Translate.vc / Espagnol → Turc / Lindy
Lindy traduction Turc
358 traduction parallèle
Sé que de vez en cuando Hollywood es emocionante, pero no hay nada mejor que Broadway o un pastel de queso en Lindy.
Hollywood heyecan dolu bir yer ama hiçbir şey Broadway ya da Lindy'de yediğin Cheesecake'e benzemez.
Oí decir que su secretaria se iba. Decidí pedir su puesto.
Miss Lindy'nin sizden ayrılacağını duydum ve iş için baş vurdum.
- Vayamos a Lindy's, a Luchow's
- Lindys'e, Luchows'a gidelim
Ni Lindy's. Ni Madison Square Garden. Ni Yogi Berra.
Ne bir Lindy's, ne bir Madison Square Garden ne de bir Yogi Berra var.
No podré ni acercarme por Lindy's. Y no me gusta la combinación.
Lindys'e bile gidemeyeceğim artık. Bu düzeni sevmedim.
Anoche cené en Lindy's y él estaba sentado al lado, y le oí comprárselo a un hombre.
Dün akşam Lindys'de yemek yedim, o da yanımda oturuyordu, bu fıkrayı bir adamdan satın aldı.
Parece alguien pidiendo un sándwich en Lindy's.
Sanki, adamın biri Lindy Restoran'da pastırmalı sandviç siparişi veriyor.
Comamos temprano en "Lindy`s".
Önce Lindy'de yeriz..
Me siento volar.
Kendimi ihtiyar Lindy gibi hissediyorum!
Lindy ¿ dónde está mi pasta?
Lindy, paralarım nerde?
¿ Qué tal ahí dentro, Lindy?
Nasıl içerisi, Lindy?
¡ Lindy, te has teñido el pelo! ¡ Fabuloso!
Lindy, sen saçlarını boyamışsın!
James Spinks, y Lindy, Antonio Fargas.
James Spinks, ve Lindy, Antonio Fargas
Que para celebrarlo, te voy a llevar a comertarta de queso.
Seni Lindy'ye götüreceğim.
Había un hombre que hacía un clavado maravilloso... llamado el Lindy triple.
Bir adam vardı, Üçlü İniş adında inanılmaz bir atlayışı vardı.
El Lindy triple.
- Üçlü İniş'i.
Instalarán un trampolín adicional... para el clavado de Melon : El Lindy triple.
Melon, Üçlü İniş için ek bir sıçrama tahtası daha kullanacaktır.
Esto se llama lindy. Mi profesora de baile me ha enseñado este nuevo paso.
Bu yeni figürü dans hocam öğretti.
Nuestro pastor Michael y su esposa Lindy están ante ustedes hoy con sus dos hijos Aidan y Reagan, con su nueva hijita y hermanita Azaria Chantel Loren Chamberlain, a quien nos has prestado, señor, y estamos aquí para dedicarte su vida.
Papazımız Michael ve eşi Lindy bugün önünüzde, oğulları Aidan ve Reagan ile küçük kızları ve bebek kız kardeşleri Azaria Chantel Loren Chamberlain ile birlikte duruyor.
No sé sus nombres, pero ella es mi esposa, Lindy.
Adınızı bilmiyorum ama bu eşim Lindy.
Los padres, Michael y Lindy Chamberlain, Adventistas dicen que han aceptado la muerte de la bebé, como la voluntad de dios.
Ebeveynler Michael ve Lindy Chamberlain, Yedinci Gün Adventistleri bebeğin ölümünün Tanrı'nın isteği olduğunu kabul ettiklerini söylediler.
El pastor de la Iglesia Adventista de Mount Isa Michael Chamberlain y su esposa Lindy arribaran a casa hoy.
Mount Isa'nın Yedinci Gün Adventist papazı Michael Chamberlain ve eşi Lindy'nin bugün geç saatlerde evlerine varmaları bekleniyor.
Lindy ¿ es esto sangre?
Lindy, bu kan mı?
Mencionaré a una familia en particular.
Özellikle bir ailenin adını anmak istiyorum. Papaz Michael ve Lindy Chamberlain.
La del Pastor Michael y Lindy Chamberlain, por el fino ejemplo que han dado cuando el mundo los juzgaba duramente a ellos y su iglesia.
Dünya onları ve kiliselerini sertçe yargıladığında sergiledikleri örnek davranış için.
Lindy, Michael, se han convertido en nombres reconocidos en los pasados 6 meses.
