Translate.vc / Espagnol → Turc / Lée
Lée traduction Turc
18,100 traduction parallèle
Entonces, ¿ qué hacemos con Lee Weathers?
Peki, Lee Weathers'a ne olacak?
¿ Quién eres, Lee Greenwood?
Nesin sen, Lee Greenwood mu?
Lee la Biblia.
İncil oku.
Es como un blog humano que nadie lee.
Kimsenin okumadığı bir blogun insan formu sanki.
Lee no siendo inmodesto.
Lee küstah gibi görünmüyor.
Si mi padre les lee esto a los jefes, quizás sea suficiente.
Babam bunu başbuğlarına okursa, yeterli olabilir.
3 : 14 PM HOSPITAL GENERAL DE MASSACHUSETTS
Lee ben James.
Lee, soy James. Me voy a ocupar de usted.
Seninle ben ilgileneceğim.
Lee Harvey Oswald.
Lee Harvey Oswald.
Ahí es donde Lee Harvey Oswald va a trabajar... y tal vez él es el tirador, o tal vez es un tirador de la CIA con el arma de Lee.
Lee Harvey Oswald orada çalışacak belki vuran odur belki Lee'nin silahıyla bir CIA keskin nişancısı vurmuştur.
Ahora, Lee, no empieces a hablar de esa manera ahora.
Lee, benimle öyle konuşmaya başlama. Gerek yok.
Lee está de vuelta.
Lee döndü.
¡ Lee!
Lee!
La madre de Lee debe de estar feliz de que su hijo tenga una esposa tan linda.
Lee'nin annesi mutlu olmalı oğlunun bu kadar güzel eşi var diye.
Tenemos que escuchar si disparar al General Walker es la idea de George o de Lee.
Walker'ı vurmak George'un mu Lee'nin mi fikriydi öğremeliyiz.
Si lo hacen, entonces sabremos que Lee no estaba actuando sólo.
Öyle olursa, Lee'nin yalnız olmadığını öğreniriz.
Si lee los diarios...
- Eminim New York Post'u okuyorsanız adını duymuşsunuzdur.
Debes ser como Bruce Lee, Grasshopper.
Bruce Lee gibi olmalısın, genç Grasshopper.
Dilo como Bruce Lee. ¡ Hijo de puta!
Bruce Lee gibi söyle. Ananı bellerim!
¿ Bruce Lee o Jim Brown?
- Bruce Lee mi, Jim Brown mu?
Bruce Lee cualquier día, viejo.
Elbette Bruce Lee, dostum.
El señor Lee es letal.
Bay Lee ölümcül.
Bruce Lee no sabe una mierda.
Bruce Lee bir bok değil.
- ¿ Has comprobado la situación a la altura de los ojos en Barnes Noble para el último libro de cocina de Katie Lee?
- Katie'nin son yemek kitabında Barnes Noble yer verildiği yeri kontrol ettin mi?
Lee esto.
Şunu oku.
Soy Lee.
Arzuları anlayıp doyurmak benim işim. Adım Lee, Lee Sizemore.
Lee Sizemore. Jefe de Narrativa.
Hikâye bölümünü yönetiyorum.
Lee Sizemore, esta es Charlotte Hale, directora ejecutiva de nuestra Junta.
Lee Sizemore, kurulumuzun yönetici müdürü Charlotte Hale ile tanışın.
Parque Tom Lee, en una hora.
Tom Lee Parkı, bir saate.
Tom Lee.
Tom Lee.
Ya, sé quién era Tom Lee.
Evet, Tom Lee'nin kim olduğunu biliyorum.
Gracias a una sola persona, Tom Lee, una sola persona, otras 32 pudieron vivir sus vidas, pegarse una comilona, llorar con una canción hermosa, enamorarse, casarse, tener hijos, nietos...
Bir kişiden dolayı, Tom Lee bir kişiden 32 kişi hayata geri döndü. Güzel yemek yediler, güzel bir şarkıya ağladılar, aşık oldular, evlendiler, çocuk sahibi oldular, torun sahibi oldular.
Y... ¿ usted... usted lee la prensa?
Aa... evet, şey, gazete okur musunuz?
A ver si adivino. Lee el "The New York Times".
Dur tahmin edeyim The New York Times okuyorsun.
¡ Lee, échale una mano!
Biri yardım etsin.
Lee tus libros como ensayas tus pasos.
Bu hareketler gibi o kitapları da kıvır bakalım.
La mujer que se fue, la señorita Lee, quiere comprar el teatro.
Az önce giden hanım, Bayan Lee, burayı almayı düşünüyor.
Pero ninguna regla prohíbe usar el teatro, señorita Lee.
Ama tiyatronun işletilmesine karşı bir kural yok Bayan Lee.
Tu hijo Lee no es tan malo.
Oğlun Lee hiç fena değilmiş.
Yo casi me acosté con Peggy Lee, pero acabé con la mano...
Ben de neredeyse Peggy Lee'yi sikiyordum ama onun yerine otuzbir çektim.
¿ Qué chaval lee a Joseph Conrad?
Joseph Conrad'ı kim okur ki?
¿ Qué nos ha enseñado el legendario Bruce Lee?
Efsanevi Bruce Lee bize ne öğretti?
Eres osado, ¡ hablar de Bruce Lee!
Bruce Lee'den bahsedecek kadar cesursun.
La gente que lee gran literatura se vuelve sabia y hombres sabios hacen hombres buenos
Büyük literatür akıllıca olur okuyan insanlar ve bilgeler iyi adamlar yapmak
Lee el periódico.
Hannah biraz haberlere bak.
¿ El tipo lee el diario, mientras la mujer hace todo el trabajo?
Yani adam gazete okurken, bütün işleri kadın mı yapıyor?
Nadie toca lo nuevo de James Patterson hasta que Solar lo lee primero.
Kimse Solar okumadan yeni James Patterson'a dokumayacak.
Sus estructuras han ido abajo, su literatura nadie lee su música nadie escucha ni tampoco sus plegarias.
Yapıları yok oldu, eserleri okunmadı müziği duyulmadı ve duaları cevapsız kaldı.
¿ Qué es esa mierda a lo Bruce Lee?
Bu Bruce Lee boku ne böyle?
Bueno, Sven, el... lee las manos. Como una bruja.
Pekala, Sven, O bir cadı gibi avuciçi okuyabiliyor.
Lee sus libros, camina por el bosque, le grita al cielo.
Kitaplarına bakıyor, ormanlıkta yürüyor ve göğe doğru bağırıyor.