Translate.vc / Espagnol → Turc / Ivar
Ivar traduction Turc
232 traduction parallèle
Yo vivía en un apartamento en la esquina de Franklin e Ivar.
Franklin ve lvar caddelerinin kösesinde bir dairede yaşıyordum.
Nos hicimos unas pruebas la semana pasada en la Free Clinic en Ivar.
Geçen hafta Ivar'daki bir kliğine test yapmak için gidip kan vermiştik.
Si visitáis la granja de cocodrilos de Tallahassee, saludad a Ivar de mi parte.
Tallahassee'deki timsah çiftliğine uğrarsan, lvar'a Woody'nin selamı var de.
Ivar Dalheim.
Ivar Dalheim.
En la calle Ivar.
- Ivar'da.
Resultó ser un tal Lester Ivar, un policía retirado.
Sonuçta adının Lester Ivar olduğu ortaya çıktı. Emekli bir polisti.
Veamos. ¿ Qué hacías exactamente en casa de Lester Ivar?
Peki öyleyse Lester Ivar'ın evinde tam olarak ne arıyordun?
¿ Sabías que a Lester le han matado? No.
Lester Ivar'ın bugün öldürüldüğünden haberin var mı?
Nadie cree que mataras a Lester.
Kimse Lester Ivar'ı senin öldürdüğünü düşünmüyor.
- ¿ Te suena el nombre de Lester Ivar?
Lester Ivar diye birinden söz edildiğini duydun mu? Hayır.
Estuviste en el piso de Lester esta tarde.
Lester Ivar'tanıyordun. Bu öğleden sonra onun dairesindeydin.
Fui a un piso de Palmetto y me encontré a un tipo con un montón de balas en el pecho.
Gloria Lamar'la buluşmak için Palmetto caddesine gittim. Ama onun yerine, göğsü kurşunla dolu Lester Ivar diye birini buldum.
No hay paquete hasta que me digas lo que sabes de Lester Ivar.
Paket yok. Ta ki Lester Ivar'a ne olduğunu söyleyene kadar.
Lester Ivar no tenía asma.
Lester Ivar'ın astımı yoktu.
Lester Ivar llevó el caso de la desaparición de Billy Sullivan.
Lester Ivar, Billy Sullivan kaybolduğunda olayı araştıran polisti.
¡ Lester Ivar fue policía durante 30 años!
Lester Ivar, polis gücünde 30 yıl boyunca çalıştı.
Fue a ti a quien pillamos en casa de Ivar.
Ivar'ın evinde ortaya çıkan kişi sensin.
¿ Y quieres hablar conmigo sobre Jack y Lester Ivar?
Ve şimdi benimle Jack ve Lester Ivar hakkında konuşmak istiyorsun.
Ivar era el policía que investigó el suicidio de Billy Sullivan. ¿ Suicidio?
Herhalde şimdiye kadar Ivar'ın, Billy Sullivan kendini öldürdüğünde konuyu araştıran memur olduğunu öğrenmişsindir.
... a Lester Ivar.
Lester Ivar için iyi.
- ¡ Buscar a Ames a través de Ivar! ¿ Por qué?
Ivar'ın izini sürüp Ames'ten bir şeyler sızdırmak kimin fikriydi diye sor.
Conseguimos localizar a Ivar.
Dediği gibi, Ivar'ın yerini tespit ettik.
- ¿ Mataste a Lester Ivar?
Lester Ivar'sen mi öldürdün?
Le contaste lo de Lester Ivar.
Ona Lester Ivar konusunu anlattın.
Ivar 29... dos nueve...
Ivar 29... iki dokuz...
Un abrazo fuerte. Evandro. "
Kocaman sevgilerle, Ivar.
- Pero firma como Evandro.
- Ama mektupları Ivar diye imzalıyor.
Es el primer cumplido que me han hecho desde que se fue Evandro.
Ivar gittiğinden beri duyduğum ilk övgü.
- Puede que también un poco a Evandro.
- Belki birazda Ivar'a.
¿ Te he contado lo que nos pasó a Evandro y a mí en Francia?
Sana Ivar'la birlikte Fransa'daki günlerimizi anlatmış mıydım?
Ojalá regrese pronto Evandro.
Umarım Ivar yakında evde olur.
Necesitamos detalles precisos de la imagen de la marca de Ivars en el extranjero en mercados donde los productos de lujo, tengan otros oferentes.
Ivar'ın Iüks kelimesinin farklı anlamlara sahip olduğu yurtdışı pazarlarındaki... marka imajı hakkında kesin detaylara ihtiyacımız var.
Necesitamos datos de productos distinguidos, especialmente joyería los líderes del mercado, sus imágenes... y naturalmente, de la imagen del propio Ivar.
Lüks pazarı hakkında, özellikle de mücevherat alanında veri istiyoruz. Pazar liderleri, imajları,... ve elbette Ivar'ın kendi imajı.
Hay alguien en tu jardín.
Bahçende bir ivar.
¿ Ivar?
Ivar?
Hicimos la portada del álbum con el guitarrista Ivar Enger utilizando corpse-paint.
Albüm kapağımızda bizim gitaristin, yüzünde ölüm maskesi vardı.
- ¿ Qué Ivar?
- Hangi Ivar?
Ha llamado Ivar.
Az önce de Ivar aramıştı.
- ¿ Ivar?
- Ivar mı?
Nos dirigimos a las montañas negras en busca de Ivar The Boneless.
Kara Dağlara gidiyoruz. Kemiksiz Ivar'ı bulmaya.
Hakan e Ivar.
Hakan ve Ivar.
después de eso, Hakan fue desterrado, La gente ya no estaba dispuesta a tolerar el comportamiento de Ivar.
- Hakan sürgün yedikten sonra insanların Ivar'ın davranışlarına tahammülü azaldı.
lo que sea que la gente piensa de Ivar ahora, era digno de contemplar en la batalla.
Şu an insanlar Ivar hakkında ne düşünürse düşünsünler savaş alanında taşaklı bir adamdı.
Ivar, soy yo, Hagen Grettison.
Ivar, benim. Hagen Grettison.
Ivar, el rey se muere.
Ivar, kral ölüyor.
Ivar, ¿ cuánto tiempo tardaremos en llegar a pie?
Ivar, oraya yürüyerek varmamız ne kadar sürer?
Como va Ivar?
- Ivar nasıl?
Aquí es donde Ivar nos llevaba.
Ivar'ın bizi götürmeye çalıştığı yer burası.
Y Lester Ivar era un corrupto.
Lester Ivar kötü bir polisti.
Él es Ivar.
O da Ivar.
Ha llamado Ivar.
- Ivar aramıştı.