Lindy, Michael, geçtiğimiz altı ay içinde tanınmış isimler oldunuz.
- ¿ Cuáles son sus planes, Lindy?
- Senin plânların nedir Lindy?
Lindy, Michael, se han vuelto nombres reconocidos en los últimos seis meses.
Lindy, Michael, geçtiğimiz altı ay içinde tanınmış isimler oldunuz.
- Hola, Helen. ¡ Lindy!
- Merhaba Helen. Lindy!
Lindy!
Lindy!
Lindy Chamberlain fue enviada a juicio hoy, acusada del asesinato de su hija de 10 semanas, Azaria.
Lindy Chamberlain, on haftalık kızı Azaria'yı öldürmek suçlamasıyla bugün mahkemeye sevk edildi.
Lindy y yo estamos muy agradecidos por su oferta de colocarnos aquí, Pastor.
Lindy ve ben bizi burada ağırlamayı teklif etmenize son derece minnettarız Papaz.
Lindy llevaba un vestido rosa y blanco con accesorios blancos también.
Lindy beyaz aksesuarlarıyla birlikte pembe beyaz bir elbise giyiyordu.
Estas son las tijeras de Lindy Chamberlain.
Bu, Lindy Chamberlain'ın makası.
- "Lindy Chamberlain no mostró emoción alguna." - ¡ Ahí están mamá y papá!
Lindy Chamberlain hiç duygu belirtisi göstermedi. - Bunlar annem ve babam.
Eso es bueno. - Si eso fue por Lindy.
- Lindy için iyi.
¿ Cómo la está llevando, Lindy?
Nasılsın Lindy?
También alegó que el abriguito era una invención de Lindy Chamberlain.
Ayrıca, hırkanın Lindy Chamberlain tarafından uydurulduğunu ileri sürdü.
El gobierno ha rehusado de nuevo la apelación de Lindy Chamberlain para mantener a su bebé con ella, después del alumbramiento en la prisión de Berrimah, donde ella esta cumpliendo una condena de por vida, por el asesinato de su hija Azaria.
Hükümet, Lindy Chamberlain'ın doğumdan sonra bebeğini kızı Azaria'yı öldürmek suçuyla ömür boyu hapis cezasını çektiği Berrimah hapishanesinde, yanında tutma isteğini tekrar reddetti.
Lindy and Michael Chamberlain perdieron hoy su apelación en al Suprema Corte, en una votación 3 a 2, terminando 2 años de batallas legales y políticas.
Lindy ve Michael Chamberlain bugünkü temyiz başvurularını iki yıllık yasal ve politik mücadelenin sonunda üçe iki oyla kaybettiler.
y no dejaremos de pelear hasta que nuestros nombres estén limpios.
Lindy ve ben masumuz ve adımızı temizleyene kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.
Hay una posibilidad que sea el abriguito, que Lindy alegó que Azaria estaba vistiendo la noche de su muerte, hace 5 años.
Bu hırka Lindy'nin beş yıl önce öldüğü gece Azaria'nın giydiğini iddia ettiği hırka olabilir.
La ausencia del abriguito fue crucial en la condena de Lindy.
Hırkanın bulunamaması Lindy'nin mahkûmiyetinde önemli rol oynamıştı.
Hoy podemos regocijarnos con la familia al dar la bienvenida a Lindy.
Bugün Lindy'e hoş geldin derken ailemizle çok mutlu olabiliriz.
Michael, ahora que Lindys está libre ¿ por qué sigue peleando?
Michael, artık Lindy hapisten çıktı. Neden hâlâ savaşıyorsunuz?
Septiembre 15 1988, Ocho años después de la desaparición de Azaria, Lindy y Michael Chamberlain finalmente ganaron la pelea para probar su inocencia.
15 Eylül 1988 Bebek Azaria'nın kayboluşundan sekiz yıl sonra, nihayet Lindy ve Michael Chamberlain masum olduklarını kanıtlama savaşını kazandılar.
El mundo no ha visto algo así desde que los franceses llevaron a Lindbergh en andas desde el aeródromo de Le Bourget.
Dünya Le Bourget'dan Fransa kariyerinde... şanslı Lindy'den beri... kimseyi böyle omuzlar üstünde görmedi.
El lindy-Hop, se baila saltando sobre una pierna.
Belki "Lindu Hop" yaparsın.
Lindy.
Lindy.
Quiero afirmar que Lindy y yo somo inocentes.
Şunu tekrar söylemek istiyorum :
- Lindy, ven a ver.
- Lindy, gel şuna bak.