English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Libere

Libere traduction Turc

1,017 traduction parallèle
Permita que la libere de esa absurda y líquida postura.
Bu gülünç ve sulu duruşun için sana yardım etmeme izin ver.
a no ser que usted lo libere.
Siz onu bu yükten kurtarmazsanız, kendini daima suçlu ve yalnız hissedecek.
Cuando te libere del encanto, caerás profundamente dormido, y no recordarás nada.
Şimdi, büyüden seni serbest bıraktığımda derin bir uykuya dalacaksın ve hiçbir şey hatırlamayacaksın.
Que libere mi mente y mi corazón, libre de mi sustancia.
Beynimi ve kalbimi azat edecek beni benden özgür kılacak.
¿ Seguro que deseáis que os libere?
Tabi ki bırakılmak istemiyorsun.
Debe rogarle a Dios para que la libere de venganza en su corazón.
Tanrı'ya kalbindeki öfkeyi bertaraf etmesi için dua etmelisin.
Libere a Katja de la bruja.
Vakit kaybetme. Katia'yı cadıdan kurtar.
-! Que no libere a los leprosos!
- Cüzamlıları serbest bırakmasın!
" Capitán, libere a esos buenos muchachos.
" Kaptan Bligh, bu güzel adamları özgür bırak.
- ¿ Que lo libere?
- Serbest mi?
Libere segunda seguridad.
İkinci güvenlik devresini kapatın.
¿ Qué es lo que queréis? ¿ A quién queréis que libere : a Barrabás... o a Jesús, llamado el Cristo?
Kimi salıvereyim, Barabas'ı mı, Mesih denilen İsa'yı mı?
Ay, por favor, haz que me libere.
Bırak beni.
Por favor. Haz que me libere.
Lütfen bırak beni.
Mayor, libere a este hombre.
Binbaşı, bu adamı serbest bırakın.
Espero que usted todavía no esté enojado con Esteban y lo libere ya.
Esteban'ın sana hala kızgın olmayacağını umuyorum.
- Libere el timón.
- Dümeni serbest bırakınız.
Libere el timón.
Dümeni serbest bırak.
Decidle al gobernador que conmute... su pena de muerte y le libere.
Hükümetten onu affetmesini ve serbest bırakmasını istiyoruz.
Así me agradecen que libere a los presos políticos.
Politik mahkûmları özgür bıraktığım için böyle teşekkür ediyorlar.
China no será capaz de poner su casa en orden hasta que se libere de sus tratados injustos y esclavistas.
Köleleştiren, eşitliksiz dayatmalarınızdan kurtulmazsa, Çin kendi düzenini sağlayamayacak.
Sí, mientras jugamos, libere a mi nave.
Evet. Biz oyunumuzu oynarken sen de gemimi serbest bırak.
Quiero que tu máquina, Norman, desactive el detonador y libere mi nave.
Tetikleme mekanizmasını etkisiz hale getirmek ve gemimi kurtarmak için. - Olur, ben hazır olduğumda.
Eso es lo que le pasará al Hombre a menos que nos libere a todos.
Hepimizi serbest bırakmazsan erkeğe de böyle olacak.
- Sí. Mientras nosotros jugamos libere mi nave.
Biz oyunumuzu oynarken sen de gemimi serbest bırak.
Si aprecia su seguridad, libere la nave.
Eğer emniyetiniz önemliyse bu gemiyi serbest bırak.
Libere la nave. Me obedeceréis... o cerraré la mano... así.
Bana itaat edeceksiniz, elimi kapatabileceğimi... böylece de.
El proceso está en marcha para que nos libere definitivamente.
İkimizi de bu işten temelli kurtaracak işlemler başladı.
Compruebe la armería y libere a la tripulación.
Cephaneliği kontrol et. Ekibi kurtarmaya çalış.
Libere al Dr. McCoy y al Sr. Spock, y arreste al capitán Tracey.
Dr. McCoy ve Mr. Spock'ı serbest bırak. Kaptan Tracey'yi ise tutukla.
Espero que, cuando despierte, haya pasado por algo que la libere de ella misma, y que pueda observar su viejo ser con amor pero sin remordimiento.
Umarım, bir gün uyanıp kendi zincirlerinden kurtulur ve geçmişini pişmanlıkla değil de sevgiyle hatırlar.
No quiero que nadie más me libere.
Başka birinin beni kurtarmasını istemiyorum.
Libere las nacelas y elimine peso.
Motorları ayırın. Mümkünse yakıt boşaltın.
Continuaremos hasta que usted libere a Marc y a la mercancía.
Marc ve paketi teslim edene kadar eylemlerimize devam edeceğiz.
Libere el ascensor, por favor.
Lütfen asansörü bırakın.
Libere el ascensor.
Asansörü bırakın.
Libere el ascensor, por favor.
Asansörü bırakın lütfen.
Lo retendremos hasta que Vargas libere... a los simpatizantes a quienes acaba de encarcelar.
Vargas, hapse tıktığı üç sempatizanı serbest bırakana kadar tutacağız onu.
Me pregunto si a veces te consideras... como una Bella Durmiente en un castillo... esperando que un príncipe te libere... con un beso.
- Bazen kendini masaldaki prenses gibi düşünmüyor musun? Prensi gelir ve onu bir öpücükle uyandırır.
Basta que Ud. libere los permisos.
Siz sadece işi yasalara bırakın.
Quizás comprenda y nos libere de estos visitantes.
Belki ( Okyanus ) bizi anlar ve o can sıkıcı hayaletlerden kurtarır.
Y nos libere de nuestras penas, de nuestros padecimientos y de nuestras profundas penas.
Bizi endişelerimizden bitkinliğimizden, acılarımızdan ve korkularımızdan kurtarması için yalvar.
"Que tu mano todopoderosa libere a tu sierva Regan Teresa MacNeil..."
"O kudretli ellerinle onu... " kulun Regan Teresa MacNeil'in içinden kov.
Liberé mis manos anquilosadas.
Kollarımı gerdim, bileklerimi çıtlattım.
Pero cuando me liberé, corrí hacia la ventana... ¡ y lo veo a él con mi Mayella!
Ama kurtulunca pencereye koştum... ve onu Mayella'mla gördüm!
- Lo liberé.
- Onu ben özgür bıraktım.
Liberé a una criatura de Dios que ya no podía más.
Tanrı'nın dayanma gücünün sınırına gelmiş eserlerinden birini serbest bırakıyorum.
Yo te liberé de ellos, ¿ eh?
Oh, bundan kurtulmalıyız değil mi?
¡ Lo que interesa es que me liberé!
- Asıl önemli olan şey özgür olmam!
En unos minutos pasaremos por un pueblo que yo liberé.
Burada kurtarılmış bir bölge var.
Liberé a la pobre cosa pensando que iría a las montañas pero él volvió a buscar al hombre que nadie podría encontrar.
Zavallı atı serbest bıraktım, tepelere vurur diye düşündüm ama geri dönüp kimsenin bulamayacağı kişiyi aradı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]