Lemonade traduction Turc

- Y la limonada...

- And the lemonade.. - Ve limonata..

Want some more lemonade?

biraz daha limonata istermisin?

Yo quiero una Limonada Asesina de Kyle.

Bana Kyle's Killer Lemonade al.

Y limonada Kyle.

Bir de Kyle's Killer Lemonade.

A los de Lemonade Mouth nos han llamado de todas estas formas.

Lemonade Mouth'a pek çok isim takılmıştır.

Yyo, Olivia White, futura líder de Lemonade Mouth.

Ve ben, Olivia White, Lemonade Mouth'un vokalisti.

Uno de los errores sobre Lemonade Mouth es que encajamos de forma natural desde el principio.

Lemonade Mouth hakkındaki yanlış anlaşılmalardan biri bizim en baştan birbirimize uygun oluşumuzdu.

Estoy en Lemonade Mouth No nos gusta esperar

Ben Lemonade Mouth'tayım Biz beklemeyi öğrenmeyiz

Y LEMONADE MOUTH

MUDSLlDE CRUSH VE LEMONADE MOUTH

Somos Lemonade Mouth.

Biz Lemonade Mouth.

Y con eso en mente se acabó Lemonade Mouth.

Ve bunu aklınıza sokun. Lemonade Mouth bitmiştir.

LEMONADE MOUTH EN VIVO EN LA FIESTA

LEMONADE MOUTH PARTİ KONSERİ

"La Fiesta de Halloween será recordada por la poderosa actuación del grupo sorpresa, Lemonade Mouth paladines de los alumnos marginados por la élite de la secundaria".

"Bu yılki Cadılar Bayram Partisi çok iyi hatırlanacak. Sürpriz alt grup Lemonade Mouth'un müthiş performansı sayesinde." "İmtiyazlı zümrelerce kenara itilmiş öğrencilerin şampiyonu."

Lemonade Mouth.

Lemonade Mouth.

Lemonade Mouth.

Bu Lemonade Mouth.

¡ VIVA LEMONADE MOUTH!

LEMONADE MOUTH İLELEBET!

Lemonade Mouth es su voz.

Lemonade Mouth onların sesi.

Lemonade Mouth causaban furor.

Lemonade Mouth resmen sansasyon oldu.

Pero justo cuando el futuro parecía brillante para Lemonade Mouth...

Ama tam Lemonade Mouth'un geleceği çok parlak görünürken...

LEMONADE MOUTH ESTA NOCHE... todo empezó a venirse abajo.

BU GECE LEMONADE MOUTH... her şey dağılmaya başladı.

Esto no es por Lemonade Mouth.

Wen, mesele Lemonade Mouth.

Lemonade Mouth es más importante que un concurso.

Lemonade Mouth bir yarışmadan fazlasıdır.

Damas y caballeros, Lemonade Mouth.

Bayanlar, baylar, Lemonade Mouth.

¡ Lemonade Mouth!

Lemonade Mouth!

Y así, papá, fue como surgió Lemonade Mouth.

Evet, baba, Lemonade Mouth böyle kuruldu.

Tenemos aquí en el estudio a Lemonade Mouth.

Bugün stüdyo konuğumuz Lemonade Mouth.

Parece que el amor está floreciendo en Lemonade Mouth.

Anlaşılan Lemonade Mouth'da aşk çiçek açıyor.

Aquí, con su nueva canción "High Wire", Lemonade Mouth.

Yeni şarkıları "High Wire" ile Lemonade Mouth.

Damas y caballeros, una vez más un aplauso para Lemonade Mouth.

Bayanlar, baylar, bir kez daha Lemonade Mouth'u alkışlıyoruz.

¡ Lemonade!

Limonatam.

Es solo que pienso que eres capaz de mucho más, Lemonade.

Sadece daha büyük şeyler yapacak kapasiteye sahip olduğunu düşünüyorum.

Oh, Lemonade, me estaba preocupando por ti.

Lemonade, endişelenmeye başlamıştım. *

Elisabeth Q. Limonada, te debo una disculpa.

Elizabeth Q. Lemonade ( limonata ), sana bir özür borçluyum.

Lo que necesites, Lemonade.

Nasıl istersen Limonatam.

Lemonade, siempre que Magnolia y tú le deis una oportunidad, no me importa lo que piensen los demás.

Limonatam, sen ve Magnolia ona bir şans verirseniz, Başkalarının ne düşündüğü umurumda değil.

Lemonade, ¿ qué está pasando?

Dur, dur, dur, Lemonade, neler oluyor?

Buenos días, Lemonade.

Günaydın Limonata.

- ¡ Hola, Limonada!

Hey, Lemonade.

- Lemonade!

- Lemonade.

Lo sé, lo sé, Lemonade, y puedo explicarlo.

Biliyorum, Lemonade, açıklayabilirim.

Tú también, Lemonade.

Lemonade, sen de.

Debería haberte dicho antes que la vi, Lemonade. Pero...

Onunla görüşmeden önce sana söylemeliydim Lemonade ama...

Lemonade, lo siento mucho.

Lemonade çok üzgünüm.

Lemonade. No te esperábamos hasta más tarde.

- Lemonade akşama kadar gelmezsin sanıyorduk.

¡ Lemonade!

Lemonade, Lemonade.

¡ Lemonade, alto ahí! ¿ Dónde crees que vas?

Bir dakika beklesene, nereye gidiyorsun?

¡ Lemonade! ¡ Allí estas!

Lemonade, nihayet buradasın.

Lemonade, sal al pasillo.

Lemonade, hadi.

Fue más indulgente que "Lemonade" de Beyoncé.

Beyonce'nin "Lemonade" şarkısına bile bu kadar insaflı davranmamıştım.

Esa maldita perra está tratando de "enderezar" mi relación.

Canına yandığımın karısı, ilişkimi Lemonade muhabbetine çevirmeye çalışıyor.

Oh, Lemonade.

Lemonade.