Translate.vc / Espagnol → Turc / Kz
Kz traduction Turc
68 traduction parallèle
Mira, ¿ quién está gritando a quién?
Bakın kim kime kzıyor?
¿ Cómo puedes acusarle de robar algo comprado con dinero?
Ama sen nasıl para karşılığında alınmış bir şeyi çalmakla suçlarsın kzımı?
¿ Conoces el KZ?
KZ'yi bilirsin?
Puedes creerme los viejos de KZ mueren cuando la guerra termina.
İnan bana ne zaman yaşlı bir KZ ölürse savaş bitecektir.
Soy la señora Schober. Mi hija, Anna.
Ben bayan Schober, kzım Anna.
- Encuentre a la chica, Sr. Gittes.
- Sadece o kz bulun, Bay Gittes.
¿ Teme por la chica o por lo que Evelyn podría hacerle a la chica?
Kz için mi endiseleniyorsunuz yoksa Evelyn'nin yapabileceklerinden mi?
Encuentre a la chica.
Sadece o kz bulun.
- ¿ Dónde está la chica?
- Kz nerede?
Tengo a la chica.
Kz bende.
¿ Dónde está la chica?
Simdi, kz nerede?
No se trata de indios.
Kzılderililer değil.
Me volví pelirrojo.
Saçlarım kzıllaştı.
No, ninguna chica.
Hayır, kzı yok.
Gente sentada en el coche, en tiendas de armas, en saunas. Todos esperando tu voz y recibiendo la mía.
Arabalarında ki insanlar, silah dükkanlarında kzılderili çadırlarında hepsi senin sesini duymayı beklerken benimkini duyuyorlar.
Es varón caucásico. Como de 19 con su novia, vestido de negro.
- Beyaz ve erkek. 19 yaşlarında komple siyah giyinmiş bir kzı arkadaşı var.
¡ Admirable, señor! ¡ Uno tiene que aprender de usted como ganarse a una chica!
Biri senden kzı nasıl kazanması gerektiğini öğrenmeli!
Es la primera vez que una chica no cae en mis manos.
Bu bir kzın pençelerime gelmediği ilktir.
Archibald tenía una KZ e hicimos unos vuelos estupendos.
Archibald'ın bir KZ'si vardı ve birlikte bir sürü yere uçmuştuk.
Ahora, ¿ presiento algo más que sólo un poco de rabia hacia mí... -... porque soy hombre?
Şimdi, bana karşı biraz kzıgınlıktan... daha fazlasını seziyorum... çünkü erkek olduğum için mi?
No lo sé, algunos días me haría enojar conmigo, con nosotros, y tengo que descargarlo en algún lugar.
Bilemiyorum bazı günler bu beni çok kzıgın yapıyordu kendime karşı bize karşı ve... Bu öfkemi bir yere kusmam gerekiyordu. Üstesinden gelmek için bu yolu seçtim.
Me miran como si fuera un bicho raro.
Şu bana bakan kzılara bak. - bana bir ucubeymişim gibi bakıyor.
¿ Quieres decir que Sahiba no es mi hija?
Sahiba'nın kzım olmadığını mı söylüyorsun?
¿ Y se la llevaron?
Yani kzıı aldılar mı?
En cuento a su esposa y a su hija, debemos ir a la administración KZ y hacer que las transfieran.
Karın ve kızın için de KZ İdaresine gidip onları transfer ettirmeliyiz.
El mundo entero que tenemos... El mar Rojo, África, las Maldivas, Filipinas. Estos problemas están presentandose en todos estos sitios, de una forma sin precedentes.
Kzıl Deniz'de, Doğu Afrika'da, Maldivler'da, Filipinler'de bu tür problemlerin eşi benzeri görüşmemiş oranda ortaya çıktığını görüyoruz.
- ¿ Hablas alemán? - Puedo hacer de lechera inocente.
- Evet, inek sağan şeker kzı taklidi bile yapabilirim.
Creí que iban a decirme que iban a presentar cargos contra alguien por lo de la muerte de mi hija.
Hm. bense kzımın ölümüyle ilgili birini yakaladığınızı söyleyeceğinizi sanmıştım.
Hay cuatro tipos de huellas, y dos encajan con las de las chicas.
Dört farklı ayak izi var. İki tanesi kzılara ait.
Sí, había una pelirroja.
Evet, kzıl saçlı biri vardı.
Estoy pensando que la atacaron cerca de su casa....... y salieron corriendo.
Bence kzı evinin yakınlarında saldırıya uğradı... ve daha sonra kaçmak zorunda kaldı.
Papá me dijo que, si ese hombre volvía mi hermana y yo teníamos que escondernos.
Babam eger bu adamı bir daha görecek olursam, kzıkardeşimi alıp saklanmamı söyledi.
No podemos dejar a la nena sola.
Kzı yalnız bırakamam.
Sé que estás enojada y lo respeto.
Kzıgın olduğunu biliyorum, ve buna saygı duyuyorum.
Estaba un poco irritado contigo por eso pero supongo que en parte, la culpa también es mía.
Bunun için sana biraz kzıgınım ama sanırım kısmen ben de suçluyum.
¡ No estoy enfadado!
Kzıgın değilim!
En ese momento, a Emerson Cod le sobrecogía su total certeza de que no volvería a ver nunca a su hija.
O dakikada, Emerson Cod kzını bir daha göremeyeceğinden % 100 emin olmanın üzüntüsü içindeydi.
Es que estabas tan enfadada.
- Bilmiyorum. Çok kzıgındın.
Pero no era mi hija
Ama benim kzım değildi.
Tranquila, chica.
Yavaş, kzıım.
Y el bebé fue enviado al mismo orfanato que mi niña pequeña, El mismo día.
ve çocuk aynı gün benim kzım gibi yetimhaneye gönderildi.
Incluso su muerte no me satisfacen Usted vio morir a su hija Ahora quiero ver morir a su esposa
beni memmun etmeyecek kzının ölümünü izledin şimdi karının ölümünü izlemeni istiyorum
* Y yo te llevaré ahí chica *
? ve ben seni oraya götüreceğim kzım?
Él sólo le disparó.
O anda kzı vurdu.
Una joven en Seattle necesita desesperadamente un trasplante de corazón.
Seattle da genç bir kzın acil kalp nakline ihtiyacı var.
Quiero decir, realmente hiciste daño a una chica que se merece algo mejor que la manera en que tú la has tratado.
yani bir kzı haketmediği halde çok kötü incittin.
¿ Y estás haciendo bromas sobre mi vida?
Neyin var senin? - Bana kzıgın mısın?
Esperaba que pudiéramos hablar sobre su hija, Hannah.
- Ben-ben umarım kzınız Hannah hakkında konuşabiliriz.
¿ Cómo que su chica?
Senin kzın da ne demek oluyor?
- ¿ El loco la mató con el punzón?
- Yani çılgın adam kzı o çubuklarla öldürdü mü?
El resultado es que tenía otros talentos.
Yani aslında kzızın başka yetenekleri de vardı.