Translate.vc / Espagnol → Turc / Key
Key traduction Turc
547 traduction parallèle
Yo testifiqué en un juicio suyo, el de Martin Key.
Bir duruşmada sizin için tanıklık yapmıştım.
Ios maestros del rescate de Cayo Hueso... están alerta junto a la vía vital de los EE. UU.
Key West'in kurtarma uzmanları Amerika'nın denizlerdeki geleceğine bekçilik ediyorlar.
El futuro de los EE. UU. En el mar se defiende... junto a los arrecifes de Cayo Hueso.
Amerika'nın denizlerdeki geleceği, Key West'in kükreyen yalçın kayalıklarında uzanıyor.
Está en el Cayo Sambo, bien clavado.
- Sanbow Key'de. Sürükleniyor! - Hangi gemi!
¡ Justo frente al Cayo Sambo!
- İleride! Sanbow Key'de!
En los diez años que llevo en Cayo Hueso como capitán de Claiborne...
10 yıldır Key West'te Claiborne için yelken açıyorum.
Esta es mi sobrina Loxi, de Cayo Hueso.
Bu benim Key West'ten yeğenim.
Charleston debe parecerte diferente con la vida loca de Cayo Hueso.
Key West'teki vahşi hayatın ardından Charleston çok farklı görünüyor olmalı.
- En Cayo Hueso.
- Key West'te.
La Srta. Claiborne cantará una de esas dulces baladas de Cayo Hueso.
Bayan Claiborne Key West'in çok hoş şarkılarından birini söyleyecek.
¡ Quizás una brisa de Cayo Hueso sea refrescante... para todos!
Belki Key West'ten bir soluk canlandırıcı olur. Hepimiz için.
Toda mi vida es Cayo Hueso.
Benim tüm hayatım Key West. Burası benim için başka bir dünya.
Tal vez debería quitar los piratas que hunden barcos en Cayo Hueso... que se pasean por los arrecifes como un cardumen de ballenas asesinas.
Belki de birer katil balina gibi pusu kuran Key West'in enkaz korsanlarından kurtulmalısınız.
Caballeros... la marina está muy ansiosa por quitar esos matones de ahí.
Beyler, donanma o akbabaları Key West'ten uzaklaştırmak konusunda sizden daha istekli.
Ormsby, ordene al Capitán Stuart que proceda a Cayo Hueso de inmediato... como segundo en el Pelican.
Kaptan Stuart'a hemen Key West'e gitmesini emredin. Pelican'ın kaptanı olarak.
Jamás saldrá vivo de Cayo Hueso.
Key west'ten asla canlı çıkamazsın! Ama mecburum!
Saldremos en una hora hacia Cayo Hueso.
- Bir saat sonra Key West'e yelken açıyoruz.
- ¿ Con esa salvaje de Cayo Hueso?
- Key West'ten gelen o vahşiyle mi?
Crees que eres inteligente enviando a Jack en un barco a la playa.
Kendini akıllı sanıyorsun, değil mi? Jack'i Key West'e...
Entiendo que prefieres la actitud dura de los piratas de Cayo Hueso.
Key West korsanlarının kaba tarzını tercih ettiğini görüyorum.
De un abogado a otro, permítame darle la bienvenida a Cayo Hueso.
Bir avukat olarak Key West'e hoş geldiniz.
- Queen Conch, Cayo Oeste, florida.
- Queen Conch, Key West, Florida.
Sí, recuerdo en Cayo Oeste cuando...
Evet, Key West'i hatırlasana, hani...
Estaba diciendo, Cayo Oeste, un cuatro de julio, hace tres años, a Ias 8 : 00. Lo recuerdo.
Diyordum ki 4 Temmuzda Key West'te... üç yıl önce saat sekizde...
La mayor de esas islas de coral es Cayo Largo.
Bu uzak mercan adaların en büyüğü Key Largo'dur.
Y éste es Cayo Largo.
Eve, Key Largo'ya.
Hace unos minutos.
Birkaç dakika önce. Key West'e gidiyorum.
¡ Con este calor! ¿ Por qué eligieron Cayo Largo?
Neden Key Largo'ya gelmeye karar vermişler?
Vienen desde Cayo Matecumbe.
Bize ta Matecumbe Key'den geliyor.
El viento levantó una ola inmensa que se estrelló en Cayo Matecumbe.
Rüzgarın yarattığı dev bir dalga Matecumbe Key üzerine boşandı.
Una ola de 4 metros barrió los cayos.
4 m yüksekliğindeki dev bir deprem dalgası Key'nin karşı tarafına gitti.
¿ Cuánto falta para Cayo Oeste?
Key West ne kadar uzaklıkta?
Estoy a 20 Km. Del puerto de Cayo Boot. Voy hacia allí.
Boot Key limanından 20 km uzaktayım, girmek üzereyim.
Estoy lista para ir al Diamond Key.
Elmas Anahtar için hazırım.
Sal al porche. ¡ Diamond Key!
Verandaya çık Elmas Anahtar.
La isla del Fuego, Cabo Cangrejo, Arrecife Morgan.
Fire Adası, Crab Key, Morgan's Reef.
Todas excepto Cabo Cangrejo.
Crab Key dışında her yere.
Mencionaste Cabo Cangrejo.
Crab Key'den söz etmiştin.
Ese Cabo Cangrejo me asusta mucho.
Şu Crab Key beni çok korkutuyor.
Me empieza a interesar ese Cabo Cangrejo.
Crab Key ilgimi çekmeye başladı.
- ¿ Tal vez en Cabo Cangrejo?
- Crab Key olabilir mi?
- Llévame a Cabo Cangrejo.
- Beni Crab Key'e götür.
Bond ha descubierto que las rocas de Strangways proceden de Cabo Cangrejo.
Bond kaya örneklerinin Crab Key'den geldiğini öğrendi.
Todo lo que tenga sobre el Dr. No y Cabo Cangrejo.
Dr. No ve Crab Key ile ilgili her şey.
Esas muestras que Strangways trajo de Cabo Cangrejo... eran radioactivas.
Strangways'in Crab Key'den getirdiği örneklerde... radyoaktif madde var.
Quarrel, ¿ cuándo puedes llevarnos a Cabo Cangrejo?
Quarrel, Crab Key'e gitmemiz ne kadar sürer?
- No. Me interesa Cabo Cangrejo.
Ben Crab Key'le ilgiliyim.
Para mí, Cabo Cangrejo será una relajante evasión.
Benim için Crab Key kurtuluş olacak.
Un día vino a Cabo Cangrejo, y no volví a verle.
Bir gün Crab Key'e geldi ve onu bir daha hiç görmedim.
Ha aprendido dos nombres esta mañana... "key" ( LLAVE ) y "water" ( AGUA ).
Yeterince söz dinlemiyor. Bu sabah su ve anahtar kelimelerini de öğrendi.
- Creo que esta no es la llave.
- l think it might be the wrong key.