English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Espagnol → Turc / Linda

Linda traduction Turc

19,581 traduction parallèle
¿ Qué pasa, linda?
Ne oldu canım?
Srta. Dwyer, usted es linda como un sol.
Bayan Dwyer, sen resmin kadar güzelisin.
Linda, no creo que nadie quiera oír hablar de eso.
Linda, kimsenin bunu duymak istediğini sanmıyorum.
Linda, soy Kate.
Linda, Ben Kate.
Linda...
Linda...
Ayudo a Linda con su parálisis del sueño.
Linda'ya uyku düzensizliklerinde yardım etmişsiniz.
Linda lo ha visto.
Linda onu gördü.
¡ Linda!
Linda.
Lo mismo le está ocurriendo a Linda.
Aynı şey Linda'ya da oluyor.
Mañana buscaremos a Linda y lo veremos cara a cara.
Yarın Linda'ya ulaşıp yüz yüze konuşalım.
Linda se ha ido.
Linda öldü.
¡ Linda!
Linda!
¿ Dónde está Linda?
Linda nerede?
Linda, la amiga de la que le hablé.
Linda, sana bahsettiğim arkadaşım.
Comencé esto por Linda y por tí.
Bu işe sen ve Linda için başladım.
Linda ha muerto por mi culpa.
Linda benim yüzümden öldü.
¿ Linda?
Linda?
Pero tú eres, como, muy jodidamente linda.
- Ama sen epey güzelsin.
Si, eres.. muy jodidamente linda.
- Epey güzelmişsin.
- Creo que es linda.
Ne düşünüyorsun? - Sanırım çok tatlı.
- Es una linda camisa.
- Güzel gömlekmiş.
Eres una linda chica rara con la que me gusta pasar el tiempo.
Zaman geçirdiğim güzel bir kızsın.
Oh, ¿ linda, estás bien?
Tatlım, iyi misin?
Prepararé una linda cena
Sana güzel bir akşam yemeği hazırlayacağım.
Emily es maravillosa, linda y adorable... y dulce, suave y buena.
Emily, harika biri, şirin ve sevimli... tatlı, yumuşak ve nazik.
Qué emoción. Qué tengas una linda noche.
Çok heyecanlı bir şey bu.
- Linda llave de la ciudad.
- Şehir anahtarı güzel. - Sağ ol.
- Linda llave.
- Güzel anahtar.
Esta es una linda pieza.
Bu güzel bir parça.
Estaba metido adentro, Linda.
Arkadaydı Linda.
Mei y Lola llegaron a nosotros hace dos años, y después tuvimos una linda sorpresa cuando llegó Jerome.
İki yıl önce Mei ve Lola ailemize katıldı ve sonrada sevgili Jerome bize bir sürpriz yaparak aramıza katıldı.
Sí, Colette es una pequeña bribona linda, pero tiene una tendencia a morder.
Evet, Colette şirin küçük bir yaramaz ama ısırma eğilimi var.
En una linda zona al aire libre en Washington.
Washington eyaletinde güzel açık hava ortamı.
- ¿ Es linda?
- Güzel mi peki?
Es una linda granja.
Güzel bir çiftlik.
Muy linda.
Gerçekten çok güzel.
Usted tiene una linda figura, si se me permite decirlo.
Söylemem gerekirse, epey düzgün bir fiziğiniz var.
Linda, linda chica.
Fıstık gibi kız.
¡ Qué linda sorpresa!
Ne güzel bir sürpriz.
- Linda música. - Sí.
Güzel müzik.
¿ Qué dice la gente linda?
Nasıl gidiyor güzel insanlar?
Esa es una linda pistola.
Güzel parça.
Tienes una linda mochilita.
Sevimli bir sırt çantası varmış.
Mi madre la encontró en el refugio de animales, y decidió traerla porque ella era tan linda y tierna y dulce y divertida.
Annem hayvan barınağında bulmuş, O kadar şirin, tatlı ve sarılasıymış ki, evde beslemeye karar vermiş.
Vaya, es muy linda.
Burası çok güzel.
- Es muy linda.
- Çok hoş.
Linda.
Linda.
- No es linda.
- Sevimli değil.
Niña linda.
Sevimli çocuk.
¿ Y ella es linda?
- Tamam da kız güzel mi?
- Sí, ¿ ella es linda, no?
- Çok çekici değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]