Translate.vc / Espagnol → Turc / Luís
Luís traduction Turc
235 traduction parallèle
¿ Qué relación puede tener una silla Luís XV con la chica Partridge?
Ne ilgisi var, XV. Louis'nin sandalyesinin şu Pattridge kızıyla?
Este astilla de madera procede de una silla Luís XV que fue envuelta en esa manta.
Bu odun parçası XV. Louis'nin sandalyesinden kalmış, bir ara o battaniyeye sarılı imiş.
- Luis de la Vega.
- Luís de la Vega.
Pues verá, por entonces salía yo con un muchacho de la televisión... que trabajaba con Luís de Gámbola.
Louise de Vilmorin'le çalışan bir televizyon senaristiyle çıkıyordum.
¿ Sigue de profesor de español en San Luís?
İspanyolca dersi veriyor musun hâlâ?
No irá usted a marcharse sin haber encontrado ese par Luís XV, color canela.
Şu "Louis XV" ayakkabılarını bulana kadar bir yere gitmiyorsunuz. Onlar hiç gelmedi ki.
Luís Gonzáles... a mi caballo.
Luis Gonzales'i Atıma bindir.
- ¿ Estás loco, Luís?
- Deli misin, Luís!
No te acerques mucho, Luís, porque ellos le lanzan las conchas a uno.
Çok fazla yaklaşma, yoksa kabuklarını üzerine atacaklar.
- Mira, Luís, las leonas.
- İşte dişi aslanlar.
¡ Qué idea, Luís!
Sakın ha!
Entonces, voy a llevar a Luís, porque ya estoy un poco grande.
Luís'i götürceğim çünkü ben zaten büyüdüm.
Haz bastante, Luís, que en la calle nadie puede hacerlo de día.
İyi yap, gündüz sokakta aynı işi yapmak yasak.
Zezé, no sueltes la mano de Luís, ¿ está bien?
Zezé, Luís'in elini sıkı tut, tamam mı?
Vamos, Luís.
Dayan, Luís.
- ¿ Ni un juguetito para Luís?
- Luís için bir tane bile kalmadı mı?
No importa, Luís.
Önemi yok, Luís.
Papá dijo que te bautizó de Luís porque era el nombre de un rey.
Babam kral adı olduğu için sana Luís adını verdiğini söyledi.
Zezé, Luís.
Zezé, Luís.
Tu mamá, tu papá, tu hermana Glória, el rey Luís.
Annen, hatta baban, Ablan Glória, Kral Luís.
Tuve que mentirle a Luís.
Luís'e yalan söylemem gerekti.
Le mentí a Luís que estaba muy débil... cuando, en realidad... no quería acercarme a Valão o al Río Amazonas.
Gücüm olmadığı da yalandı. Aslında... Büyük Vadi'ye ya da Amazon Nehri'ne gitmek istememiştim.
El rey Luís XIV, rey de Francia, tuvo 103 hijos.
Fransa Kralı 15.Louis'in 103 oğlu vardı.
Porque a Luís Alberto siempre le derrotaban.
Luis Alberto herzaman onları yeniyordu.
¿ Sabes que San Luís llora cuando te tocas?
Kendinle oynadığında Aziz Louis'in ağladığını biliyor musun?
Los de Paris fueron fundados por San Luís.
Paris'tekileri Aziz Louis kurmuştu.
Dr. León. Soy Luís Montoya.
Dr. Leon, ben Luis Montoya.
Luís, aprecio tu interés... sé que no es fácil sacrificar un toro como Marinero,
Luis, ilgini takdir ediyorum. Biliyorum, öylesine değerli bir boğayı ortadan kaldırmak kolay değil.
Luís, no tienes por qué hacerlo.
Luis, onu yapman gerekmiyor.
Luís, no puedo, ayúdame...
Luis, ben... Bana yardım et, Luis.
Luís,... ayúdame...
Luıis, bana yardım et.
Luís...
Luis, beni bir şey soktu.
- ¿ A don Luís?
Kime, Luis'e mi?
Don Luís...
Don Luis,
"Don Luís Montoya, el ídolo mejicano... sospechoso de asesinato".
"Don Luis Montoya, " Meksiko'nun idolü, bir cinayet şüphelisi? "
Soy Luís Montoya y usted está en mi país.
Ben Luis Montoya'yım. Ve siz benim ülkemdesiniz!
Don Luís Montoya. Incapaz de soportar que alguien viera su miedo.
Don Luis Montoya, bir başkasının kendi korkusunu farkettiğinden haberdar olarak yaşayamazdı.
- desde San Luís hasta Oregón.
-... Oregon'a kadar yol yapılacak.
- Dicen que San Luís es preciosa.
- St. Louis güzel bir şehirmiş.
Y admiren al buen rey Luís XVI con la regina, la Reina que avanza entre su pueblo.
Halkının arasında dolaşan iyi kral 16. Louis'ye, Kraliçeye hayran olacaksınız
¿ Estáis diciendo que Luís Capeto ya no está en París?
Louis Capet'nin artık Paris'te olmadığını mı söylüyorsunuz?
A ese Luís, lo conocí de niño.
Bu Louis'yi çocukluğundan tanırım.
Era arrendador general de Luís XV y su primer ayuda de cámara.
XV. Louis'nin ilk kiracısı ve saray nazırıydı.
Monsieur Casanova ha dicho que en la época de Luís XV el viejo Conde de La Borde todavía no os conocía.
Bay Casanova, XV. Louis zamanında Yaşlı Borde Kontunun kendisini henüz tanımadığını söyledi.
Así pues, os casasteis con el joven Conde después de la boda de Luís XVI y María Antonieta.
Yani siz genç kontla evlendiniz. Louis XVI and Marie Antoinette.
En presencia del Rey Luís XVI, la última y gigantesca torre cónica que, con las otras ya ancladas en el fondo del mar, delimitará la rada de Cherburgo, es remolcada mar adentro.
Deniz dibine demirlenen ve başkalarıyla birlikte Cherbourg limanının girişini sınırlandıracak olan son ve dev konik kule kral XVI. Louis'nin katılımıyla indirildi.
¿ No preví la huída de Luís?
Louis'nin kaçacağını öngörmedim mi?
Anoche, Luís XVI se acostó tras obtener ese oro cuyas virtudes son las únicas que conoce.
Dün gece, bildiği tek erdemi olan altınlarını alan XVI. Louis
Luís XV.
XV.
Luís...
Luis!
Don Luís es el propietario.
Don Luis çiftliğin sahibi.