Lowell traduction Turc

¿ Te acuerdas de Ann Lowell?

Ann Lowell'ı hatırladın mı?

- Imposible.

- Yapamayız Bayan Lowell.

Susan Lowell... Hace seis meses que la sigues. ¿ Por qué?

Altı aydır onu takip ettiriyorsun.

El Sr. Brown quiere que la Srta. Lowell sea liberada. Quiere llevarla a un hospital privado.

Bay Brown Bayan Lowell'ın bırakılmasını istiyor.

Srta. Lowell... ¿ Me oye?

Bayan Lowell? Beni duyuyor musunuz, Bayan Lowell?

Responda una pregunta. - No.

- Bayan Lowell, tek bir soruya yanıt verin.

No le quitaré mucho tiempo.

Sadece bir dakikanızı alacağım, Bayan Lowell.

¿ Cree que esto es visón?

- Sizce bu kürk mü, Bayan Lowell?

Son pieles de seres humanos... de personas, golpeadas, robadas, drogadas y asesinadas por Brown.

- Bunlar insan derileri, Bayan Lowell. Bay Brown tarafından dövülen, satılan, soyulan uyutulan ve öldürülen insanlar.

No vine a herirla.

Size zarar vermeye gelmedim Bayan Lowell.

Eso no lo creo. Jamás lo creeré.

Buna inanamam, Bayan Lowell.

Si no, ¿ Uds. hubieran cuidado a esa chica? ¿ Saben dónde está ella?

Niye Bayan Lowell'a bekçilik etmiyorsunuz?

Me llamo Susan Lowell.

Adım Susan Lowell.

Al día siguiente la Srta. Lowell desayunó con él.

Ertesi sabah Bayan Lowell onunla kahvaltı yaptı.

No está solo. Tiene a Susan.

Yalnız değil, Susan Lowell da yanında.

El hombre que está viendo es Alex Lowell, promotor de varios grandes fondos de inversiones.

Gördüğünüz adamın adı Alex Lowell birçok büyük yatırımcının güvendiği bir girişimci.

Hace unas semanas, la empresa de Lowell logró el control... de la mayoría de las acciones de Sud-Aero, una empresa extranjera que fabrica... material de defensa de alto secreto para la O TAN.

Birkaç hafta önce, ortaklarının oy çokluğuyla kontrolünü eline aldığı Sud-Aero şirketi, aynı zamanda NATO ülkelerinden bazılarının çok gizli savunma teçhizatlarını da üretiyor.

Lowell puso inmediatamente el material a su nombre... y se fue con él a América del Sur, fuera de nuestro alcance.

Lowell, uyanıklık ederek Sud-Aero hisselerini hemen kendi üzerine geçirdi ve Güney Amerika'da ulaşamayacağımız bir yere yerleşti.

Su misión, Dan, si decide aceptarla, es detener a Lowell antes de que venda las patentes... y asegurarse de que no guarde el control de la compañía.

Görevin Dan, eğer kabul edersen Lowell'a patentleri satma şansı vermeden durdurmak ve şirketin kontrolünün artık onda olmadığına emin olmak.

Lowell es un jugador.

Lowell tam bir kumarbaz.

Lowell siempre se sienta aquí.

Lowell hep buraya oturuyor.

Si tú puedes diferenciarlo, Lowell también.

Sen farkı anlıyorsan Lowell da anlayabilir.

Pronto será un hombre rico, Sr. Lowell.

Çok yakında zengin bir adam olacaksın, Bay Lowell.

Cinnamon sabe más de los amigos de Lowell que él mismo.

Cinnamon, Lowell'ın arkadaşlarını ondan iyi tanıyor.

Sr. Lowell, tenemos que hablar.

Bay Lowell, konuşalım.

Puede jugar tan duro como quiera, Lowell.

Sert görünmeye çalışıyorsunuz, Bay Lowell.

No soy un mago, Sr. Lowell.

Ben falcı değilim, Bay Lowell.

Digamos que no veo nada sobre el Sr. Lowell.

Tek söyleyebileceğim, gördüklerim sadece Bay Lowell ile ilgili değil.

Ya está, Sr. Lowell.

Şimdilik idare eder, Bay Lowell.

Yo diría que no, Sr. Lowell.

Deneyeceğini sanmıyorum, Bay Lowell.

Ese hombre no volverá a molestarle, Sr. Lowell.

Bu adam artık canınızı sıkmayacak, Bay Lowell.

Sr. Lowell.

Bay Lowell!

Mi hombre cometió un error, Sr. Lowell.

Hata yaptınız, Bay Lowell.

No necesita eso, Sr. Lowell.

Buna ihtiyacınız olmayacak, Bay Lowell.

Hasta luego, Sr. Lowell.

Sonra görüşürüz, Bay Lowell.

Veo algo, Sr. Lowell.

Birşey görüyorum, Bay Lowell.

Es mucho dinero, Sr. Lowell.

Bu oldukça fazla para, Bay Lowell.

Creo que podremos llegar a un acuerdo, Sr. Lowell.

Bence, bir şekilde anlaşabiliriz, Bay Lowell.

Ésa no era la carta de arriba, Lowell.

Bu en üstteki kart değildi, Lowell.

Ha hecho trampas, Lowell.

Hile yaptın, Lowell.

- Me las pagará, Lowell.

- Seni yakalayacağım, Lowell.

Los accionistas de los fondos de Lowell... se alegrarán de recuperar esto.

Lowell'a para yatıran hissedarlar bunları aldığımıza çok memnun olacaklar.

¿ Y si Lowell vuelve y presenta cargos?

Peki Lowell, Birleşik Devletler'e dönüp kendisini mahkemede savunur mu?

¿ Habéis visto cómo Lowell me tiraba el rastrillo?

Lowell'ın yolda bana fırlattığı küreği gördünüz mü?

- ¿ Por qué no lo dejáis en paz?

- Neden Lowell'ı bir parça rahat bırakmıyorsunuz?

Oye, Lowell.

Hey, Lowell!

Lowell, estás soñando.

Hey, Lowell, rüya görüyorsun.

Ha pasado demasiado tiempo, Lowell.

Çok uzattın, Lowell.

Lowell, lo siento.

Hey, Lowell, Üzgünüm.

Lowell, ¿ tienes que comer eso aquí dentro?

Lowell, bu zırvalığı burada yemek zorunda mısın?

Srta. Lowell.

Bayan Lowell.