Translate.vc / Espagnol → Turc / Juliette
Juliette traduction Turc
1,445 traduction parallèle
Juliette, ¿ quieres ser mi esposa?
Juliette, karım olur musun?
Y esta, es la encantadora Juliette.
- Bu da sevgili Juliette.
Voy a llevar a Juliette a casa primero. Oye, tío.
- Önce Juliette'i eve götüreceğim.
Mira, es solo algo que está pasando entre Juliette y yo.
Sadece Juliette'le aramızda bir şeyler oluyor.
Sabes, me gusta esa Juliette.
- Şu Juliette'i çok sevdim.
Juliette me contó cómo la ayudaste a aceptar a entrar a rehabilitación.
Juliette, rehabilitasyona gitmesine ne kadar yardımcı olduğunu anlattı bana.
Ahora estoy recibiendo correos de socorro de Juliette Pittman, pero parece ser que no puedo localizarla por ningún lado.
Şimdi, Juliette Pittman'dan yardım isteyen e-mailler alıyorum ama ona bir türlü ulaşamıyorum.
No vas a ayudar más a Juliette.
Artık Juliette'e yardım etmeyeceksin.
Es hija suya, no tuya... Por si lo habías olvidado.
Juliette onun kızı, senin değil şayet unutmadıysan.
Juliette está clara y rotundamente desaparecida.
Juliette hayalet gibi ortadan kayboldu.
Sí, bueno, esperemos que Juliette no.
Umalım da Juliette'inki olmasın.
No he visto a Juliette en mucho tiempo.
Juliette'i sanki ezelden beri görmüyorum.
Quieres jugar al gato y al ratón con tu equipo, me está bien, pero tu hija, Juliette...
Takımınla kedi fare oynamak istiyorsan bana uyar ama kızın Juliette...
Juliette ha aparecido.
Juliette ortaya çıktı.
¡ Juliette!
Juliette!
¿ Juliette?
Juliette?
¿ Dónde está Juliette?
Juliette nerede?
Juliette está en verdadero peligro Nick y no tenemos mucho tiempo.
Juliette'in başı büyük dertte Nick ve fazla vaktimiz yok.
Necesito llegar hasta Juliette. Nick.
- Juliette'in yanına gitmeliyim.
Estoy en el hospital con Juliette.
- Hastanede Juliette'in yanındayım.
Sabes, tu hijo le contó a Juliette todo sobre...
Oğlunuz Juliette'e her şeyi anlattı.
¿ La madre de la mujer que envenenó a Juliette?
- Juliette'i zehirleyen kadının annesi mi?
Creo que ella sabe lo que su hija le dio a Juliette.
Kızının Juliette'e ne verdiğini bildiğini düşünüyorum.
¿ Qué pasa con Juliette?
Juliette'in nesi var?
Dime cómo salvar a Juliette.
Juliette'i nasıl kurtaracağımı anlat.
¿ Y Juliette?
- Juliette ne olacak?
Ella ha dicho que no podemos salvar a Juliette.
Juliette'i kurtaramayacağımızı söyledi.
No sé qué pasará con Juliette.
Juliette'e ne olacak bilmiyorum.
Rayna, quiero que conozcas a Juliette Barnes.
Rayna, Juliette Barnes'la tanışmanı istiyorum.
No estás sugiriendo en serio que sea telonera de Juliette Barnes.
Juliette Barnes ile birlikte sahne almam konusunda ciddi olamazsınız.
Es Juliette Barnes.
Bu, Juliette Barnes.
Las ventas de entradas han bajado, ningún single del nuevo álbum están en los charts... y decirle a Marshall Evans que te besara el trasero... por sugerir que salgas de gira con Juliette Barnes casi garantiza...
Bilet satışları düşüyor. Yeni albümün hiçbir şarkısı listelere giremedi. Ve Juliette Barnes'la sahne almanı öneren Marshall Evans'a kıçını öpmesini söylemen, bundan sonra albümlerine destek almamanı neredeyse garantiledi.
Si no puedes solventar una gran gira... y te niegas a ser telonera de Juliette Barnes...
Büyük bir turu karşılayamıyorsan ve Juliette Barnes'la açılışı yapmaya karşı çıkıyorsan.
¿ Te hicieron una oferta oficial... para estar en la gira de Juliette Barnes?
Juliette Barnes'ın turu için sana resmi bir teklifte bulundular mı?
Era Juliette Barnes.
O, Juliette Barnes'dı.
Juliette Barnes me pidió que le entregue esto.
Juliette Barnes bunu size iletmemi söyledi.
¿ No es un soborno para que vayas a la gira de Juliette Barnes?
Juliette Barnes'la tura gitmen için rüşvet olamasın?
- Juliette...
- Çık dışarı. - Juliette...
No se escuchaba muy bien.
- Sesi pek iyi gelmedi. Juliette...
Nick, gracias por los nuevos recuerdos. Juliette.
Nick, yeni anılar için sağ ol.
El mánager de Juliette Barnes ha estado llamando por lo de la gira.
Juliette Barnes'ın menajeri tur için arıyor.
Quiero decir, está esto, y odio sonar como un disco rayado sobre unir la gira de Juliette...
Yani, bu var ve Juliette'in turuna katılmak hakkında bozuk CD gibi tekrarlamaktan nefret ediyorum...
Es Juliette Barnes.
Juliette Barnes.
Puso en coma a la novia de Nick. ¡ Juliette!
Nick'in kız arkadaşını komaya soktu.
No sabemos el alcance de la pérdida de memoria de Juliette o siquiera qué áreas de su cerebro fueron afectadas.
Juliette'in hafıza kaybının boyutunu veya beyninin hangi bölgelerinin etkilendiğini bilmiyoruz.
Oye, ¿ no quieres saber cómo me fue con Juliette?
Juliette'le ne konuştuğumuzu merak etmiyor musun?
Bien, no, pero escucha, ¿ no parece extraño que lo único que Juliette no recuerda, seas tú?
- Şey, hayır. Ama bi'dinle. Juliette'in hatırlamadığı tek şeyin sen olması tuhaf gelmiyor mu?
Bien, gracias por hablar con Juliette.
- Juliette'le konuştuğun için sağ ol.
Juliette está lista para ser dada de alta.
Juliette taburcu olmaya hazır.
Juliette.
Juliette.
Estás despierta.
Juliette. Uyandın.