English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Leona

Leona traduction Turc

583 traduction parallèle
Cuando un león se pone juguetón y empieza a rugir, siempre hay una leona que entiende lo que quiere decir.
Bir arslan bahar havasına girerse ve kükremeye başlarsa, hep bir dişi aslan vardır, erkek aslanın istediğini anlayan.
Anoche mataron a una vieja prestamista, un personaje conocido por eI nombre de Leona.
Dün gece yaşlı bir tefeci öldürüldü. Leona adıyla bilinen bir karakter.
Ahora viene la leona.
- Dişi aslanı dene.
- La leona ataca.
- Kaplan kurtarmaya gitti.
¿ Por qué no me hace una foto con la leona, señor Anders?
Burada bu dişi aslanla bir pozumu çekmeye ne dersiniz Bay Anders?
- Hablen. - Oiga, ¿ Leona?
- Buyurun, beyefendi.
- Hola, papá.
- Alo, Leona? - Alo, baba.
Leona, solo un segundo.
Leona, bir dakika.
Sally Hunt, Leona.
Sally Hunt, Leona.
Soy Leona Cotterell.
Adım Leona Cotterell.
Leona puede enseñarte.
Leona dans pistinde başarılıdır.
Yo no diría eso, Leona.
- Öyle denemez, Leona. - Leona mı?
Eso suena muy bien. Llámame Leona otra vez.
Bana bir daha Leona de.
No sé cómo decírtelo, Leona...
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum, Leona.
- Henry es pobre.
- Henry fakirdir, Leona.
Leona, no le hagas volver la cabeza o no será capaz de encontrarse a sí mismo otra vez.
Leona, onun aklını çelme yoksa bir daha asla kendine gelemez.
Porque estamos enamorados, Leona.
Çünkü ben ona aşığım, Leona.
¿ No te he permitido hacer siempre todo lo que has querido?
Ne diyorsun Leona? Her zaman istediğin şeyleri yapmana izin vermedim mi?
- Por favor.
- Leona, yapma!
Hija, por favor, trata de calmarte.
Leona yapma, lütfen. Sakin olmaya çalış.
- Pero, ¿ cómo puedes decir algo así?
- Leona, nasıl böyle bir söyleyebilirsin?
- Leona, cariño.
- Leona, tatlım.
Yo, Leona, quiero a Henry...
Ben Leona, Henry seni...
Yo, Leona, quiero a Henry... -... para cuidarle y sostenerle...
Ben Leona, Henry seni bugünden sonra...
Todo esto debe parecerte muy raro, ¿ verdad?
Bütün bu olaylar sana çok şüpheli geliyor olmalı Leona.
"... de Lake Forest, Illinois... " "... han alquilado una casa en Nueva York para pasar el verano ".
Eski adıyla Leona Cotterell Lake Forest, Illinois'nin öksürük şurubu kraliçesi olup eşiyle birlikte New York'ta yazlık bir ev satın aldılar.
Probablemente pensarás que no era asunto mío, Leona y supongo que no lo era, pero a las 18 : 30h de aquel jueves fui a South Ferry.
Bunun beni ilgilendirmediğini düşünebilirsin, Leona ve sanırım ilgilendirmiyordu ama yine de Perşembe günü 6 : 30'da Güney feribotuna gittim.
Ahora puede parecerte tonto, Leona que los estuviese espiando, pero algo me decía que tenía que averiguar qué estaba pasando.
Gizlice onları izlemem ve burnumu bu işe sokmam sana aptalca gelebilir belki Leona ama içimden bir ses orada neler döndüğünü öğreneceğimi söylüyordu.
¿ Has estado alguna vez en Staten Island, Leona?
Staten Island'a hiç gittin mi, Leona?
Y a pesar de eso, había un letrero recién pintado en la parte delantera.
Sanki yıllardır kimse orada yaşamamıştı. Fakat Leona, önünde yeni boyanmış bir tabela vardı. 20 Dunstan Terrace.
Leona, ¿ estás ahí todavía?
Attım. Hala orada mısın, Leona?
- ¿ Aún estás casado con Leona?
- Hala Leona ile evli misin?
Claro, aún estoy casado con ella y vivo en Chicago.
Tabii ki hala Leona ile evliyim. Hala Chicago'da yaşıyorum.
Leona, tendré que llamarte luego.
Leona, seni tekrar arayacağım.
Solo sé que todo esto tiene algo que ver con la compañía de tu padre.
Onu hala öğrenemedim Leona, ama şunu biliyorum ki bütün bu olay babanın şirketiyle ilgili.
No, no, no es eso.
Öyle değil, Leona.
No soy ciego, Leona.
Ben kör değilim, Leona.
Pero es que no he cambiado de idea, Leona.
Ama fikrimi değiştirmedim, Leona.
Leona.
Leona.
Vamos, no seas tonta.
Haydi ama. Saçmalama Leona.
Espero que no sea Leona.
Leona'nın bir şeyi yoktur umarım.
Sí, pero, ¿ qué tiene que ver eso ahora?
Evet ama bunun Leona'nın kalbiyle ne ilgisi var?
Por si no lo sabes, Leona tiene un problema de corazón desde niña.
Leona'nın küçüklüğünden beri kalp sorunları vardır.
No se la puede tratar como tú lo has hecho esta mañana.
Leona bugün ona davrandığın gibi davranılmaya dayanamıyor.
La discusión que he tenido con Leona era acerca de una decisión muy importante.
Leona'yla yaptığımız tartışma çok önemli bir karar hakkındaydı.
Soy su padre, ponte en mi lugar. Estoy seguro de que hubieras hecho lo mismo.
Eğer sen de benim kadar Leona'yı düşünseydin benim yaptığımın aynısını yapardın.
Sube a ver a Leona.
Şimdi gidip Leona'yı görebilirsin.
- Es por aquí.
- Bu taraftan, Leona.
Pero si todavía no lo has visto, es estupendo.
Ama daha görmedin bile, Leona. Gerçekten çok güzel.
No es un apartamento lo que he buscado.
Aradığım şey ev değil Leona.
¿ Leona?
Çok hoş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]