Translate.vc / Espagnol → Turc / Lame
Lame traduction Turc
498 traduction parallèle
Para cortar más facilmente, Nanook lame su cuchillo de marfil de morsa, que inmediatamente se cubre de hielo.
Daha kolay kesmek amacıyla, Nanook, aniden buzlanan mors dişinden bıçağını yalıyor.
La moda es el violeta... Para la noche, lamés y satén, como siempre.
Bu mevsimin moda rengi eflatun, gece giysisi içinse lame ve saten.
Este vestido asombra a la ciudad Su lamé no se estropea
Cüretkar tuvalet şehri sarstı Lamesi çatlamaz
- ¡ Anda, lame la tierra!
Haydi ye pisliği!
¿ Recuerdas ese traje mío de lamé?
Lame elbisemi hatırlıyor musun?
" De los hijos del lame-culos y moribundo régimen
Gidici yalaka rejimin adi çocuklarını...
Chaqueta de lamé plateada con mangas largas.
Uzun kollu gümüş renkli lame ceket.
¡ Está bien, eres un perro! ¡ Lame!
Müdürüm, bir hapishane memuru olarak ün ve başarı kazandınız.
¡ Lame culos!
Göt yalayıcılar!
Mira cómo le lame la oreja al general.
Baksana generalin kulağını nasıl da yalıyor.
- ¡ Lame culos!
Kıç yalayıcı!
Papel tapiz que se lame, para guardería infantil.
Çocuk odası için yalanabilir duvar kağıtları.
Si el lamé fuera dinero de curso legal, yo gobernaría el mundo.
Altın lame yasal akçe olsaydı, dünyaya hükmederdim.
El abuelo Jodrell, el que lame...
Yaşlı büyükbaba Bay Jodrell şeyi yalayan...
Es un fuego que lame y sangre que corre... una fiera espada y un río de fuego rojo.
Bu yangındır ki yalıyor ve kan ki kaçıyor. Kızgın kılıç ve yanan kızıl nehir.
¡ Alcahueta lame culos!
Seni yalaka küçük gammazcı.
¡ Me ahorraste cuatro años en esta escuela lame-traseros!
Bu iğrenç okulda dört yıl kıç yalamaktan kurtardın beni.
Yo no soy un lame traseros...
Ben yalaka değilim.
- Quiero un vestido de lamé dorado.
- Altın lame plaka alacağım.
¡ Lame mi bota, cerdo!
Çizmemi yala, domuz!
Estos lame vergas siguen molestando a mi prima.
Bu pislikler kuzenimle dalga geçip duruyorlar.
Lo mama, lo mama, lo levanta y lo lame.
Somurur, içine alır, tutar ve yalar.
Esta canción se llama "Lame mi surtidor de amor".
Bu parçanın ismi "Aşk Pompamı Yala".
Usaba un vestido largo de lamé negro que le calz aba como un guante.
Üzerine eldiven gibi uyan siyah lame uzun bir elbise giyermiş.
- Lame Súper De Pie.
- Ayakta emiliyor.
La siguiente actualización de la Operación Lame Eagle... incluye vigilancia satelital. Geosincronización 09 : 00 horas.
Uydu gözlemlerinin de yardımıyla ulaşan Aksak Kartal Operasyonu ile ilgili gelişmeler şöyle.
Si estás muy viejo para cortar la mostaza, lame la jarra.
İşini gereği gibi yapacak kadar yaşlıysan, kavanozu yalayabilirsin.
Cuando te dobles quejandote, lame tus palmas.
Ağrıdan öne eğilmiş gibi yaparken, avuç içlerinizi yalayın.
Y tu madre da la vuelta a la esquina y lo lame.
O zaman annen hemen yetişip kusmuklarını yalasın.
Cuelgue para arriba, lame-o.
Kapat şu telefonu baş belası.
Lame mi plato, perro dick!
Gel de kaplamamı yala köpek sikli!
Refresquen esos labios ardientes con nuestros helados de fruta hielo cielo caramelo lelo y eI favorito de todos, eI dame y lame.
Lezzetli, meyveli donmuş çubuklarımız var,... icy whiteys.. Fudgy wudgy bars ve herkesin en çok sevdiği : yapışkan dil meyveli çubuk!
Lame cadáveres.
ceset yala.
Eh, nena, lame mi herida.
Hey yavrum, yaramı yala.
"Lame y sigue latiendo".
Bir kere tadına bakarsan doyamazsın.
¡ Lame, lame, lame, lame!
Yala onu. Yala onu. Yala onu.
Después, lame la suela de sus zapatos.
O zaman ayakkabılarımızı yalayıp temizleyeceksin.
Sí, mi esclavo, lame tu adorada puta.
Evet, kölem, tapılası orospunu yala.
¡ Muéstrame! Eso es, cierra tus ojos y lame esa maldita pija.
Ağzında kahrolası bir penis varken gözlerini kapat.
Lame culos.
Şirket adamı.
¿ Podría mandar a lavar esta chaqueta dorada?
Bu lame ceketi temizletir misiniz?
¡ Lame! ¡ Tu lengua!
Yalasana, dilini kullan.
¡ Si! ¡ Ahora lame aqui!
İşte böyle, şimdi şuraya dil at.
- Lame mi culo, pendejo.
- Hadi lan oradan piç kurusu.
"Lame mis botas, Niles."
"Çizmelerimi yala, Niles."
Lamé a Marston y le pregunté si había alguien que alquilara caballos.
Marston'ı telefonla aradım ve civarda at kiralayan birileri olup olmadığını sordum.
Eso es un montón de lamé.
Bir hayli altın lame eder.
Odio la forma en la que lame las estampillas. Odio sus muebles.
Mobilyalarından nefret ediyorum.
Lame la sangre.
Her bir damlasını yala.
Una revelación de esta temporada, "Sirena", atrevidísimo, cortado al bies, divinamente esculpido en lamé y terciopelo verde y plata, con un profundo escote en la espalda absolutamente sublime.
Bu sezonun ilham kaynağı "Denizkızı". Yeşil ve gümüş rengi kadifeyle şekillendirilmiş harika kesimli bir elbise. Derin sırt dekoltesi kesinlikle görkemli görünüyor.
Lame.
Yala!