Translate.vc / Espagnol → Turc / Lú
Lú traduction Turc
4,903 traduction parallèle
Buen truco, Lu. Bueno, estoy escuchando.
- Tertipli bir hile Lu.
Él es un profesor que trabaja como conserje para que pueda estar cerca de su preciosa Lu-Lu.
O hizmetli olarak çalışan bir profesör. Böylece değerli Lu-Lu'sunun yanında olabiliyor.
Lu, es muy difícil.
Lu, epey iyi oldu.
¿ Dónde está Lu?
- Lu nerede?
No sabes Lu.
Lu'yu tanımıyorsun.
Lu?
- Lu?
Lu, ya es suficiente!
Lu, yeter artık!
Deténgase, Lu.
Pes et artık Lu.
Mírame, Lu.
Bana bak Lu.
Por favor, Lu. ¿ Por favor?
- Lütfen Lu. Lütfen?
Lu, ¿ dónde estás?
- Neredesin Lu?
Lu, Su papel.
Lu, evrağın...
Lu?
Lu?
Cuando Lu fue a Bowdoin, David apareció de la nada.
Lu, Bowdoin'e gittiğinde David hiç yoktan çıkageldi.
Gracias a Dios Lu que tiene en su vida.
Tanrıya şükür Lu'nun hayatına girdin.
Hizo David algo a Lu en Chicago?
David Şikago'da Lu'ya bir şey mi yaptı?
Luego de decir la verdad, Lu.
- O zaman doğruyu söyle Lu.
¿ Descubriste que es... -... de Oxford?
- Oxford'lu olduğunu öğrendin?
Por eso no me puedo llamar un hombre de Oxford.
Bu yüzden kendime tam bir Oxford'lu diyemem.
La policía dice que el cuerpo ha sido identificado... El cuerpo fue encontrado por un turista...
Polis cesedin Edinburgh'lu 36 yaşındaki Kenneth McClelland'a ait olduğunu söylüyor.
Vivió ahí en los años 30.
1930'lu yıllarda orada yaşamış.
Los de Vermont a tres calles de aquí tienen los mejores y más grandes.
Üç blok ötedeki Vermont'lu elemanların ağaçları en büyük ve güzel olanlar.
- Toma a un idiota elysiano.
Elysium'lu bir hıyar var.
Mientras un hombre estacionaba su camioneta marcha atrás en una guardería.
Truxton'lu bir adam arazi aracıyla bir çocuk yuvasına daldı.
Era una zarina de Mirkutsk, una heroína condecorada en la guerra.
Mirkutsk'lu bir çariçe ve madalyalı savaş kahramanı.
Era una zarina de Mirkutsk.
Mirkutsk'lu bir çariçe.
Lo siento, amigo... Estoy buscando la pieza 45
Pardon ahbap, 45 no'lu odaya bakmıştım.
Ruan Sternwood se está quedando en el hotel Greigo Mar pieza 1308.
Ruan Sternwood, Greigo Mar Oteli'nde 1308 no'lu odada kalıyor.
Todos han escuchado que Ruan Sternwood está aparentemente quedándose en el Hotel Greigo Mar. ... pieza 1308.
Hepsi de, Ruan Sternwood Greigo Mar Otel'i 1308 no'lu odada kalıyormuş, diyor.
Primer carril, avancen por favor.
1 no'lu şerit, ilerleyin lütfen.
- Señor, pase al segundo carril.
- Bayım, iki no'lu şeride geçin.
Y esa mujer Woolf.
Ve şu Woolf'lu kadın.
Ese chico laosiano.
Şu Laos'lu oğlan.
Es australiano, de Melbourne.
Avustralyalı, Melbourne'lu.
Ciertamente no es que que estaría de Idaho.
Kesinlikle Idaho'lu olamazdı.
Continúa la búsqueda de 5 estudiantes de Oregón desaparecidos el mes pasado en los Montes Urales.
Geçen ay Ural Dağları'nda kaybolan Oregon'lu beş üniversite öğrencisini arama çalışmaları devam ediyor.
Alrededor del 30 creo.
30'lu yaşlarda. 30'lu yaşların sonlarında sanırım.
- Nomizo alrededor de 30. - 30.
- 30'lu yaşların sonlarında sanırım.
Desvíate en la Av. Nicol por la calle Old Smuts al Almacén 78.
"Nicol Bulvarından Eski Smuts caddesine dön. 78 no'lu depo."
Dilo como un neoyorquino. "Estoy en la puta zona".
New York'lu gibi söyle Bende varim de!
Soy Wong Yi, y conmigo como siempre el Presidente de la Asociación del Kung Wulin, ¡ El Gran Maestro Ding Lu!
Ben Wong Yi, yanımda ise her zamanki gibi Wulin Kung Fu Federasyonu'nun Genel Başkanı...
Hola.
Büyük Usta Ding Lu. Merhaba.
Vuelo 767 de Newark, ¿ han todos los pasajeros salido del vuelo ya?
Newark'tan gelen 767 No'lu uçuştaki bütün yolcular uçaktan indi mi?
Emily : el tipo stanford?
Stanford'lu olan?
Mva en la cama ocho, con un traumatismo craneal leve, en la necesidad de una consulta.
8 no'lu yatakta bir motorlu araç kazası, kafada küçük bir travma, danışmana ihtiyacı var.
Muchas mujeres tienen niños después de los treinta.
Birçok kadının 30'lu yaşlarda bebeği oluyor.
Jonathan Whalley de Hoppaton, es encontrado muerto.
Hoppaton'lu Jonathan Whalley, ölü bulundu.
En la vida civil, simplemente la echaríamos, pero aquí, SRA. OH va a terminar mal.
Sivil hayatta olsak Lu'yu gönderirdik ama o burada eriştenin yanlış ucuyla tanışacak.
Era un gran y temible productor de Nueva York y yo era tan solo un muchacho de Missouri con un boceto de Mickey.
O büyük, ürkütücü, New York'lu bir yapımcıydı. Bense Mickey çizimleri olan Missouri'den bir çocuktum.
Conocí a ciertas personas en Dorne que no eran tan hermosas y cálidas.
Pek güzel ve sıcak olmayan Dorne'lu insanlarla tanışmıştım.
Creo que los dos de Ohio tenían potencial.
Şu Ohio'lu çocuklarda potansiyel gördüm ben aslında. - Wright kardeşlerde mi?