Llegò traduction Turc

No, estaba tremendamente disgustado... cuando llegò a casa anoche a las 19 : 00.

Hayır, dün akşam saat 7'de eve geldiğinde... çok çok üzgündü.

- O lo eran hasta que llegò ese tipo.

- En azından o herif gelene dek öyleydi.

Llegò como refugiado agradecido después de la revoluciòn.

Devrimden sonra minnettar bir mülteci olarak buraya gelmiş.

Llegò el momento de dejarlo, ¿ no?

Sanırım artık bu konuyu unutabiliriz!

Èl se detuvo, ofreció su ayuda... dijo que llevaria a mi esposa a un teléfono pero ella nunca llegò!

Bu adam durdu ve bize yardım teklif etti. ... karımı telefon etmesi için götürdü, ama oraya hiç gitmemiş.

Llegò la hora de madurar.

Hayır büyümek zorundaydım dostum.

Nunca nos decidimos a quitarlo y, cuando llegò el otoño, pensamos dejarlo.

Kaldırmaya hiç vaktimiz olmadı. Tekrar sonbahar gelince de kalsın dedik. Aman Tanrım.

Cuando llegò a la casa, estaba destruido, empezó a ensayar y no podía cantar ni nada.

Eve gidip çalmaya başladığımızda, kafasından her şey silinmişti hiçbir şarkıyı söyleyemedi.

Mm, testigo ese es James McCarthy he tenido una conversaciòn con mi padre que acabó en palabras fuertes y llegò casi a los golpes al ver que su ira se hacìa irrefrenable lo dejè y subí por el monte no habrìa andado, mas de cien yardas cuando oí un grito espantoso que me obligò a retroceder corriendo encontré a mi padre agonizando en el suelo con terribles heridas en la cabeza.

Mm, tanık. James McCarthy. Babamla sohbet ediyordum, sesler biraz yükseldi, ve neredeyse darbeler olacaktı.