English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Kinder

Kinder traduction Turc

103 traduction parallèle
¿ O fue en el kinder?
Neredeydi?
Va de vacaciones mit die Kinder.
Çocuklarla birlikte tatile gidiyor.
Mit die Kinder?
Çocuklarla mı?
Kinder, Küche, Kirche.
Çocuk, mutfak, kilise.
Entre ahí y que le vea el capitán Kinder.
Şimdi git yüzbaşı Kinder'i gör.
El capitán Kinder me va a enseñar a leer.
Yüzbaşı Kinder bana okuma ´ yazma öğretecek.
In diesem Schlafsaal wurden neun Kinder getötet und fünf schwer verletzt.
Bu koğuşta yatan 9 çocuk öldürüldü ve beşi de ağır yaralandı.
Si no entra a un pre-escolar aceptable no entrara al kinder que quiero meterla.
Okulöncesi için doğru okula giremezse doğru anasınıfına giremez.
Sobre los problemas con los chicos en el colegio, comenzando el kinder.
Okulda kaza geçiren çocuklar hakkında, anaokulu ile başla.
! Esto no es el kinder!
Okuma yazman var mı?
Eres mi gran, ovalado, calvo e ideal huevo Kinder.
Sen benim, büyük, yuvarlak, kel, tüylü tombilimsin.
NO APRENDÍ TODO LO QUE TENÍA QUE SABER EN KINDER GARTEN
BİLMEM GEREKEN HER ŞEYİ ANAOKULUNDA ÖĞRENMEDİM
Lo mejor no es suficiente No lo sé... No sé qué te enseñaron en el kinder, pero lo mejor que puedas hacer no es suficiente ¿ Ok? ¡ Me sedujiste!
Sana anaokulunda ne öğrettiler bilmiyorum ama en iyin bu durumda yeterli değil!
¿ Crees que estás en el Kinder?
İkinci sınıfta falan mısın? !
A kinder, gentler negus. Y ese eres tú, chico.
Daha kibar, daha şefkatli ve bu sensin oğlum.
Uh, cuando yo estaba en el kinder... soliamos jugar Pato, pato, ganso... y nadie nunca me escogio a ser la ganso.
Ah tamam, anaokulundayken, Ördek, Ördek, Kaz oynardık ve kimse beni kaz seçmezdi. Ah seni incitmiş olmalı.
Se salieron del kinder, porque cuando no había mas nadie, el tío Achmed los cuidaba.
Anaokulundan çıkarılmışlardı çünkü evde kimse olmadığında, Amcam onlarla ilgileniyordu.
Oris es la aristocracia, ¿ Nos lo han enseñado siempre desde el kinder?
Yeteneğe göre görev verme, bunu ana okulundan beri düşünüyor muyuz?
Yo intenté comenzar el kinder sin ti.
Ben anaokuluna sensiz gitmeye uğraşmıştım.
Era el primer día de kinder de nuestro hijo.
Oğlumuzun anaokuluna başladığı ilk gündü.
Me funcionaron unos encantamientos para el kinder.
Anaokulu çocukları için büyülü sözler üzerinde çalıştım biraz.
Todo tus maestros desde el Kinder han estado en tu contra.
Anaokulundan beri bütün öğretmenlerin sana karşı zaten.
Pensé que fue desde el kinder.
Ben anaokulunda vazgeçtin sanmıştım.
Son las 10 : 00A.M. ¡ No estoy en kinder!
Anaokulunda değilim.
Pues un millón de niños de kinder con macaroni y pegamento lo amarán.
Bay Stan'ın yatmadan önce akşam sandviçini yediğini mi sanıyorsunuz?
La mayoría de ustedes la conocen desde el kinder.
Onu anaokulundan beri tanıyorsunuz.
No sé, algo como un Mars, o un Kinder. O un Kit Kat.
Lokma, çikolata veya kit kat.
Desde el kinder hasta la universidad, él llamaba a tus profesores cada mes.
Okulunu bitirene dek her ay öğretmenlerini aramıştı.
lKinderl Estoy acostada y él, eh, maken ze lieben, eh, conmigo.
Kinder! Ben böyle... o da, er... maken ze lieben benimle.
En el Kinder, ella le mordia la cabeza a las muñecas.
Çocuk parkında bebeklerin kafalarını ısırırdı.
- En el kinder.
- Anaokulunda.
Principalmente considerando que no conoce a sus compañeros desde el kinder.
- Özellikle de çocuk parkından diğer çocukları tanımadığı halde.
No puedo tener una conversación con nadie que no haya conocido desde el kinder ¿ entonces cómo es que puedo hacerlo contigo?
Anaokulundan beri tanımadığım kimseyle konuşamam nasıl olur da bunu senin önünde yapabiliyorum?
Cuando Rich Kinder, uno de los ejecutivos de Enron, se fue de la compañía, Lay organizó una despedida en TV.
Enron yöneticilerinden Rich Kinder. ... şirketten ayrılırken. Lay ona görüntülü bir hoşça kal mesajı hazırladı.
¿ Cómo iba esa canción que cantábamos en el kinder?
Hey, eskiden okul öncesi söylediğimiz o şarkı neydi?
¿ Tendré que ensamblar este Huevo Kinder y llevarlo conmigo?
Bu Kinder yumurtayı yanıma almak zorunda mıyım?
Es un patio de recreo de kinder ahí adentro.
Ana okulu bahçesi gibi.
- yo era muy alta para mi edad - y súbitamente un soldado alemán me preguntó :
"... yaşıma göre bayağı uzundum ve aniden bir Alman asker bana ;... " " Haben Sie Kinder?
'Haben Sie Kinder?
Çocuğunuz var mı? "diye sordu."
Me gustaría trabajar en un "Head Start" O un kinder o algo así.
"Eğitim gönüllüleri" nde ya da, anaokullarında çalışmak isterim.
Mis niñas. ¿ Cómo están?
- Meine schöne Kinder. Nasılsınız?
Mira, nadie ha vencido a Sharpay en un musical desde el kinder.
Bak, anaokulundan beri kimse müzikalde onun rolünü kapmamış.
Te acuerdas en el kinder cuando conocías a un niño y no sabías nada de él y 10 segundos después era tu mejor amigo.
Hani anaokulunda biriyle tanışırsın... onun hakkında hiçbir şey bilmezsin... ama on saniye sonra eski arkadaşlar gibi oynamaya başlarsınız.
Como en el kinder.
Anaokulundaki gibi.
Emil, cerveza no. Un huevo Kinder, ¿ de acuerdo?
Emil, sakın bira almayasın.
¿ Aprendiste eso en el kinder?
Bunu anaokulunda mı öğrendin?
Mi nieta ya está en el kinder.
Torunum kreşe gidiyor.
Cuando el jazz sea tocado en presentaciones matutinas en los kinder. Entonces hablaremos.
Jazzı ana okullarda faaliyetlerde çaldıkları zaman.
- Sí. De puro engrudo, güey. De puro engrudo te ponían a hacer tus pinches pinatas en el kinder, ¿ verdad?
O sayfadaki yapıştırıcı ile çocuklara uçurtma yapabilirsin.
"Kirche, kinder, küche". Iglesia, niños y cocina.
"Bebekler mutfakta."
Pues un millón de niños de kinder con macaroni y pegamento lo amarán.
Öyle mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]