que las hadas tienen gran interés en los locos.
- Perilerin akıl hastalarına olan ilgisini okuduğumu hatırlıyorum.
Tenía el particular interés de mostrarle el Bedford, pero no pensaba encontrar gente tan desconsiderada.
Bilhassa Bedford'u göstermek istemiştim kendisine lâkin buradaki insanların bu kadar kırıcı olduklarını düşünmemiştim.
No sé qué podría anotar que pudiera ser de interés para ti o para el general Washington.
Sizin ya da General Washington'nın ilgisini çekebilecek ne yazabilirim bilmiyorum.
Escúchame... la embajadora ha tomado un interés personal... en ti y puedo garantizarte que no es porque...
Beni dinle, Büyükelçi seninle özel olarak ilgileniyor ve seni temin ederim ki...
" por tu interés en Erica.
Erica'ya olan ilginiz için teşekkürler.
Relacionados con tu interés sexual... o a quién elegiste para ser tu pareja sexual?
Cinsel tercihleriniz veya seks partnerinizin seçimi hususlarında herhangi bir duygusal sorun yaşadınız mı?
Si alguien está tratando de destruir nuestro trabajo... es mi propio interés encontrar al culpable.
Kim bizim işimizi yok etmeye çalışırsa benim öncelikli işim onu bulmaktır.
- Es en interés de Hydro.
- Bu Hydro'nun çıkarına göre.
¿ Cuál es su interés en esta mujer, Cruz?
Cruz kadınından çıkarı ne?
Abraham parece tener poco interés en contar contigo últimamente.
Görünüşe göre Abraham son günlerde seni yanında çok da istemiyordu.
Su cliente es una persona de interés en el asesinato de la persona que acaba de mencionar...
Müvekkilin az önce bahsettiği kadının cinayetinde şüpheli.
Quizá su interés por ella sea puramente romántico.
Belki ona olan ilgisi duygusaldır.
Una simulación no sería de interés.
Kurmacalarla ilgilenmezdi.
Vlad... por favor, lo sentimos... mucho. No tengo ningún interés en disculpas, solo en un juego... de penitencia.
Vlad çok özür dileriz.
Si recuerda algo que pueda ser de mi interés, llámeme.
Bilmem gereken bir şey olduğunu düşünürsen, beni ara.
Sí, pero mi principal interés es que Sam y Ollie estén seguros.
Evet ama Sam ve Ollie'yi güvende tutmaya odaklanmalıyım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]