Translate.vc / Espagnol → Turc / Kínder
Kínder traduction Turc
29 traduction parallèle
Sr. Garrison, hace cierto tiempo Ud. pidió su traslado de maestro de kínder a maestro del 3rd grado.
Bay Garrison, bir süre önce ana okulu öğretmenliğinden tekrar 3. sınıf öğretmenliğine terfi etmek istediğinizi söylemiştiniz.
Los del kínder también lo son.
İki yaşındakiler bile Bay Şapka için büyük!
¡ No podemos confiar algo con tanto poder a un enano! Especialmente a un enano de kínder.
Böyle salak bir cüceye güvenemeyiz, hele bir de Kindergartner'den bir cüceye
Es sólo el kínder, solo van a jugar con pelotitas, ¿ cierto?
Burası anaokulu, bloklarla falan oynamıyorlar mı?
- Ben empieza el kínder hoy.
- Ben, bugün anaokuluna başlıyor. - Aa, öyle mi?
Pero lo haces desde el kínder y ya me está cansando.
Ama anaokulundan beri bunu yapıyorsun. Eskidi artık bu numara.
Te suspendieron del Kínder?
Anaokulundan uzaklaştırıldın öyle mi? .
Debería haber entrado al kínder. Lo empujaron a entrar a primero.
Anaokuluna gitmesi gerekirken onu ilkokula gitmeye zorlamışlar.
Lo que no consideraron los padres de Thor es el trabajo hecho en kínder.
Thor'un ailesinin unuttuğu şeyse anaokulundaki bilgilerin gerekliliğiydi.
¿ Aunque fuera a mencionar, ay, no sé... el conejillo de Indias de tu clase de kínder?
Mesela ne bileyim, anaokulu sınıfının gine domuzundan bahsedecek olsam da mı?
Ahora dirige una liga de bádminton para niños de kínder.
Şu ara badminton anaokulu ligini yönetiyormuş.
- Sí. No, las conozco desde el kínder.
Hayır, ben onları çocukluğumdan beri tanırım.
Mañana es su primer día en el kínder.
Yarın kızımızın anaokulundaki ilk günü.
Que Lily vaya al kínder es la ley.
Lily'nin anaokuluna gitmesiyse hukuk kuralı.
Desearía estar en kínder de nuevo.
Keşke ben de yine anaokuluna gitsem.
Estoy de acuerdo. ¿ Esto es un kínder o "Los Juegos del Hambre"?
Katılıyorum. Burası anaokulu mu Açlık Oyunları mı?
¿ Dónde está mi bebé de kínder? "
Yavrum, minik oğlum nerede?
Kínder Yuki
Yuki Ana Okulu
La niña del Kínder, la Sra. Igarashi...
Önce ana okul arkadaşı... Sonra Bayan Igarashi...
Entonces, ¿ y el kínder de la última vez?
Geçen seferki kreş ne oldu?
La directora del kínder lo cerró y se fue a otro distrito.
Kreşin müdürü orayı kapatıp başka bir bölgeye gitti.
Soo Jin va al kínder durante el día.
Soo Jin gündüzleri kreşe gidiyor.
Mi hija va a comenzar el kínder el año entrante.
Kızım ana okuluna başlayacak...
- Kínder.
- Ana o okulu öğretmeniyim.
¡ Es una razón de kínder!
Bu anaokulu çocuklarına göre bir neden!
KÍNDER
ANAOKULU
Recuerdo que... en el kínder no podías amarrarte los zapatos. Por solidaridad, yo usaba zapatos con velcro.
Anaokulundayken ayakkabılarını bağlayamadığını hatırlıyorum bu yüzden sen üzülme diye Velcro giyerdim.
Estoy preocupada por el kínder.
Anaokulu hakkında endişeleniyorum.
¿ El kínder?
Ah evet.