Translate.vc / Espagnol → Turc / Lyle
Lyle traduction Turc
1,085 traduction parallèle
- Vengo a ver a Lyle Ferguson.
- Lyle Ferguson'u görmeye geldim.
Perdón, Lyle.
Pardon, Lyle mı?
Soy Helen Lyle.
Ben Helen Lyle.
Me llamo Helen Lyle.
Adım Helen Lyle.
Tiene suerte de estar viva, Sra. Lyle.
Hayatta olduğunuz için şanlısınız, Bayan Lyle.
Sra. Lyle, está usted detenida.
Bayan Lyle, tutuklusunuz.
Sra. Lyle, soy el Dr. Burke.
Bayan Lyle, ben Dr Burke.
¡ Vámonos, Lyle!
- Lyle, hadi Lyle!
De Salt Lake City, Lyle Davis y Vern Pool.
Salt Lake City'den Lyle Davis ve Vern Pool.
Y Ud. es Lyle de Dallas, ¿ cierto?
Ve sende Teksaslı Lyle, doğru mu?
Lyle.
Lyle.
¿ Se ha casado alguna vez, Lyle?
Hiç evlendin mi, Lyle?
Dígale que está aquí Lyle, de Dallas.
Ona Dallaslı Lyle'ın sonunda ortaya çıktığını söyle.
- No quiero estar aquí... cuando ese Lyle de Dallas despierte, ¿ tú sí?
- Dallaslı Lyle uyandığında burada olmak istemiyorum, ya sen?
Yo me ocuparé de Lyle.
Ben Lyle'la ilgilenirim.
- Soy Lanley. Lyle Lanley. Y vengo a proponerles, buena gente, una idea.
İsmim Lanley, Lyle Lanley ve bu akşam, siz iyi insanlara bir fikirle geldim.
¿ Sr. Lanley? DESPACHO DE LYLE LANLEY
Bay Lanley?
Los invitados de Dave son el Aga Khan... Lyle Goodhue, inventor del aerosol... y el campeón de "Veintiuno", Charles Van Doren.
Konukları Ağa Han, Lyle Goodhue... aeresol kutusunun mucidi, ve Quiz şampiyonu, Charles Van Doren.
No se ve bien, Lyle.
Bu hiç iyi olmadı, Lyle.
Capitán Lyle Atwood, se le acusa de transgredir... el código TEC 40.8, artículo 9. Viajar al pasado para modificar el futuro.
Yüzbaşı Lyle Atwood, ZKT'nın 4028. yasası, 9. maddesine göre... geleceği değiştirmek niyetiyle zamanda yolculuk etme... suçundan tutuklu bulunuyorsunuz.
Lyle Bolton, jefe de seguridad.
Lyle Bolton, güvenlik şefi.
Lyle Bolton, está despedido.
Lyle Bolton, kovuldun.
Desde ese día hace tres semanas, Lyle Bolton no ha comentado más.
Üç hafta önceki o günden beri, Lyle Bolton başka bir yorum yapmadı.
Esto es obra de Lyle Bolton.
Bu Lyle Bolton'ın işi.
Bueno, Erik y Lyle ¿ Qué más tienen para sacarme de mi miseria?
Pekala, Eric ve Lyle beni acıklı durumumdan çıkaracak başka neyiniz var?
Helen Lyle se vuelve tan obsesionada con el mito que asume el personaje de Candyman, matando a sus victimas con un garfio.
Helen Lyle bu efsaneye kendini çok kaptırdı. Şeker Adam'ın kimliğine bürünerek... kurbanlarını bir kanca ile öldürdü.
Firma como Dr. Lyle Strong, médico urólogo.
Adını Dr. Lyle Strong diye imzalayıp yanına Doçent yazıyor.
Si eres Lyle Lovett.
Eğer Lyle Lovett olsaydın.
- Dr. Lyle Howard.
- Dr. Lyle Howard.
- Y este es Lyle.
Bu da Lyle.
Más tarde esa noche, Lyle Van de Groot no pierde el tiempo haciendo arreglos para llevarse a su caprichosa novia de regreso a casa.
İlerleyen saatlerde, Lyle Van de Groot, Nişanlısını eve götürmek için elinden geleni yaptı Tamam, ben hallederim, ben hallederim
No quiero ir a ninguna parte, Lyle.
Zaten gitmek istemiyordum, Lyle.
- Lyle, recorrí todo este camino- -
Lyle, bütün bu yolu...
Lyle, escucha.
Lyle, dinle.
Lyle, no podemos adentrarnos solos en la selva. Podríamos perdernos.
Lyle, ormana yalnız gidemeyiz kaybolabiliriz
¡ Lyle!
Lyle!
mientras que él la busca desesperadamente a ella.
Ursula! Ursula! bu arada Lyle da Ursulayı arıyordu.
Pero su arrebatada cita con la heredera urbana debía durar poco en la mañana siguiente, Kwame y sus hombres estaban peligrosamente cerca. Tan peligrosamente como para sacudirle una rama de coco... a la cara de Lyle. ¡ Ya está!
Fakat şehirli kızla olan randevusu çok kısa sürecekti... ertesi sabah, Kwame ve adamları çok yaklaşmışlardı.
- Lyle, ¿ qué estás haciendo aquí?
Lyle, Ne işin var burda?
Lyle está- -
Lyle
Mañana es tu fiesta de compromiso, y a menos que den días de salida en la cárcel de Bujumbura, Lyle no podrá asistir.
Yarın senin nişan partin var, Ve görünüşe bakılırsa... Lyle burda olamayacak.
Si, Lyle Van de Groot, por favor.
Evet, uh, Lyle Van de Groot, lütfen.
¿ Y en dónde está Lyle?
Lyle nerde?
Y en ese preciso instante, Betsy y Ursula iban camino a contarle sobre Lyle a su padre.
Tam o anda, Betsy ve Ursula Lyle ile ilgili gerçeği babasına anlatmak üzereydi
- Ya no quiero casarme con Lyle.
Lyle ile evlenmek istemiyorum artık.
Entonces Lyle le disparó.
Sonra Lyle onu vurdu.
Me gusta más que Lyle.
Bunu Lyle'dan daha çok sevdim.
¿ Cómo estás, Lyle?
- Walker.
- Quiero agradecer... - Tu abogado. A mi abogado, el Sr. Lyle Morgan.
Ben... avukatım Bay Lyle Morgan'a... ümidini hiçyitirmeyen büyükanneme ve Bay Armstrong'a teşekkür ederim.
Lyle es un gran tarado.
Lyle tam bir pislik.
Ahora, Lyle.
Şimdi, Lyle.