Translate.vc / Espagnol → Turc / Mal
Mal traduction Turc
138,912 traduction parallèle
No sé qué está mal conmigo.
Neyim var bilmiyorum! Özür dilerim!
¿ Cómo lleva uno a una niña inocente a una pelea entre el bien y el mal?
Kim mâsum bir çocuğu alıp iyi ile kötünün arasındaki savaşa sokar?
No están mal las probabilidades.
O kadar da kötü değil.
No puedo imaginar que a alguien le parezca mal mi apoyo a los esfuerzos de un miembro de la familia.
Evet, kuzenin.
¡ Pero esto se acaba ahora! ¡ Nunca debes hablar mal de mí delante de los niños otra vez!
Bir daha çocukların önünde hakkımda kötü konuşmayacaksın!
Tu fundamento para la relatividad general está mal.
Genel görelilik için temelin kusurlu.
¿ Y entonces por qué te has portado tan mal conmigo?
O zaman neden bana kötü davranıyorsun?
Por lo tanto, perdonará mi confusión de por qué no ha visto el episodio diez de la tercera temporada, donde, a pesar del encantador final, que incluye a todo el grupo uniéndose para ayudar a Stacey, ¡ todo sale mal!
Bu nedenle, şaşkınlığımı anlarsınız, neden bütün çetenin bir araya gelerek Stacey'ye yardım ettiği neşeli finaline rağmen her şeyin ters gittiği üçüncü sezonun onuncu bölümünü izlemediniz?
Sí, lo has pasado muy mal.
Evet, zor bir olay yaşadın.
No está mal.
Fena değil.
- No está mal.
- Fena değil.
- Sí, no está mal.
- Evet, fena değil.
No sé cómo se hacen las cosas en tu prisión, pero en mi antigua prisión, hacían un recuento y luego un registro de contrabando.
Senin cezaevinde işler nasıl yürüyor, bilmiyorum ama benim eski cezaevimde önce yoklama, sonra kaçak mal araması yapılırdı.
El señor Gallo. Eso es contrabando.
Mr. Cluckles kaçak mal.
Sí, pero aterrizó mal y se destrozó la pelvis.
Evet. Ama paldır küldür inip kalça kemiğini kırdı.
Empujar un carro como una retrasada no me va a devolver el dedo.
Onun mal gibi araba sürmesi parmağımı geri getirmeyecek.
Pero no estaría mal si viniera el Sr. Lee.
Gerçi Bay Lee gelse fena olmazdı.
¿ Alguna vez te pasa que por la culpa te sientes mal todo el tiempo?
Suçluluk duygusu yüzünden sürekli hastaymış gibi hissettiğin oldu mu hiç?
Nada habría salido mal.
Hiçbir sorun olmayacaktı.
Envía un mal mensaje.
Kötü bir mesaj verir.
Mi abuela dice que está mal toquetearse en público aun entre familiares.
Ninem insan içinde mahrem yerlere dokunulmaz, derdi.
Además, daba muy mal rollo.
Ayrıca tüyler ürperticiydi.
¿ Cree que hablaría tan mal si tuviéramos un programa de educación?
Eğitim programımız olsaydı "Ne eğitim ne de hayat becerisi değildir" demezdi.
Cantabas muy mal.
Sesin berbattı.
- Menos mal que hago yoga.
- İyi ki yoga yapıyorum.
¿ Quieres hablar de planes mal concebidos?
Yarım yamalak planlardan mı bahsediyoruz?
Mi cara está mal.
Yüzümde bir yanlışlık var.
Qué mal.
İyi değilsin.
Qué mal.
Hiç iyi değilsin.
Buenas noches, mal, y buenas noches, bien.
İyi geceler kötülük ve iyi geceler iyilik.
¿ Alguna vez te preguntas cómo las cosas que nos hacían sentir tan bien ahora se sienten tan mal?
Eskiden çok güzel gelen şeylerin neden şimdi çok kötü geldiğini merak ettin mi hiç?
Dime qué eres, así sabré que entiendes. ¡ Dímelo!
Ne mal olduğunu söyle de anladığını bileyim. Söyle!
Pero deberíamos moverlo.
Ama onu taşımalıyız.
- No, entendiste mal.
- Hayır, yanlış anladın.
Sabes que las cosas andan mal cuando llamas a exnovias desde el piso del baño a mitad de la noche.
İşlerin yolunda gitmediği, gecenin bir yarısı banyoda yere oturup eski kız arkadaşlarını arayınca anlaşılıyor herhâlde.
El mal.
Hastalık.
Menos mal que Squire cambió de opinión.
Squire'ın fikrini değiştirmesi iyi oldu.
No están mal.
İkisi de fena değil.
Pero, aun así, mientras caminaba hacia la farmacia, me di cuenta de que todo iba a salir mal.
Yine de sokakta eczaneye doğru yürürken birden her şeyin ters gideceği kafama dank etti.
Esto luce muy mal.
Bu iş boktan.
Usted eligió mal.
Kötü seçim yaptın.
Yo sabía que algo estaba mal, pero no reaccioné a tiempo.
Bir terslik olduğunu biliyordum ama zamanında hareket edemedim.
Algunos hombres importantes han quedado mal.
Önemli birkaç adam rezil oldu.
Esto le costará el empleo.
İşinize mal olacak.
Se pone de mal humor.
Ruh hâli dengesiz oluyor.
Quien ha venido aquí... para salvarte... a ti... y a ti... y a ti... del mal.
Buraya kurtarmaya geldim seni ve seni ve seni kötülükten.
¿ Hasta cuándo nos sentiremos mal por lo que él hizo?
Yediği haltın cefasını daha ne kadar çekeceğiz?
Pero lo que hizo Wendy estuvo mal.
Ama Wendy'nin yaptığı çok yanlıştı.
Si te pones sentimental con los inmuebles, nunca ganarás nada.
Malına duygusal yaklaşırsan kazanç sağlayamazsın.
¿ Quieres poner los bienes a tu nombre?
Mal varlığımızı senin üstüne yapalım mı diyorsun?
No está tan mal.
Fena değil.