English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Käsper

Käsper traduction Turc

399 traduction parallèle
¡ Chicos, Käsper ha venido!
Çocuklar, Käsper geldi!
- Käsper. ¡ Käsper!
Käsper. Käsper!
Mejor gobierno extranjero que tipos como Käsper.
Käsper gibilerindense yabancıların yönetmesi daha iyi.
No estabas con Käsper, ¿ dónde estabas?
Sen Käsper ile birlikte değilsin, değil mi?
- ¡ Käsper, ya basta!
Käsper, bu kadar yeter!
- ¡ Käsper!
- Käsper!
¡ Käsper, escucha!
Käsper, dinle!
- ¿ Jefe de pelotón Käsper?
- Müfrezenin lideri Käsper?
- Käsper, vete a dormir.
Käsper, git yat.
Käsper, por la mañana examinaremos la situación en el pueblo.
Käsper, sabah olunca köyün durumunu inceleyeceğiz.
Käsper y el capitán han estado fuera mucho tiempo.
Käsper ve yüzbaşı uzun zamandır yoklar.
¡ Viene Käsper!
Käsper geliyor!
- A ver a Käsper.
- Käsper'i görmeye.
Trabaja para un hombre llamado Kasper Gutman.
IKasper Gutman adinda biri için çalisiyor.
Kasper, traiga al Dr. Bradley y Melville inmediatamente, y que vayan a la casa de Walgate.
Kasper, Dr. Bradley ve Melville'i bulun hemen. Walgate'in evinde buluşacağımız söyle.
Diga, Kasper?
Alo? Alo, Kasper?
, Kasper?
Alo, Kasper?
Estamos perdiendo el tiempo.
Vakit kaybediyoruz, Kasper.
Quiero el historial de Kasper, el de Pradier y el de Madrier.
Kasper'in, Charles Pradier'nin polis fişlerini ve Madrier dosyasının tamamını istiyorum.
- ¿ Conoce a un tal Kasper?
Kasper adında birini tanıyor musunuz?
¿ han encontrado a Kasper?
Kasper'in bulunduğu yeri tespit edebildiniz mi?
Si se tropieza con Kasper, Choucas está muerto.
- Coccioli... Kasper ona rastlarsa Choucas'ın canına okurlar!
Me sorprende, Kasper.
Beni şaşırtıyorsunuz Kasper.
¿ Viste eso, Kasper?
Gördün mü Kasper?
- Ulrik... y Kasper.
- Ulrik... ve Kasper.
Kasper, es lindo.
Adı ne?
¿ Sabe dar buenos abrazos?
Kasper, güzel. Sarılmayı biliyor mu?
- Mis amigos me llaman Kasper.
Kankalarım bana Kasper der.
- ¿ El famoso Kasper?
Şu ünlü Kasper mı?
Kasper y su chica no dijeron nada.
Kasper ve arkadaşı pek bir şey anlatmadı.
- ¿ Y por qué estaban con Kasper?
- Neden Kasper'la birlikteydiler?
No tenemos problemas con Kasper.
- Hiçbirimizin Kasper'la bir sorunu yok.
Aún no. ¿ Cómo consiguió el respeto de los Bop Street un tonto como Kasper?
- Henüz değil. Kasper gibi bir serseri Bop Street gibi sıkı bir ekibin saygısını nasıl kazanır?
¿ Vendías las drogas de Kasper en el lugar que cerramos hoy?
Kasper'in ürününü yıktığımız yerden başka yere mi taşıyorsun?
Los adictos quieren lo que vende Kasper.
Dinle dostum, tiryakiler Kasper'in sattığı şeyi istiyor.
Un blanco llamado Kasper iba a llevar el dinero.
Kasper denen beyaz bir adam parayı bırakmak için gelecekti.
- ¿ Amado iba a ver a Kasper?
Amado Kasper'la mı görüşecekti?
Kasper iba a pagarle por algo que hizo.
Kasper ona ödeme yapmak için gelecekti.
Debemos hablar con Kasper otra vez.
Kasper'ı tekrar bulmamız lazım.
En la calle sólo aman a Kasper mientras los haga ganar dinero.
Kendilerine para verdikçe sokaktakiler Kasper'ı sevmeye devam eder.
Quizá quieras reconsiderar la coartada que le diste a Kasper.
Olay vakti Kasper'ın nerede olduğunu bir daha düşünmek isteyebilirsin.
Kasper tiene mucho que decir de ti.
Kasper'ın senin hakkında söyleyecek çok şeyi var.
Moni entregó al "fantasma amistoso".
Vic, Moni, Kasper'ı savunmaktan vazgeçti.
El pequeño Caspar, y el mayor Friedrich.
Küçüğün adı Kasper. Büyüğünki de Friedrich.
Kasper.
- Çok teşekkürler. Kasper.
- Este es el negocio de los medios, Kasper.
- İşimiz habercilik, Kasper.
Torben, soy Kasper Juhl.
Torben, ben Kasper Juul.
Nunca des la espalda a tus hijos, Kasper, porque algún día serán votantes.
Çocuklarını asla hayal kırıklığına uğratma Kasper. Çünkü büyüyünce seçmen olacaklar.
Kasper, mi siempre agudo ex, me preguntó si estaba viéndome con alguien.
Genellikle kafası çalışan eski sevgilim Kasper biriyle görüşüp görüşmediğimi sordu.
- ¿ Estás tomando notas, Kasper?
- Not alıyor musun Kasper?
- ¿ Qué es lo que haces, Kasper?
Sen ne iş yapıyorsun Kasper?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]